Öküz yerine koya koya halk “çaresizlik ” tuzağına düşürülebilir.
Ne diyorlar!
Öğrenilmiş çaresizlik!
Halk “öğrenilmiş çaresizliğe” kapılabilir. Kendini öküz sanabilir. Birinin çıkıp, “halkı öküz yerine koyanları” uyarması gerekir.
Yazmadın demeyin.
Halkı öküz yerine koymak Man Adası dolarları ile başladı. Günlerce tartışmıştınız: Man Adası’na dolar gitti. Hayır gitmedi. Man Adası’ndan dolar geldi.
Geldi ya da gitti.
Fark etmez.
Halk öküz yerine kondu. Şimdi de “Katar Emiri’nden Saray Uçak” konusu ile halk yine öküz sessizliğine itiliyor.
★★★
Uçak alındı.
Hayır!
Hediye geldi.
Satın alındı ya da hediye geldi. Ne fark eder? Ortada bir uçak var.
Hem de Saray Uçak!
Durduğu yerde “döviz yutan” içi arabesk süslü bir canavar. Personeli dövizle maaş alır. Bakımı dövizle yapılır. Her kısa mesafe uçuşunda bile tonlarca benzin yutar. Benzin dövizle alınır. Ekonomik krize girdik, “önce devlet tasarruf yapacak” diye ilan ettiniz. Hediye olsa bile “döviz yutan saray uçak” niçin aldınız? Öbür uçak Tunus diktatöründen alınmış saray görünümlüydü, bu ise Katar Emiri (diktatör sayılır) kodlu saray uçak oldu.
Diktatör uçakları alınır.
VIP uçak filosu çoğaltılır.
Öğrenilmiş çaresizlik.
Halk buna alıştırılır.
Halk böyle öküz olur.
★★★
Daha dün gibiydi.
Dolar fırlamıştı.
Söylediklerinizin daha tükürüğü kurumadı. Katar Emiri “Dövize sıkıştığı şu gönlerde Türkiye’ye 15 milyar dolar göndereceğim” demişti. Tek bir dolar dahi göndermemiş sadece “yatırım için göndereceğim” demişti. Siz yine halkı öküz yerine koymuştunuz. “Katar’dan 15 milyar dolar geldi” diye yalan yazmış ve yazdırmıştınız.
Faizleri artırdınız.
Dolar yine durmadı.
Katar’dan şu ana kadar 15 milyar dolar gelmedi, “Emir’in saray uçağı” Cumhurbaşkanı binsin diye “400 milyon dolar” ödenerek satın alındı. Katar Emiri, Türkiye’ye 15 milyar dolar yatırım yapacağım deyip sizi kandırdı, 400 milyon dolarlık uçağını sattı.
Kaz gelecek beklediniz.
Elimizdeki tavuk gitti.
Katar Emiri’ne “Türk halkını öküz yerine koyma” zevki tattırılmış oldu.
★★★
Dostunuz Emir’de çöl kumunun toz zerresi kadar samimiyet olsaydı, o uçağı Asya’da, Afrika’da, Ortadoğu’da petrol zengini diktatörlere satar, 400 milyon doları Türk Kızılayı’na; “Siz benim Arap ırkımdan Suriyeli 3.5 milyon insanımıza büyük fedakarlıklarla sahip çıktınız, bu parayı nakit olarak bağış olsun diye gönderiyorum, lütfen kabul edin...” derdi. Türkiye’nin döviz açığına merhem olurdu.
Tersini yaptı.
Süslü uçağı kakaladı.
Öküz yerine koydu.
Tamam da!
Bu gidişin acı sonu var: Sesiz öküzün tekmesi sert olur.