TRT'nin tarafsız yayıncılık anlayışını terk etmesindeki nedenlerin araştırılmasına ilişkin önergesi AKP ve MHP'li vekillerin oylarıyla Meclis'te reddedildi. İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, "Tarafsız bir kamu tüzel kişiliğe sahip, Türkiye'nin tek kamu kuruluşu olarak yayın tarafsızlığını esas alarak yayınlar yapması gereken TRT, son 20 yıldır tarafsız yayıncılık esasını terk ederek adeta AKP'nin yayın organı haline dönüşmüştür" dedi. CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp ise “Siyasi iktidarın dezenformasyonlarının yayıncısı ve yaygınlaştırıcısı bir TRT ile karşı karşıyayız. Bu nedenle mevcut TRT yönetimi ısrarla anayasal suç işlemeye devam etmektedir” dedi.

İYİ Parti'nin TRT'nin tarafsız yayıncılık anlayışını terk etmesindeki nedenlerin araştırılmasına ilişkin TBMM'ye verdiği önergesinin, diğer önergelerin önüne alınarak bugün Genel Kurul'da görüşülme önerisi AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerinin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, şunları söyledi:

"TRT, ADETA AKP'NİN YAYIN ORGANI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR"

"Tarafsız bir kamu tüzel kişiliğe sahip, Türkiye'nin tek kamu kuruluşu olarak yayın tarafsızlığını esas alarak yayınlar yapması gereken TRT, son 20 yıldır tarafsız yayıncılık esasını terk ederek adeta AKP'nin yayın organı haline dönüşmüştür. Kamu yayıncılığı yapmasını beklediğimiz TRT idari ve mali açıdan özerk olmadığı için kendisinden beklenen tarafsız yayıncılık kurallarına uymamakta, iktidar partisinin güdümünde bir yayın çizgisi izlemektedir. Adeta bir propaganda aygıtı gibi çalışmakta, kendisinden beklenen tarafsız kamu yayıncılığını yapamamaktadır.

Cumhuriyetin en önemli kurumlarından olan TRT, artık iktidarın sesidir. TRT'nin açılımı: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'dur. Adından da anlaşılacağı gibi TRT'nin Türkiye'nin, Türk milletinin televizyonu olması gerekir. Türk halkının cebinden ödediği vergilerle yayın hayatını sürdürmektedir. TRT cumhuriyetin ilanıyla başlayan siyasal iktidarların değil; devletin kimliğini yaşatan kamu kurumlarımızdan birisidir. TRT'nin başta genel müdürü olmak üzere, yöneticileri TRT'yi açıkça anayasa ve TRT'nin kendi kuruluş kanunu da hiçe sayarak AKP'nin yayın kuruluşu haline dönüştürmüşlerdir.

Bir zamanların devlet kuruluşu, şimdinin iktidarın sesi ve propaganda aygıtı olan TRT'nin cumhuriyetin ilanının yüzüncü yıl dönümü kutlamalarına ilişkin erteleme kararı vermesinin başka bir anlatımla yok saymasının ardındaki motivasyonu hepimiz biliyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tüm bu görüntünün üzerine TRT'nin kamu hizmeti yayın kurumu kimliğinden uzaklaşmasına neden olan yeni yasal düzenlemeler getirmiştir. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle TRT'nin örgütsel yapısını yeniden düzenleyen değişiklikler yapılmış ve 2954 sayılı yasanın bazı önemli maddeleri kaldırılmıştır."

"BİR DEVLET YAYIN ORGANI OLMAKTAN ÇIKIP, BİR PARTİ ORGANI HALİNE GELMİŞTİR"

Darbe anayasasının bile TRT'nin özerk ve tarafsız olduğunu hükme bağladığını belirten Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, "TRT bugün bir iktidar partisinin yayın organı haline gelmiştir. Bir devlet yayın organı olmaktan çıkıp, bir parti organı haline gelmiştir. Cumhurbaşkanı adaylarının açıklanıp Resmi Gazete'de ilan edildiği süreç içerisinde TRT Haber'in yer verdiği sürelere işaret etmek istiyorum: Recep Tayyip Erdoğan 32 saat 42 dakika, Devlet Bahçeli 25 saat 27 dakika, Cumhur İttifakı toplam 59 saat 11 dakika. Büyük Birlik Partisi 33 dakika, son anda eklemlenen DSP 13 dakika, son anda eklemlenen Yeniden Refah Partisi 7 dakika, HÜDAPAR'da 6 dakikayla kendine yer bulmuşken, Millet İttifakı sadece 42 dakika kendisine yer bulabilmiş. Ondan sonra da 'tarafsız, eşit koşullarda yapılan bir seçimde millet tercihini yaptı' gibi hamasi duygularla seçim sonuçlarını değerlendiriyoruz" dedi.

"21 YILLIK İKTİDAR MÜMKÜN OLDUYSA, BU SAYEDE DE MÜMKÜN OLDU"

AKP'li yıllar boyunca kültürel varlıklara çöküldüğünü söyleyen HEDEP Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen, "AKP, 2002 yılında iktidara gelir gelmez medya alanını gerçekten de siyasetin en önemli savaş alanlarından biri gibi tanımladığını gösteren bir çok adım attı. O dönem bankacılık alanında yaşanan kriz ve büyük yayın kuruluşlarının TMSF'ye devredilmesi, TMSF eliyle bu kuruluşların havuz medyasına dönüştürülmesi, AKP'ye yakın sermaye lehine el değiştirtilmesi süreci AKP'ye siyaset alanında en büyük gücünü de verdi. 21 yıllık iktidar mümkün olduysa, bu sayede de mümkün oldu. Sadece TRT değil, RTÜK, Basın İlan Kurumu, Anadolu Ajansı gibi medya alanındaki bütün kurum ve kuruluşlar partizanlaştı" diye konuştu.

"MEVCUT TRT YÖNETİMİ AÇIKÇA ANAYASAL SUÇ İŞLEMEKTEDİR"

CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp ise şunları kaydetti:

* Kürsüye gelmeden az önce Türkiye'nin saygın gazetecilerinden Tolga Şardan’ın gözaltına alındığı haberini aldık. Tutanaklara geçmesi açısından vurgulamak istiyorum ki Tolga Şardan evrensel gazetecilik ilkelerine uygun olarak gazetecilik faaliyetini yürüten saygın bir gazetecidir, bundan hiç şüphe yoktur. Bu bağlamda, gazeteciler hangi surette olursa olsun yaptıkları haberler nedeniyle gözaltına alınmamalı ve tutuklanmamalıdır. Bu bağlamda, Tolga Şardan’ın gözaltı sürecinin derhâl sona erdirilmesi gerektiğine duyduğum inancı sizlerle paylaşmak istiyorum.

* Bugün aynı zamanda 1 Kasım 2023 yani saltanatın kaldırılışının 101’inci yıl dönümü. Bu vesileyle, millet egemenliğinin bir saltanattan, bir zümreden alınarak bizzat yurttaşlarımıza teslim edilişinin somutlaştığı bugünü kutluyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü -ki Cumhurbaşkanlığına seçilmesinin de 100’üncü yıl dönümüdür- saygıyla ve şükranla anıyorum. Günün anlamına uygun bir anımsatmayı da yapmak istiyorum, Adnan Yücel’in dizelerinden mülhem: Kimse unutmasın, gün gelir tüm saltanatlar, tüm saraylar çöker, çökecektir

Konuralp, TRT ile ilgili olarak da şöyle konuştu:

* TRT’nin yanlı, tarafgir yayıncılığını gözler önüne seren verileri İYİ Partinin Sayın Sözcüsü ayrıntılarıyla dile getirdi. Siyasi partilerimizin değerli sözcüleri de benzer veriler ışığında TRT’nin yayıncılık çizgisini gözler önüne serdi. Ben de somut bir veriyi sizlerle paylaşarak TRT’nin izlediği yayın politikasının ahlaki ve vicdani olmayan yanına da hâline de vurgu yapmak istiyorum.

* Geride bıraktığımız seçim dönemi kapsamında örneğin: 1 Nisan- 1 Mayıs tarihleri arasında TRT Haber'de Cumhur İttifakı bileşenlerinin tümüne ayrılan süre 59 saat 11 dakika. Recep Tayyip Erdoğan'a ayrılan süre 32 saat 42 dakika. Millet İttifakı'na bileşenlerine ayrılan toplam süre 42 dakika. 42 dakikanın 32 dakikası da Sayın Kılıçdaroğlu'na ayrılmış durumda. Erdoğan'ın 32 saatine karşı Kılıçdaroğlu'nun 32 dakikası.

* TRT siyasi iktidarın propaganda aygıtına dönüşmüş durumda. Üstelik propaganda aygıtı olma halini siyasi iktidarın seçim döneminde hazırladığı montaj videoları dolaşıma sokarak pekiştirdi. Diğer örneklerle birlikte bizzat siyasi iktidarın dezenformasyonlarının yayıncısı ve yaygınlaştırıcısı bir TRT ile karşı karşıyayız. Bu nedenledir ki mevcut TRT yönetimi açıkça anayasal suç işlemektedir, ısrarla anayasal suç işlemeye devam etmektedir. (ANKA)