Berkant Akgürgen, 1938 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Orta okul sıralarında mızıka çalarak müziğe başladı. Daha sonra piyano çaldı. 1956’da Denizli Lisesi’nden mezun oldu. Bir yıl sonra da Ankara’da bir düğün salonunda Üstün Poyrazoğlu Orkestrası ile sahneye çıktı. Ardından Jüpiter Kenteti adlı müzik topluluğunu kurdu. Kısa süre içinde adını duyuran Berkant, TRT Ankara Radyosu’nda program yapmaya başladı. Askerliğini bando mızıka takımında yapıp İstanbul’a dönünce saksafon çalmayı denedi. 1964’te Yurdaer Doğulu ile kurduğu orkestrayla sahneye çıktı. 1965’te Vasfi Uçaroğlu Orkestrası’na solist oldu ve Kamuran Akkor’la birlikte sahneye çıkmaya başladı. Aynı yıl ‘Cici Pabucum Cici’ ve ‘Arabamın Atları’ adlı şarkıların yer aldığı ilk 45’lik plağını çıkardı. Sezen Cumhur Önal, Metin Bükey, Teoman Alpay’la çalıştı.

SAMANYOLU İLE PLATİN PLAK ALDI

1967’de çıkan ‘Samanyolu’ plağıyla bir anda zirveye çıktı. Kısa süre içinde bir milyonun üzerinde satarak Türkiye’de ilk platin plak ödülünü kazandı. O yıldan itibaren pek çok sinema filminde rol aldı, şarkılar söyledi. İlki Gönül Yazar’la çektiği ‘Trafik Belma’ olmak üzere, yedi filmde oynadı. Sözleri Teoman Alpay’a, bestesi Metin Bükey’e ait olan ‘Samanyolu’ adlı şarkı, 1969’da Hollandalı pop şarkıcısı David Alexander Winter tarafından ‘Oh Lady Mary’ adıyla seslendirildi. Şarkı, Avrupa’da da sevildi.



‘Samanyolu’ daha sonra Patricia Carli tarafından da okundu. Berkant, 1971’de ‘Bayan bacak’ ünvanlı şarkıcı Serpil Örümcer’le evlendi, bir yıl sonra boşandı. Bu evlilikten Fulya adında bir kızı oldu. 1975’te ise Engin Akgürgen’le ikinci kez nikah masasına oturdu. Bu evlilikten de Öykü ve Övgü adlarında iki oğlu dünyaya geldi. Geçtiğimiz yaz Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda son kez hayranlarıyla buluşup, şarkılarını söyledi. Daha sonra rahatsızlığı arttı ve hastaneye kaldırıldı. Tüm çabalara rağmen ne yazık ki bir türlü düzelemedi. Geçen yıl 1 Ekim Pazartesi günü Memorial Hastanesi’nde, ardında 80 tane 45’lik, bir tane longplay ve yedi film bırakarak hayata veda etti. Berkant, şimdi Karacaahmet Mezarlığı’nda yatıyor. Ancak, sevenlerine göre o çoktan ulaştığı Samanyolu’ndan dünya durdukça bizlere gülümseyerek hep o şarkıyı söyleyecek:



‘Sen kalbimin mehtabısın, güneşisin
Sen ruhumun vazgeçilmez bir eşisin
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
* * *
Ruhumun senin, kalbim senin, ömrüm senin
Yıllar geçse ölmeyecek bende sevgin
Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek
* * *
Uzaklara kaçıversek seninle biz
Bir gün elbet göze gelir bu sevgimiz
Bir şarkısın sen ömür boyu sürecek
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek