Diyarbakır’da eş şiddetine maruz kalan 65 yaşındaki Mevlüde Akkaya’nın feryadını kimse duymadı, şimdi kendi deyimiyle mahkemelerin caydırıcı olmayan cezalarla serbest bıraktığı kocası tarafından öldürüleceği günü bekliyor.

Bir kızının 12 yaşında kocası tarafından zorla evlendirildiğini, bir oğlunun ise sokaktaki uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülmesinden sonra eşinin yoğun şiddetine maruz kaldığını belirten Mevlüde Akkaya, ilk olarak kocası tarafından yumruklanarak tekme tokat dövülerek yaralandı.

Akrabaları ve komşuların şikâyeti üzerine hastaneye götürülerek doktor raporu alındıktan sonra kocası Hüsamettin Akkaya hakkında “Basit yaralama” suçundan Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Hakim karşısına çıkan koca, “Eşim beni sürekli tahrik ediyor. Benden intikam almak için sürekli beni şikâyet ediyor, beraatımı istiyorum” dedi.

10 EŞİT TAKSİTLİ 3 BİN LİRA CEZA

Mahkeme Mevlüde Akkaya’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaralanması nedeniyle sanığı 1’er ay arayla 10 eşit taksitte ödenmek üzere 3 bin lira para cezasıyla cezalandırdı ve sabıkasız oluşu nedeniyle bu cezayı da 5 yıl süreyle erteledi.

İKİNCİ DE DE ERTELEME VE 10 EŞİT TAKSİT

Serbest kalan koca şiddetin dozunu daha da artırdı ve bu kez eşini silahtan sayılan cisimlerle feci şekilde döverek küfür ve hakaretlerde bulundu.

Şikayet üzerine hakkında ikinci kez daha önce yargılandığı aynı Asliye Ceza Mahkemesine dava açılan sanık, “Her zaman tartışırız. Bana ne söylediyse ben ona bir fazlasını söyledim. Eşimin iddiaları doğru değil. Onu dövmedim” dedi.

Mahkeme doktor raporuna göre kadının vücudunda darp ve cebir izleri bulunduğunu, sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğundan, itibar edilemeyeceğini belirtti.

Mahkeme sanığı eşe karşı kasten yaralama suçundan bu kez 3 bin 740 lira para cezasıyla cezalandırıp bunu da sanığın ekonomik durumunu nazara alarak 10 eşit taksitte ödemesine karar verdi. Mahkeme bu cezayı da ilkinde olduğu gibi 5 yıl süreyle erteledi.

17 YERİNDEN BIÇAKLADI SAVCI 'ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS' DEDİ

Eve dönen Hüsamettin Akkaya, caydırıcı hiçbir niteliği olmayan bu cezalardan cesaretlenerek üçüncü kez eşine şiddet uygulandı.

Ancak bu kez ilk ikisinden daha fecisi yaşandı. Eşine küfürler edip, "Öldüreceğim seni” diyerek cebinden çıkardığı çakı ile karın ve kol bölgesinden 17 yerinden bıçakladı, ardından kafa ve yüzüne yumruklarla vurdu. Alınan doktor raporunda hayati tehlike geçirecek şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralanma ve vücudunda orta derecede kırıklar olduğu bildirilince tutuklanan Akkaya hakkında, Ağır Ceza Mahkemesi'nde “Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs, tehdit ve hakaret” suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

14 Kasım günü son kez hakim karşısına çıkan sanık, “Bıçak darbelerini eşimin hangi bölgesine savurduğumu hatırlamıyorum ama onun ağır tahrikleri sonucu bu olaylar oldu” dedi. Savcı mütalaasında sanığın eşi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Davaya müdahil olarak katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatları da savcının mütalaası doğrultusunda sanığın cezalandırılması talebinde bulundu.

MAHKEME 'YARALAMA' DEDİ VE TAHLİYE ETTİ

Mahkeme sanığın tehdit ve hakaret suçunu işlediğine dair evde kimsenin bulunmadığı ortamda yaşandığı için yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatına karar verdi.

Sanık hakkında her ne kadar eşini kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dava açılmış ise de, mağdur kadındaki yaralanma sayısına rağmen bu yaralanmaların hayati tehlike oluşturmamış olması dikkate alındığında işlenen suçun eşi kasten yaralama suçu olduğuna kanaat getirip 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırdı.

Mahkeme, doktor raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek derecede yaralanma olduğu belirtilmiş olmasına rağmen sanığın suçu bıçakla işlemiş olması ve kemik kırığının hayati fonksiyonlarını 2. derece kuvvetinde etkilediği için cezayı 3 yıl 16 ay 15 güne çıkardı.

Mahkeme sanığın eşine karşı yaralama suçunun sistematik bir eziyet suçunu oluşturmadığından kasten yaralama olduğu kanaatine vararak, tutuklulukta geçirdiği süreyi de nazara alıp, oy birliğiyle tahliyesine karar verdi.

Mevlüde Akkaya, eşinin tahliye kararına karşı bir üst mahkemeye itirazda bulunarak yeniden tutuklanmasını talep etti.

Mahkemenin kasten öldürmeye teşebbüs yerine yaralama suçundan verdiği mahkumiyet karının da bozulması yönünde İstinaf Mahkemesine başvurdu. Can güvenliği olmayan kadın hastaneye yatırıldı.