Terör keşke bir kişinin konuşmasıyla bitseydi! Biter mi dersiniz? Bitmez!

Devlet Bahçeli’nin Terörist başı Apo için “Abdullah Öcalan Meclis’e gelsin, DEM grubunda konuşma yapsın, terör örgütünü lağvettiğini açıklasın, biz de onun için umut hakkı yasasını çıkartalım” diyerek onun  serbest bırakılmasına ışık yakması tüm yurtseverlerin yüreklerini dağladı ama...

Diyelim ki, Öcalan, Bahçeli’nin dediğini yaptı, Meclis’e geldi, PKK terör çetesine “Örgütü lağvettim, silahları bırakın” dedi.

Terör bitecek mi?

PKK’nın dağ kadrosu “Emredersin” diyerek kuzu kuzu teslim mi olacak? Bu pek mümkün görünmüyor. Bunun ilk işareti, o sözlerden bir gün sonra Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii TUSAŞ’a yapılan hain ve kanlı saldırıdır!

★★★

PKK’yı besleyen Amerika ve bazı Avrupa devletleridir.

Amerika istemeden PKK silah bırakmaz!
Onlar para veriyor, silah veriyor, istihbarat desteği sağlıyor ve bu yüzden PKK, 40 yıldır Türkiye’nin başına dertler açmaya devam ediyor!
Abdullah Öcalan ve diğer PKK’lılar, Amerika’nın maşalarıdır!

Amerika, Suriye topraklarında bir Kürt Devleti kurdurmaya çalışıyor ve bunun için PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’yi besliyor!

Kürtlerin Ortadoğu’da İsrail’e destek olmalarını isteyen Amerika, PYD/PKK’ya milyarlarca dolarlık ağır silahlar, füzeler, zırhlı-zırhsız araçlar, bol mühimmat yağdırdı ve yağdırmaya devam ediyor!

★★★

Devlet Bahçeli’nin, 40 bin kişinin katili Abdullah Öcalan’ı Meclis’te konuşmaya davet etmesine tepkiler devam ediyor.
Bahçeli Bey, bu çıkışı yaparken gözü yaşlı şehit ailelerine, hayatları kararan terör gazilerine, “Gözlerimi, kim geri verecek?” diyen Gazi Hüseyin Özlük’e sordu mu? Onların duygularını, acılarını öğrendi mi?
Aslında bu acayip çıkış, Anayasa değişikliği ve seçim taktiği!

İktidarın hedefi; Kürt oylarını alarak Anayasa’yı değiştirip Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerde dördüncü defa aday olmasını sağlamak! 

★★★

Bana gelen mesajlarda okurlarım diyorlar ki:

“Apo, Meclis’te konuşturulursa Milletimiz bunu asla affetmeyecektir!”

“Apo’nun kapısını çalmak utanç vericidir!”

“Bu kadar mı güçsüzleştik? Bu kadar mı çaresiz kaldık? Yazık!”

“Hani PKK’lı teröristlerin ayakkabı numaralarını bile biliyorduk? Hani dağlarda sadece 50 – 60 kadar terörist kalmıştı?” vs...

Okurlarımın hatırlattığı “50-60 terörist” ve “Ayakkabı numaralarını bile biliyoruz” sözleri Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya aittir.
Ne oldu? O açıklamalar hep yalan mıydı?

Ey Süleyman Bey! Palavracı bir İçişleri Bakanı olmadığını göstermek için vatandaşların sorularına cevap vermeli, sözlerine açıklık getirmelisin!

TEBESSÜM   

Limon gibi sıkılmak!

 Mahallede çok güçlü bir pehlivan varmış. Taşı sıkar, suyunu çıkartırmış!

Bir lokantaya gitmiş çorbanın yanında limon istemiş, iyice sıkıp çorbayı içmeye başlamış.

Bu sırada lokantaya orta boylu, biraz zayıfça, halim-selim bir adam girmiş. O da, çorbasına limon isteyince garson:

“Çok özür dilerim efendim, limonumuz kalmadı. Son limonu şuradaki pehlivana verdik” demiş. Adam:

“Öyleyse o sıkılmış limonu getir” diye emretmiş.

Zayıf adam garsonun getirdiği sıkılmış limonu alıp öyle bir sıkmış ki, çorba kâsesi taşmış!

Olayı gören pehlivan şaşkın bir şekilde adamın yanına gelip merakla sormuş:

“Sen kimsin arkadaş? Bu sıkılmış limondan benden fazla su çıkarttın? Adın ne senin?”
Adam “Adım Mehmet Şimşek… Ben Maliye Bakanı’yım!” demiş!

Bu öykü, limon gibi sıkılan milletin, bir kez daha nasıl sıkıldığını anlatıyor!

GÜNÜN SÖZÜ

Özgürlük her nerede yaşıyorsa işte orası benim ülkem (Benjamin Franklin)