Galatasaray, evinde bu sezon vermediği kadar pozisyonu İstanbulspor’a karşı ilk yarıda verdi desek yanlış olmaz. Teşbihte hata olmasın... ‘Kaybedecek bir şeyi olmayan’ İstanbul’un hocası Osman Zeki Korkmaz öylesine bir taktik yapmış ki maçtan önce... “Fener’e karşı 4-4-2, Galatasaray’a karşı 5’li savunma ile çıktı” dedikodularını biraz çürüttü ama ilk yarı (!). Tabi bunda Galatasaray’ın gününde olmaması ve eksikleri de etkili oldu.
Düşünün ki, sağ beki gitti-gidiyor, orjinal sol beki yok, golcün hazır değil, eksikler bahane olmamalı elbette. Okan hoca’yı tebrik edelim hadi… Kaan-Barış’ı bir sağ bek bir sol bekte oynattı. Sahada gezinen Tete’ye “Gel kenara” dedi. Nelsson’u oynatmak için Sanchez’i sağ stoper oynattı. Hazır olmayan Icardi’yi ikinci yarı oynattı. Onca aksiliğe rağmen galip gelmesini bildi. İç saha galibiyeti ile rekoru egale etti. Onun ismi artık Gündüz Kılıç ile birlikte anılacak, alkışlıyoruz.
İstanbulspor, defansta beşli bir yayı andıran bir diziliş ile sahaya çıkınca Galatasaray’ın üstüne gitmesi doğanın bir dengesi gibi. Futbolun bir diğer kuralı ise ‘Üzerine çek, açığını kolla ve hücum et’ işlemeye başladı. Direkten dönen top golün habercisi gibiydi. İstanbul’un kontrataktan gelen ikinci golünden önce Ali Yaşar, voleybolcuları aratmayan blok ile penaltıya yol açtı. Mendy, Barış’ın neredeyse ayağını kıracaktI; sarı, kırmızıya döndü. VAR, neredeyse tüm bu kritik pozisyonlarda devreye girdi ve formsuz günündeki Bahattin Şimşek’i rahatlattı!
Şampiyon olacaksan ‘bitirici’ oyuncularla olacaksın. Icardi’nin golü VAR’dan döndü ama ‘Sihirbaz’ Kerem o nefis gollerinden birisini daha attı. Icardi’nin penaltı golü büyük moral oldu.