İktidar, 1961’den beri 5 yıl olan ilkokulu, 4 yıla indirip, 3’er yıllık ortaokul ve liseyi 4’er yıla çıkarıp, İHL’lerin orta kısmını açmayı 12 yıl önce hedeflemişti. AKP milletvekilleri Ayşenur Bahçekapılı, Mustafa Elitaş, Nurettin Canikli, Mahir Ünal ve Ahmet Aydın, 20 Şubat 2012’de TBMM’ye yasa değişikliği teklifi sundu. 17 sayfalık yazılı gerekçede; ilkokul ve ortaokulda 8 yıl kesintisiz eğitimi, Türkiye’nin önünde çok ciddi sorun, ekonomik kalkınmaya engel gösterdiler. “Okullarda güvenlik endişesi akla bile gelmeyecek. Öğrencilerin kişilik gelişimini olumsuz etkileyecek etkenler sıfırlanacak. Okullar, öğrencilerin gelişimi için ciddi tehdit olmaktan çıkacak, Gelişmiş ülkeler...” diyerek, Amerika’dan girip, İngiltere, Almanya, Fransa’dan çıktılar.
GÜL DİKENSİZDİ
Eğitim sisteminin, ilgi alanı ve beceriye uygun meslek kazandırması gerektiğini, 14 yaşına kadar süren 5+3 Sistemi’nin, öğrencileri belirsizliğe sürükleyip, üniversiteye girişi imkansızlaştırdığını ve meslek sahibi olmalarını engellediğini savunup, 4+4+4’ü ballandırarak anlattılar. “Memleket için büyük hizmetlerde bulunan halkımız tarafından çok sevilen devlet büyüklerimizin adının memleketlerinde üniversitelere verilmesi” önerisini de aynı yasa teklifine sıkıştırdılar. Abdullah Gül’le henüz yolları ayrılmamıştı. “Ömrünü ülkesinin kalkınmasına adamış, eğitimde ilk sıralarda yer alması için üstün hizmetler yapan devlet adamı” diye övdükçe övdükleri Gül’ün adına Kayseri’de üniversite kurulmasını isteyip, kurdurdelar. Erdoğan, başbakandı.
ARAPLAŞMA GİZLENDİ
Seçimlerde AKP’nin oylarını artırdığını anlatıp, “Ekonomi başta olmak üzere, ülkemizi cumhuriyet tarihi boyunca en ileri seviyelere ulaştırdı” diyerek, Rize Üniversitesi’nin adı da aynı yasayla RTE Üniversitesi olarak değiştirildi. 12 yıl önce çıkarılan 4+4+4’ün Meclis’teki yüzlerce sayfa tutanaklarını inceledim. “Gelişme, kalkınma, AB’ye uyum” gibi sihirli kelimeler yasadaydı. İngilizce, Almanca, Fransızca’yı ilkokul 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda öğrenip, her öğrencinin ileri düzeyde fen bilgisi, matematik, fizik, tarih bileceği sıralanmıştı. Eğitimde, tarikatlar ve Araplaşmanın önünü açma hedefli AKP’nin yasasında; Arapça’nın müfredata ekleneceği, Türkler milletinden gizlendi.
BURUNLAR UZADI
12 yıl önce 4+4+4 diye bilinen yasa Meclis’te görüşülürken; Tirebolu’dan Tomarza’ya yurdun dört bir yanında kaymakamlık, valilik yapan AÜ Siyasal Bilgiler mezunu, merhum CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, söz aldı. Dönemin Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e, “Kanal kanal dolaşıp, velilerimizi ve çocuklarımızı yanıltıyorsun. Dikkat et, adın Pinokya’ya çıkmasın” deyince, kızılca kıyamet koptu. “Burnun uzuyor”, “Yalancı”, “Sensin yalancı”, “Terbiyesiz” diye bağırtı çığırtı arasında, muhalefetin tüm karşı çıkmasına rağmen dini eğitim ve İHL’lerin orta kısmını açma amaçlı yasa, genel kuruldan geçti. 2012-2013 eğitim öğretim yılında 4+4+4’lük, 12 yıl zorunlu eğitim fiilen başladı. 12 yıl önce 4+4+4 yasası çıktığında, ilkokul 1. sınıfa başlayan çocuklar bu yıl ilk kez YKS’ye girdi.
RTE’Yİ İSTEMEDİLER
AKP, sınav barajını da kaldırsa, eğitimin 12 yılda çöküşünü gizleyemedi. YKS 2024’te 987 bin 388 aday üniversiteye yerleşti. 12 yıl bu sistemde okuyan lise sondaki 1.4 milyon öğrenciden, 1 milyon 75 bini tercih bile yapamadı. Sadece 351 bin 204’ü üniversiteye girebildi. Üniversite sayısını 76’dan 208’e çıkarmakla övünenlerin açtığı 151 bölümde; tıptan, mühendisliğe, öğretmenlikten, hukuka ve iktisata on binlerce kontenjanı tercih eden öğrenci sayısı: Sıfır! İktisatçılığıyla övünen Erdoğan’ın adı verilen RTE Üniversitesi’nde, elektrik elektronik mühendisliğinde 60, iktisatta 70, maliyede 80, siyaset bilimi ve kamu yönetiminde 80 kontenjanı, Allah rızası için dahi bir öğrenci seçmedi, bomboş kaldı. Selefi Abdullah Gül’ün adını taşıyan üniversite, yüzde 99.9 doluluk oranıyla Türkiye birincisi oldu.
GÖZBEBEKLERİ KURUDU
Cumhuriyet rejimini eğitimle yıkmakta kararlı AKP, “Türkiye eğitimle kalkınacak” dese de Türk gençleri diplomalı işsiz olmamak için ince eleyip, sık dokudu. 4+4+4 yasasını çıkarırken, “8+3 meslek sahibi yapmıyor” demişlerdi. 12 yılın özeti: Meslek liselilerin yüzde 94’ü, “Gözbebeğimiz” dedikleri İHL mezunlarının yüzde 75’i üniversite kazanamadı. Devlette bir bölüme ilk ve son giren öğrenci arasında sıralama farkı 1.9 milyon, vakıf üniversitelerinde 2.8 milyona çıktı. “Parasız eğitim” dediler, para basan zengin çocuğunu, YKS’de milyonlarca adayın önüne geçirdiler. Türkiye’de 1.4 milyon liraya ilkokul birinci sınıfa öğrenci kaydı alan kolejler, 1 milyon liraya kayıt alan üniversiteler sıradanlaştı. AKP tipi dört dörtlük çarpık eğitimin ilk kurbanları bu yıl sınava giren gençler oldu. Pinokyo’nun burnu uzamadı, yerlerde sürünüyor, yerlerde!