Piyasalar haziranda faiz indiremeyen Merkez Bankası’nın yıl sonuna kadar hızlı faiz indirimlerine gideceğini tahmin ediyor. Politika faizinin yüzde 46’dan, 10 puan düşüşle, yılsonunda yüzde 36’ya inmesini bekliyor. Mevcut durum ve risklere baktığımızda, piyasaların faiz beklentisi “aşırı iyimser” gözüküyor.
Son faiz toplantısı ardından açıklama yapan yabancı banka analistleri, Merkez Bankası’nın temkinli tutum takındığını, bunun olumlu olduğunu söylediler. Bununla birlikte yabancıların çoğu, temmuzdan itibaren sürekli indirim sürecine girilmesini bekliyor. Yılın geri kalanında yapılacak 4 toplantıda da, 250 baz puanlık indirimlerle, Merkez Bankası’nın politika faizini yüzde 36’ya indireceği tahminlerini açıkladılar. Sadece Deutche Bank iktisatçıları, yılsonu oranını yüzde 37.5 olarak belirttiler.
Dün açıklanan Bloomberg anketinde, yerli piyasa oyuncularının da benzer biçimde, yılsonunda politika faizinin yüzde 36’ya ineceği beklentisi bulunduğu sonucu çıktı. Bu da, yabancılar gibi yerli piyasa oyuncularının da, her toplantıda ortalama 250 baz puanlık indirim tahmin ettiğini gösteriyor. Yerli oyuncular politika faizinin 2026 sonunda yüzde 24.5’e, 2027 sonunda ise yüzde 19’a düşmesini bekliyorlar.
ENFLASYON- FAİZ İLİŞKİSİ
Bloomberg’in 26 piyasa ekonomistiyle yaptığı ankette, büyüme ve enflasyon tahminleri de dikkat çekti. Örneğin anketteki yılsonu enflasyon beklentisi yüzde 34.2 olarak açıklandı. Yani yüzde 34’e ancak inecek enflasyona karşılık, politika faizinin bunun sadece 2 puan üzerinde olacağı tahmin ediliyor.
Şu anda 10 puanın üzerinde farkla devam eden enflasyon ve politika faizi ilişkisinin yıl sonunda 2 puana kadar ineceğin tahminine, “aşırı iyimser” bile denilebilir. Bu nedenle, piyasa oyuncularının beklenti anketine yanıt verirken, “belki de kimin hangi oranı verdiği belli olacak korkusuyla”, asıl düşündüklerini değil iyimser tahminlerini yazdıklarını düşünüyorum.
Ankette ekonomistler Türkiye’de yıl sonu enflasyonu yüzde 34.2 olarak tahmin ederken, 2026 sonunda yüzde 22.2, 2027 sonunda ise yüzde 17 seviyesinde olacağını öngörmüşler. Enflasyon tahminleri piyasada, ekonomi yönetiminin söylediklerinin inandırıcı bulunmadığını gösteriyor. Çünkü ekonomi yönetimi hâlâ, bu yıl sonunda yüzde 29 olan enflasyon tahmininin üst sınırına inilebileceğini söylüyor. Gelecek yıl ve sonrası için yönetimin enflasyon hedefleri ise piyasa tahminlerinin çok altında kalıyor. Yani piyasalar enflasyonda karamsar gözükürken, faiz tahminlerinde aşırı iyimser diyebiliriz.
DÖVİZ TALEBİ BELİRLEYİCİ
Bizim konuştuğumuz iktisatçılar enflasyonda bu yıl sonunda yüzde 29 olmasa bile, yüzde 30-31 oranlarına inilebileceği görüşündeler. Yılsonu politika faizi konusunda; enflasyonla arasındaki farkın çok daha yüksek kalacağını tahmin ediyorlar.
Politika faizinin, enflasyonda yüzde 30’lara inilse bile, yüzde 40’ın altına inmesinin çok zor olacağı görüşündeler. O nedenle iktisatçılar ile piyasa arasındaki farkın büyük olduğunu görüyoruz.
İktisatçıların üzerinde durduğu en önemli konu; döviz talebiyle ilgili gelişmeler. 19 Mart kriziyle eriyen rezervlerin bir kısmının geri alındığını ama faiz indirimleri için rezerv artışının ya bu seviyede kalması ya da artması gerektiği görüşündeler.
Rezerv erirken faiz indirimine gitmenin döviz talebini körükleyeceğini görüyorlar. Son günlerde gördüğümüz gibi; döviz talebinin artması sonucu piyasadaki likiditenin daralacağını, buna bağlı olarak faiz indirimlerinin zora gireceğini söylüyorlar.
Piyasanın temmuz ayında 250 baz puanlık indirimi kesin gördüğü hatırlatıldığında; iktisatçılar birçok risk ve belirsizlik bulunduğunu bu nedenle şimdiden bir şey söylemenin mümkün olmadığını söylüyorlar. Gelişmelere bağlı olarak, fonlama faizi indirilse bile, politika faizinde 24 Temmuz’da 1.5-2 puanlık indirimlerle yetinilebileceğini tahmin eden iktisatçılar var. Bazıları ise daha da temkinli; Temmuz’da faiz indiriminin kesin olmadığını belirtiyorlar.
Bu belirsizliğin nedenine gelince; hala iç ve dış siyasi risklerin canlı seyrettiği, mevcut iklimin kötüleşme ihtimalinin azımsanmayacak kadar yüksek olduğu söylenebilir.