Asgari ücreti belirlemek amacıyla hükümet-işçi-işveren temsilcilerinden oluşan komisyon, Aralık ayında toplanacak. Komisyonun belirlediği ücret Ocak ayından itibaren yürürlüğe girecek. Ancak, tarafların kolay kolay uzlaşması da mümkün olmuyor. Genelde hükümet-işveren temsilcileri birlikte hareket ediyor. Oy çokluğu onlarda olduğu için dedikleri geçerli oluyor.
AKP iktidarı döneminde asgari ücret 26 kez belirlendi. Belirlenen ücrete işçi kesimi 18 kez muhalif kaldı. Altı kez asgari ücret hükümet-işçi-işveren oy birliğiyle belirlendi. İki kez de hükümet ve Türk-İş temsilcileri birlikte oy kullandı ve belirlenen ücrete işveren temsilcisi olan TİSK muhalif kaldı.
ARALIK AYINDA BELİRLENECEK
Türk-İş’i asgari ücret tespit komisyonunda Yol İş Genel Başkanı ve Türk- İş Genel Başkanvekili Ramazan Ağar temsil edecek. Asgari ücret komisyonunda dört asgari ücretli çalışan olacak. Türk-İş’in politikası, genelde başlangıçta bir rakam telaffuz edilmemesidir. Çünkü, rakam söylendiğinde bağlayıcı oluyor. Aralık ayı başında yapılacak ilk toplantı protokol konuşmalarıyla geçiyor.
Türk- İş adına Genel Başkan Ergün Atalay, Çalışma Bakanı ile işveren temsilcileri konuşacak. Ay içinde yapılacak üç toplantıda ise rakam ortaya çıkacak. Günümüzde asgari ücret geçim ücreti oldu. Şunu da belirtelim, işçisine asgari ücretin üstünde maaş veren, ama asgari ücretli olarak gösterenlerin sayısı da az değil.
Yaklaşık 7 milyon çalışanı ilgilendiren yeni asgari ücret için Türk- İş geçen yıllarda olduğu gibi doğrudan bir rakam ortaya koymayacak. Aksi halde hükümet ve işveren birlikte hareket edecek. Asgari ücret yüzde 50 oranında artırılsa aylık 25 bin 500 lira, yüzde 100 artırılsa 34 bin 400 lira civarında olur. İşveren muhalefet şerhi koysa bile Türk-İş hükümet ile makul bir ücrette buluşmak istiyor. Türk-iş Genel Başkanı Ergün Atalay, Başkanvekili Ramazan Ağar, sendika temsilcileriyle bir araya gelen asgari ücretli temsilcilerle görüşmeler yapıyor.
4 ASGARİ ÜCRETLİ
Komisyonda asgari ücretle çalışan 4 kişi olacak. Komisyonda ilk kez bir de gazeteci bulunacak. Asgari ücretle çalışan, bir televizyonun Ankara Haber Müdürü ve Meclis Muhabiri ilk kez komisyonda olacak. Milyonlar adına yeni asgari ücreti belirleyecek komisyonda, gazetecinin yanı sıra karayolları, sağlık, AVM çalışanı taşeron işçileri mücadele edecek. Türk- İş de her aşamada onlarla birlikte olacak. Gazeteci, asgari ücretin ne olması gerektiğini yaşadıklarından örnekler verip anlattı:
“3 yıldır gazetecilik yapıyorum. Eşim Devlet memuru. Ankara-Dikmen’de oturduğumuz evden geçen Kasım ayında çıktığımızda kirası 15 bin liraydı. Şimdi kira 24 bin lira oldu. Şu anda asgari ücret 17 bin 2 lira. Çalışanları kira dışında asıl etkileyen gıda fiyatları. Kira enflasyonunun Ankara’da diğer illere göre daha yüksek olduğu söyleniyor. Kiranın dışında gıda enflasyonu da çok fazla etkiliyor.
Eşim memur. Memur olmasına rağmen en düşük memur maaşı ile asgari ücreti üst üste getirdiğinizde kira ve gıda giderlerimiz dışında çok fazla sosyal yaşantımız olmuyor. En azından gıda enflasyonu esas alınarak asgari ücrete zam yapılması daha makul gibi duruyor bence.
KREDİYLE GEÇİNİYORUZ
Krediyle geçiniyoruz. Ev değiştirirken de krediyle çıkıyorsunuz. Çünkü, geçen sene eve çıktığımızda 15 bin lira kira, emlakçı, 15 bin depozito, taşınma, su, elektrik açma- kapama bedellerini eklediğinizde yaklaşık 63 bin TL nakit paraya ihtiyacım vardı. Biz bunu kredi çekerek karşılamıştık. Kredi taksitlerini de ödeyebilmek adına aslında tekrar kredi çekmek zorunda kalıyoruz.
Kafamızda şöyle bir plan yapmıştık: Kasım- Aralık- Ocak aylarında kredi çekelim, Şubat ayı itibariyle asgari ücret zammı geldiğinde ya da diğer maaş zamları geldiğinde o kredileri bir şekilde öderiz. Çoğunlukla da böyle yapılıyor zaten. Ailesinden, eşinden, dostundan destek alamayan genelde o ayı döndürebilmek adına krediye başvuruyor. Diğer aylarda da o kredinin ödemesini yaparak aslında borcu bir anlamda ötelemiş oluyor.
ASGARİ ÜCRETLİLERLE GÖRÜŞÜYORUM
Çevremdeki arkadaşlarımın önemli bir kısmı asgari ücret aldığı için onlarla da görüşüyorum. Genelde herkes aynı durumda. Önceki birkaç yıllarda asgari ücrete anlamlı bir zam yapıldığı için ilk birkaç ay en azından asgari ücretli o geçmiş dönemde edindiği borçları ödeyebiliyordu. Ama bu sene yüzde 25 falan konuşuluyor. Yani 22 bin liradan söz ediliyor. Böyle olursa geçmiş dönemde edinilen borçları ödemek de zor.
Türk- İş’te toplantı yapıyoruz. Bir rakam konuşulmuyor. Asgari ücretin mutlaka 25 binin üzerine çıkması gerekiyor. Çünkü 25 binin altında kaldığı zaman aslında vatandaş açısından da psikolojik sınır bence 25 bin. Onun altında kaldığı zaman vatandaşta ‘çok düşük kaldı’ gibi izlenim oluşur. Bir de gerçekçiliğe baktığımızda 25 bin liranın üstü de ne kadar kurtarıyor o da tartışılır. Ben kendimden örnek vereyim: 24 bin lira kira veriyorum. Benim aldığım ücretin tamamı kiraya gitmiş oluyor. Eşimin aldığı memur maaşıyla da kredileri ve diğer masrafları çıkartmak zorunda kalıyoruz.
UMUTLA BEKLENİYOR
Gelecek dönemin asgari ücretine göre hesaplama yapılacağı belirtiliyor. Halbuki bütün masraflar dönem enflasyonuna göre. Örneğin kira artışı önümüzdeki dönem enflasyonuna göre yüzde 25 artmadı, yüzde 60 arttı. Gıda maddeleri yine önceki dönem enflasyonuna göre artıyor. Zaten enflasyonu da onlar doğuruyor. Ama maaş zammı olduğu zaman önümüzdeki döneme göre yani aradaki o yüzde 40’lık açık aslında bir anlamda bizim cebimizden çıkmış oluyor. Bu da önemli bir sorun.”
Sezer Özseven de rakam vermek istemiyor. Her şey ortada. Bunu hükümet, işveren temsilcilerine diğer arkadaşlarıyla birlikte anlatacak. Milyonlar umutla yeni asgari ücreti bekliyor.