UEFA’nın milli futbolcumuz Merih Demiral hakkında, bozkurt sembolü yaptığı gerekçesiyle 2 maç men cezası vermesine itiraz edildi. Dr. Selim İbrahimoğlu Hukuk Bürosu’nca yapılan itiraz, İsviçre Borçlar Kanunu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve UEFA tüzüklerine dayanılarak verilen yasal hükümlerle, UEFA nezdinde geçmişte yaşanmış olayları emsal alarak Merih Demiral kararının eşitsizliğine dikkat çekiyor ve maçın tekrarlanması talep ediliyor.

Aksi takdirde UEFA hakkında İsviçre Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı belirtiliyor. İşte UEFA’ya ulaştırılan o dilekçe:

★★★

“UEFA Başkanı Sayın Aleksander Ceferin,

2 Temmuz 2024 tarihindeki mücadelede gösterdiği üstün performansla Türkiye Milli Takımı’nın galibiyetinde büyük pay sahibi olan Merih Demiral, attığı gol sonrası yaşadığı gol sevinci nedeniyle UEFA tarafından iki maç men cezası aldı. Bu ceza, UEFA’nın mevcut yönetmelik ve uygulamalarının aksine, hukukun temel kuralı olan eşitlik ilkesine aykırı olarak verildi. 5 Temmuz 2024 tarihinde, yani Türkiye’nin çeyrek final maçından sadece bir gün önce verilen kararda, Merih Demiral’ın UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin 11. maddesini ihlal ettiği iddia edildi. Ancak, kararın gerekçesi açıklanmadı ve keyfi bir şekilde verildiği anlaşıldı. Verilen ceza, yapılan ihlalle orantılı olmayan, büyük haksızlıklar içeren ve futbol dışı bir unsur olarak değerlendirildi. Bu karar, eşitlik ilkesine aykırı olup, Türkiye Milli Takımı’nın performansını olumsuz etkiledi. Kararın haksızlık unsurlarını genel başlıklar halinde şöyle açıklayabilirim:

★★★

1- A) Ağır ihlaller içeren ya da aynı nitelikteki davranışlara verilen kararlara karşı, itirazımıza konu yaşanan olayla aynı minvalde bir ceza verilmemiş olması, adilane bir merci olma anlayışı ile bağdaşmamaktadır. 

UEFA çatısı altında sürdürülebilir bir futbol ortamının sağlanabilmesi, UEFA’nın belirli temel ilke ve esaslar çerçevesinde hareket etmesine bağlıdır. Aksi takdirde ortaya çıkabilecek keyfiyet ve belirsizlik, UEFA’nın itibarını ve kendisine duyulan güveni zedeleyebilir. Bu ilkelerin en temeli, UEFA çatısı altında yer alan kulüp ve milli futbol takımlarına eşit şekilde davranılması ve eşit imkanların sağlanmasıdır. Bu ilke gerçekleştirilmeden, UEFA’nın temel hedefi olan futbolun yaşatılması ve oynatılması amacına ulaşılması mümkün olmayacaktır.

Bu anlayıştan hareketle itirazıma konu cezai yaptırım incelendiğinde yaptırımın eşit davranma yükümlülüğünü açık bir şekilde ihlal ettiği, bir Milli Futbol Takımı’na futbol dışı bir nedenle insan haklarına aykırı bir şekilde futbol engeli çektiği görülmektedir. UEFA’nın daha önce yaşanan olaylara ilişkin tutumu, emsal teşkil etmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

★★★

UEFA’nın üst kuruluşu FIFA 2006 Dünya Kupasında Almanya ile Arjantin arasında oynanan çeyrek final maçında atmış olduğu penaltı golünün ardından gol sevinci olarak “Nazi Selamı” olarak adlandırılan işareti yapmış ancak böyle bir ceza almamıştır.

2018 Dünya Kupası’nda Sırbistan-Kosta Rika maçında “Çetnik Selamı” veren Aleksander Kolarov’a ceza vermemiştir.

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri kapsamında 17 Ekim 2023 tarihinde oynanan Sırbistan - Karadağ maçından sonra kameralara “Çetnik Selamı” veren Dusan Tadic de herhangi bir ceza ile karşı karşıya kalmamıştır

UEFA ayrıca 2018 Dünya Kupası öncesi Sırbistan Milli Takımı ile ilgili yayınladığı bir makalede de Sırp futbolcuların karşılaşma sonrası toplu halde “Çetnik Selamı” verdiği fotoğrafı kullanmıştır. “Çetnik Selamı” Kosova üzerindeki Sırbistan üstünlüğüne vurgu yapan, Sırp milliyetçileri tarafından kullanılan bir işaret olarak bilinmektedir. Buna göre “Bozkurt İşareti”nin aksine ayrıştırıcı ve bir kitleyi aşağılayıcı anlama gelebileceğine dikkat edilmelidir.

2018 Dünya Kupası’ndaki İsviçre-Sırbistan maçında, Arnavut asıllı futbolcular Granit Xhaka ve Xherdan Shaqiri’nin attıkları gollerden sonra Arnavutluk’un sembolü olan “Çift Kartal” işaretini yapmaları neticesinde futbolculara herhangi bir men cezası verilmemiştir.

2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki İngiltere - Slovakya maçında attığı gol sonrasında Slovakya yedek kulübesine yönelerek cinsel organını tutan Jude Bellingham hakkında verilen bir maçlık men cezası ise bir yıl ertelenmiştir. 

★★★

Spor uyuşmazlıkları hususunda en geniş yetki İsviçre Federal Mahkemesine aittir. Çünkü CAS’ın (Court of Arbitration for Sport) gerek olağan tahkim usulü, gerekse temyiz tahkim usulünde verdiği kararların iptal davaları İsviçre Federal Mahkemesinde açılmaktadır. Ve UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin 5. Maddesinin (b) bendinde yer aldığı üzere disiplin organları kararları ikincil olarak İsviçre kanunlarına ve yetkili disiplin organının uygulanabilir olduğunu düşündüğü diğer kanunlara dayandırır.

UEFA Disiplin Yönetmeliği madde 5/b uyarınca yasal dayanaklarımıza ilk olarak İsviçre Borçlar Kanunu ile başlamak uygun olacaktır. 

İsviçre Borçlar Kanunu Madde 49 uyarınca: 

1-Kişilik hakları hukuka aykırı olarak ihlal edilen kişi, ihlalin ciddiyetini haklı göstermesi ve başka bir düzeltme yapılmamış olması koşuluyla, tazminat yoluyla bir miktar para alma hakkına sahiptir. 

2-Mahkeme, maddi tazminat yerine veya buna ek olarak memnuniyetin başka bir şekilde sağlanmasına karar verebilir.

★★★

Türkiye-Avusturya maçında 2 gol atmış olan Merih Demiral’a verilen ceza, onun oynayamadığı maçta Türkiye Milli takımını menfi surette etkilemiş, dolayısıyla maçın seyri değişmiştir. Oyuncumuz Merih Demiral’a verilen men cezası ile turnuvadan elenmemiz arasında illiyet bağı bulunmaktadır. Nitekim Merih Demiral’ın ceza alması sonucunda oynayamaması, Türkiye Milli Takımı’nda psikolojik tahribata neden olmuştur. Ek olarak en başarılı oyunculardan biri olan Merih Demiral’a verilen kasti ceza, Türkiye Milli Takımı’nın yükselişini kesintiye uğratmak amacı taşımaktadır.

★★★

02.07.2024 tarihinde Avusturya ve Türkiye arasında oynanan maçta Türkiye, galibiyet elde ederek çeyrek finale yükselmiş ve bir sonraki rakibinin Hollanda olacağı kesinleşmişti. Ancak UEFA, sosyal medya paylaşımlarında Türkiye-Hollanda karşılaşmasını duyurmak yerine Avusturya-Hollanda karşılaşmasına ilişkin afişler paylaşarak resmi duyuruda bulundu. Dünya çapında etkisi olan bu organizasyonun yaptığı bu gaf kabul edilemez. Planlanarak yapılabilecek bir işlem olması nedeniyle, resmi sayfada yapılan bir sosyal medya paylaşımında bu derece büyük bir gaf yapılması, UEFA’nın çifte standartlı davranarak, kazananın Avusturya olacağına emin bir şekilde hareket ettiğini göstermektedir. Bu emin olma halinin dayanağı merak konusudur. Ayrıca, Merih Demiral’a verilen cezanın haksız boyutu da göz önüne alındığında, organizasyonun tarafsızlığı da sorgulanmaktadır.

Verilen cezada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca ihlaller mevcuttur ilk olarak;

★★★

Madde 9 Düşünce, Vicdan ve Din Özgürlüğü:

1- “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir; bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, kamuya açık veya kapalı ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir. 

2- Din veya inancını açıklama özgürlüğü, sadece yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda kamu güvenliğinin, kamu düzeninin, genel sağlık veya ahlakın ya da başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli sınırlamalara tabi tutulabilir.”

Maddesinde bulunan düşünce özgürlüğünün ihlali söz konusudur. Yukarıda da değindiğimiz gibi “Bozkurt İşareti” esasen Türk kültüründe iki bin yılı aşkın bir süredir büyük bir anlam taşıdığı bilinen bir hayvan olan ‘Kurt’a ithafen yapılan ve ortaya çıkış tarihi mevcut kaynaklar ışığında 6. yüzyıla kadar götürülebilen bir işarettir. Bu işaretin siyasi bir unsur sayılamayacağı yaklaşık 2000 yıldır Türk kültürünün önemli bir yapı taşı olduğu, Türk geleneğinde yer alan hikaye ve mitlerde de kendine yer bulduğu açıktır. Zira hiçbir kesime saygısızlıkta bulunulmadan bir kesimi temsil etmek adına yapılan bozkurt sembolü, yalnızca Türk atalarına saygı düşüncesini ifade etme anlamını içermektedir. 

Bir insanın yalnızca düşüncesini ifade etmek amacıyla başkalarının hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden yaptığı eylemler tarafından cezaya tabi tutulması Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9. maddesinin ihlal edilmesi anlamına gelir.

★★★

 Madde 10 İfade Özgürlüğü: 

1- “Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine tabi tutmalarına engel değildir. 

2- Görev ve sorumluluklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir toplumda ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması için gerekli olan bazı formaliteler, koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.

★★★

UEFA tarafından geçmişte benzer eylemlerde bulunan kişilere bu derece katı bir ceza verilmemiştir. Örneğin, Lokomotiv Moskova’nın Rus futbolcusu Dmitry Tarasov, 16 Şubat 2016’da UEFA Avrupa Ligi son 32 turunda Fenerbahçe ile oynanan ilk maçta üzerinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in fotoğrafının bulunduğu tişört giydiği gerekçesiyle yalnızca para cezası almıştır.

UEFA, daha önce Sırp milliyetçileri tarafından kullanılan bir selam çeşidi olan “Çetnik Selamı” nedeniyle bazı Sırp futbolculara ya hiç ceza vermemiş ya da sadece para cezası uygulamıştır. Sırbistan’ın geçen yıl Karadağ’ı 3-1 yendiği Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu maçında Dusan Tadic “Çetnik Selamı” vermiş, ancak UEFA’dan herhangi bir men cezası almamıştır. Sırp zaferini temsil eden “Çetnik Selamı”, Bosna Savaşı sırasında, ırkçı Sırp çetelerinin Boşnak Müslüman aileleri öldürdükten sonra serçe ve yüzük parmaklarını kesmelerinin simgesi olarak yapılmaktadır.

Bariz olarak bir kesimin acılarına ve değerlerine hakaret eden hareketlerin men cezasıyla sonuçlanmayıp, Türk futbolcu Merih Demiral’a verilen ceza, düşünce özgürlüğünü zedelemektedir.

★★★

Madde 14 Ayrımcılık Yasağı: 

Bu Sözleşme’de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır.

Mevzubahis olan ceza, ilgili maddeyi ihlal eder niteliktedir. Toplumsal kökenin temsili amacıyla yapılan işaret sebebiyle verilen men cezası ayrımcılık yasağının ihlalini teşkil etmektedir.

1- B) Verilen cezanın gerekçesi olan gol sevinci siyasi bir unsur değil ülkenin milli değeri olan bir semboldür.

“Bozkurt İşareti” esasen Türk kültüründe büyük bir anlam taşıyan ve iki bin yılı aşkın süredir bilinen bir semboldür. Bu sembol, Fransız kültürünün sembolü olan “Horoz”, İngiliz kültürünün sembolü olan “Aslan” ya da Arnavut kültürünün sembolü olan “Çift Başlı Kartal”dan farksızdır. Hal böyleyken belirli siyasi anlayışların yalnızca birkaç on yıldır bu işareti kullanmaları, köklü kültürel bir geçmişe sahip olan bu işaretin siyasileştirilmesi anlamına gelmemelidir. Aksi bir anlayış, belirli bir siyasi grubun bu sembolleri benimsemesi nedeniyle yıllardır ülkelerin milli değeri haline gelmiş bu sembollerin sahip olduğu değerlerin ortadan kalkması gibi kabul edilemez bir sonuç doğurur.

1- C) Cezanın gerekçesi olan yönetmelik maddelerinin gol sevinci ile bir bağlantısı bulunmamaktadır. 

İtirazımıza konu olan 5 Temmuz 2024 tarihli kararda, iki maçlık cezanın gerekçesi olarak UEFA Disiplin Yönetmeliği’nin 11’inci maddesinin 1. fıkrası ve 2. fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri gösterilmiştir.

Öncelikle, 11. maddenin ilk bendi UEFA’nın genel prensiplerine ilişkindir. Cezaya sebebiyet veren davranışın bu prensiplerden hangisine aykırılık teşkil ettiği açıklanmadan, bu düzenlemeye dayalı olarak herhangi bir ceza verilmesi mümkün değildir. Bunun aksi bir uygulama, adaletin en temel ilkelerinden olan kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırıdır ve bir hukukçu olarak bu uygulamanın tarafımızca kabul edilmesi mümkün değildir.

Cezaya gerekçe gösterilen 2. fıkranın (b) bendi, davranışın bir kitleyi aşağılayıcı ya da ahlakın temel kurallarını ihlal edici olması; (c) bendi, davranışın sportiflik ile bağdaşmaması; ve (d) bendi ise, davranışın itibarsızlığa sebebiyet vermesine ilişkindir. Cezaya neden olarak gösterilen “Bozkurt İşareti” bu bentler bağlamında incelendiğinde, bu işaretin bu bentlerin hiçbirinin kapsamına girmediği görülmektedir.

Aksinin kabulü UEFA tarafından Türk kültürünün bir itibarsızlık olarak anlaşıldığı anlamına gelecektir ki; tarafımca UEFA tarafından böyle bir anlayışa sahip olunmadığına inanılmaktadır.

Son 8 takım arasında yer almayı başaran Türkiye Milli Takımı, Hollanda ile karşılaşacağı maçtan sadece bir gün önce haksız bir karara maruz bırakılmış ve takımın en büyük değerlerinden birinin yokluğunda çeyrek final mücadelesine çıkmak zorunda kalmıştır. Söz konusu maçta Hollanda Milli Takım oyuncusu Xavi Simons’un, Türk Milli Takım oyuncusu Mert Müldür’e maçın 30. dakikasında yaptığı sert müdahale, tüm futbol otoriteleri tarafından kırmızı kart olarak yorumlanmış olmasına rağmen VAR (Video Assistant Referee) sistemi devreye girmemiş ve UEFA bu konuda herhangi bir açıklama yapmamıştır.

Tüm yasal dayanaklarımız ışığında Hollanda-Türkiye maçının Merih Demiral’ın cezasının kaldırılarak oynanacak maça dahil olacağı şekilde tekrarlanması, aksi takdirde olayın İsviçre Savcılığı’na taşınarak UEFA tarafından verilen karar hakkında İsviçre Borçlar Kanunu madde 49 hukuki dayanağı ile suç duyurusunda bulunacağımı bilginize sunarım.

UEFA’nın bünyesindeki kulüplere karşı taşıdığı yükümlülükleri yerine getirmesi, konuya ilişkin ivedilikle gerekli açıklamayı yapması ve turnuvanın gidişatını etkileyen bu durumu derhal eski hale getirmesi, kulüpler adına bir çatı görevi gören UEFA’nın itibar ve güvenilirliğinin korunması adına zaruridir.

UEFA, İsviçre yasalarına uymak zorundadır. İsviçre kanunlarına göre de önceden teamüle yerleşmiş uygulamalarınızı tekrarlamalı ve geçmişte verdiğiniz kararlarla benzer yönde hareket ederek, hem Hollanda hem Türkiye milletinin duygularını soykırıma uğratmadan tarafınıza yakışır bir şekilde 2 maç men cezasını kaldırıp maçın tekrarlanması kararını almanızı talep etmekteyim.

Saygılarımla,

Av. Dr. Y. Selim Sarıibrahimoğlu”