Antalya’da dünya ekonomisindeki sorunlar masaya yatırılacaktı, toplantıya Paris’te yaşanan katliamlar damga vurdu.
Hastalıklı beyinlerin icraatı Türkiye açısından şöyle kötü oldu; Bu saatten sonra Türkiye’nin vizesiz Avrupa hayalleri de suya düştü. Bırakın vizesiz girişi artık vizesi olana bile zorluk çıkartırlar. Adamlar can derdindeyken Türkiye’ye kapılarını açarlar mı?
AKP kurmayları hâlâ atıp tutsunlar; “AB ile de vize konusunda anlaşmalar yapıldı, 2 yıl içinde AB ile vizeler kalkacak, vatandaşlarımız bütün Avrupa ülkelerinde rahatça dolaşabilecekler’’ diye...
Oysa vizesiz dolaşım anlaşmasını 23 Kasım 1970 tarihinde imzalamamıza rağmen vize muafiyetine sahip olmayan tek ülke halen Türkiye... 45 koca yıl!
AVRUPA SURİYE İLE KOMŞU OLUR MU?
Zaten Fransa değil miydi Türkiye için; “Asyalı bir ülke AB’ye üye olamaz” diyen? “Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık verilsin”, “Türkler Avrupa kültürüne ait değil”, “İran ve Irak ile komşu olmak istemiyorum” cümlelerini yine Fransız politikacılar sarf etmemiş miydi?
Şimdi işin içerisinde İran, Irak’tan bin beter Suriye ve 3 milyon Suriyeli mülteci var. Araya kaynamış yüzlerce IŞİD’li söz konusu...
Oysa Fransa ile Suriye tarihsel olarak da birbirlerine yakındırlar. Birinci Dünya Savaşı’nda biz Adana, Maraş, Urfa, Antep için savaşırken Suriye çoktan Şam ve Halep’in anahtarlarını Fransızlara takdim etmişti bile... Bölgeyi, İkinci Dünya Savaşı’na kadar Fransız Suriye ve Lübnan Mandası adı altında 6 parçalı Fransız Manda yönetti. Ya şimdi? Komşu olmaya tahammülleri yok.
VİZESİZ GİRSEK YETER!
Zengin ülkelerin şirketleri dilediği ülkeye elini kolunu sallaya sallaya girerken, fakir ülkelerin sermayesine, emek ve işgücüne dolaşım hakkı tanınmaması yeni değil... Kolay kolay da bu hak tanınmaz.
Demem o ki; Avrupa Birliği’ne gireceğiz diye tutturmadan önce Avrupa Birliği anlaşmalarına taraf olalım, ticari pazarlık masasına oturalım.
Eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye’de, Avrupa Birliği’ne girmek isteyen çoğunluğun derdi ne? Vizesiz Avrupa... Gerisi faso fiso...
Haliyle Türkiye’de sefalet çekenlerin büyük kısmı vizesiz gireceği Avrupa ülkelerine kapağı atma derdinde... Orada çalışıp, evlenip, yaşamayı hayal edenler azımsanmayacak sayıda...
Düşünsenize İstanbul’a göç eden milyonların adresi otomatikman Avrupa olacak. Adamlar da o kadar saf değil... Görüyorlar.