Körlüğe, kötürümlüğe gidişe dur diyecek belirtiler çıkmaya başladı. Meydan mitingleri dönemi açılıyor. Derya kalabalıklar meydanlara inip hep bir ağızdan, “Adalet istiyoruz... Yüksek ahlak istiyoruz... Dürüstlük istiyoruz... Çalışmak istiyoruz... Hakkımızı istiyoruz...” demeye hazırlanıyorlar.
Otur dövün.
Şikayet et.
Sonra kabul et.
Bu dönem bitti.
★★★
Yeni dönem:
Meydanlara inmek. Demokratik tepkiyi yükseltip kör gidişe dur demek üzerine kuruluyor. Şairin yazdığı gibi; “Ne içindeyim zamanın/Ne de büsbütün dışında; /Yekpare geniş bir anın/Parçalanmaz akışında...”
Umutluyum.
6 Şubat depreminde yakınlarını yitiren insanlar; “Adalet Peşinde Aileler Platformu” kurmuştu. Ellerinde depremde yaşamını yitirmiş çocuklarının, eşlerinin, anne ve babalarının fotoğraflı pankartları ve “Afet değil katliam yaşadık. Adalet istiyoruz” yazıları taşıyarak depremin yaşandığı 11 kentin adliye binaları önünde toplandılar.
★★★
Sadece depremin yaşandığı 11 kentin adliye binaları önünde toplanmadılar. Ayrıca Afyon, Antalya, Aydın, Gazi Antep, Manisa, Mersin, Trabzon, İstanbul’da da adliye binaları önünde; “Soruşturma dosyalarında evraklar eksik... Evraklar nerede? Enkazdan yeterli delil niçin toplanmadı? Neden hiçbir kamu kurumu için soruşturma izni yok? Yakınlarımızı öldüren binaların tadilat ruhsatları neden yok? Depremde yıkılan binaları inşa edenler ve onlara izin verenler, imar affı çıkartanlar hepsi suçludur... Olası kasıtla yargılanmalarını istiyoruz...” diye bağırdılar.
Şairin yazdığı gibi:
Bağır...
Bağır...
Bağırıyorum...
★★★
CHP’nin yeni Genel Başkanı Özgür Özel’in; “14 Ocak Pazar günü saat 13.00’te tüm vatandaşlarımızı, siyasi partileri, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak isteyen her ferdini Tandoğan Meydanı’nda toplanmaya davet ediyoruz” çağırısı da yeni dönemin başladığının ilk ışıklı göstergesidir.
Gözlemliyorum.
Her şehirden.
Her bölgeden.
Milyonlarca insan Ankara Tandoğan Meydanı’nda olacaktır.
★★★
Ülkemizde yargı, kim üstünse, kim iktidarsa, kim güçlüyse ona yanaşıp, yandaş olma kalıbına girdi. Anayasa açıkça çiğneniyor. Anayasa Mahkemesi Kararları, yok kabul ediliyor. İktidar, bir tür sivil darbe yaptı, kanun tanımıyor.
Dilediğini:
Hapse koyuyor.
Dilediğini:
Hapisten çıkartıyor.
İstediğini:
Öldürtüyor.
İstediğini:
Yaşatıyor.
Ülkemiz, her alanda derin krizlere düştü, yalnızlaştı, tek kişinin iki dudağından çıkacak sözlerle yönetilen en geri ülkelerden biri olduk.
★★★
Bıçak kemiğe dayandı.
Avunup, dövünüp, şikayet edip sonra da kabullenerek oturmak yerine meydanları doldurarak demokratik tepki yükseltmek dönemi başladı.
Umutluyum.
Meydanlar dolacaktır.
Dilekçeler yağacaktır.
Muhalefet partileri, sivil toplum kuruluşları, barolar, odalar, sendikalar üyelerine çağırı yapmayı her halde akıl edecek; “Anayasaya karşı darbe girişiminde bulunan 5 Yargıtay üyesi hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu kişiler Anayasayı ihlalden yargılanmadır” yazan 2 satır dilekçeler yağmur olup yağacaktır.
1 milyon.
5 milyon.
10 milyon.
20 milyon.
Dilekçe.
Adalet sistemini zorlayacaktır. Zorlamalıdır. Ben umutluyum.
Demokratik kitlesel eylem dönemi başladı, adaletin önü açılacak, körlüğe kötürümlüğe gidiş duracaktır.
Kuantumun isyanı!
İktidar Partisi sözcüsü Ömer Çelik, zaman zaman bilim insanlarını çağırıp “Kuantum Fizik” hakkında bilgilendirme toplantıları yaptıklarını açıkladı. Kuantum kuramına göre; “Bir arada, bir sistem içinde etkileşmiş olan parçacıklar ayrılsalar dahi ışık hızından daha hızlı bir şekilde ve anında birbirlerini etkilerler.” Türkiye’de son ücret zamlarındaki etkilenmeye kuantum kuramı penceresinden bakınca şu uçurumlu tabloyu görüyoruz: Cumhurbaşkanı maaş ve emekli maaşı: 279.958 TL. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in maaş ve emekli maaşı: 241.555 TL. Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın yeni zamlı maaşı: 144.583 TL. Milletvekilinin yeni maaşı: 141.883 TL. Milletvekilinin maaş ve emekli maaşı: 238.843 TL. Memur emeklisi maaşı: 14.925 TL. İşçi emeklisi maaşı: 13.757 TL. Çiftçi emeklisi maaşı: 13.757 TL. Esnaf emeklisi maaşı: 13.757 TL. Asgari ücretli maaşı: 17.002 TL. Türkiye’de en tepedeki ile en alttakinin ücret uçurumu kuantumun etkileşim kuramını isyan ettirir.