Kara Harp Okulu 175. Dönem mezunu teğmenlerin diploma ve sancak devir teslim töreni, ailelerinin de katılımıyla coşkulu biçimde geçmişti. Tören sonrası, teğmenler “Son bir kez” aynı yerde askerlik andını içmek istediler. Toplanma alanına koşarak gittiler. Yemini edip, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediler. Kılıçlarını çattılar. Bu geleneksel ritüeli yerine getirdiler. Her biri Türkiye’nin farklı yörelerindeki sınıf okullarına dağılacaktı.

Meğer ülkemizde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek büyük suçmuş! Milli Savunma Bakanlığı’nın bazı yetkilileri, özellikle iktidara yakın gazetelerin yetkililerini arayıp bilgiler aktarırken, diğer gazeteleri yok saydılar. Oysa Milli Savunma Bakanı emekli Orgeneral Yaşar Güler, “Bakanlığımızla ilgili bir şeyin doğrusunu öğrenmek istiyorsanız mutlaka bizi arayın. Doğrusu neyse onlar size söylenecektir” diyor. Ama durum hiç de bakanın söylediği gibi değil. Öğrenmek bir yana ulaşmak mümkün olmuyor.

ONLAR NE OLDUĞUNUN FARKINDA

İl Emniyet Müdürlüğü, Polis Okulu Müdürlüğü, Daire Başkanlığı gibi görevlerde bulunan Emniyet Müdürleri bir yemekte buluştu. Geçmişte Fethullahçıların alabildiğine etkili olduğu Emniyet’te, bu yapıya karşı direnenler de çoktu. Fethullahçıların terfilerine karşı, bulundukları görevlerde direnç de gösterdiler. O yüzden kumpaslara uğrayan, görevden alınanlar da oldu.

O gün “Sarı Saçlım Mavi Gözlüm” türküsünü hep birlikte söylediler. Hemen ardından “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bağırdılar.  O toplantıda bulunan bazı emekli emniyet müdürlerinin dostça uyarıları da oldu. Onları dinliyorum:

MADEM TEMİZLENDİ

“Polis Koleji, Fethullahçılar tarafından siyasi desteklerle ele geçirilinceye kadar emniyet teşkilatı için bir odak noktaydı. Çok iyi eğitim veren bir öğretmen kadrosu mevcuttu. Her türlü siyasi ideolojinin dışında sadece demokrat, cumhuriyetçi ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda bir nesil yetiştirmek için gayret sarf ediyorlardı. FETÖ örgütlenmesi gerekçesiyle kapatıldı.

Zaten FETÖ’nün örgütlenebilmesi için kolej sayısı arttırılmış, çoğu niteliksiz yönetici ve öğretmenlere teslim edilmişti. O dönemin okul yöneticileri ya FETÖ mensubu olarak tutuklanmıştır veya FETÖ firarisi olarak aranıyor. ‘Emniyet teşkilatı temizlendi’ denildiğine göre bu okul açılmalı, amir eğitimi de yeniden ele alınmalıdır.”

MÜDÜRLER, KAYMAKAMLARDAN SEÇİLECEK

Günümüzde, değişik okullardan toplanan ve kısa sürede yetiştirilmeye çalışılan amirler ile bu sorunun çözülmeyeceği belirtiliyor. Zamanın Polis Akademisi’nde, alanında söz sahibi, bilim ve nitelik olarak ulusal ve uluslararası tanınmış öğretim görevlileri ders veriyordu. Prof. Tuncer Karamustafaoğlu, Prof. Turgut Akıntürk, Prof. İlhan Arsel gibi hukukçular siyasi tarih, Prof. Fahir Armaoğlu idare hukukunda, Prof. Şeref Gözübüyük Türk İnkılap Tarihinde, Prof. Hamza Eroğlu ve araştırılınca isimleri yazılacak kıymetli hocalar öğretim kadrosundaydı.

Bir süredir emniyet müdürlüklerine kaymakamların atanacağına dair söylentiler, polis teşkilatını huzursuz bir ortama sürüklemiş. Görev yapan emniyet amiri, şube müdür yardımcısı, şube müdürü ve emniyet müdür yardımcısı gibi üst kadrolar ile komiser yardımcısı, komiser ve başkomiser gibi daha alt kadrolar bundan olumsuz etkilenmiş. Ne kadar başarılı görev yaparlarsa yapsınlar üst dereceye terfi etmelerinin güç olduğu, bu kadrolara siyasi veya başka yapıların etkisiyle dışarıdan insanların atanacağı kuşkusu yerleşmiş.

KAYMAKAMLIKTAN MÜDÜRLÜĞE

Aslında kaymakamlardan ve diğer emniyet dışı bürokratik kademelerden doğrudan emniyet müdürü ataması, 2015 yılında da henüz tam temizlenmemiş olan FETÖ’cülerin projesiydi. Emniyete bu kanaldan sızmayı amaçlıyorlardı. Bu konu tekrar gündeme getirilse de pek ihtimal verilmiyordu. 

Eski AKP Milletvekili Metin Külünk‘ün 9 Kasım tarihli X mesajı bu konunun yeniden canlandırıldığını ortaya koyuyor. O mesajı okuyalım:

“Türk Devleti, oldubitti devleti değildir! 2015 yılında Bakanlar Kurulu seviyesine kadar gelen ve kaymakamların İl Emniyet müdürleri olarak atanmasını sağlayan proje, bir FETÖ projesidir. 2023’te tekrar gündeme getirilmiş ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyu haber alması sebebiyle proje iptal edilmişti. TBMM İçişleri Komisyonunda yeni bir kelime oyunu oynanarak, sinsice, İçişleri Bakanlığı’nın teklif ettiği maddeler arasına serpiştirilerek tasarıya eklenme hamlesi yapılmıştır.”

Emniyetçiler konuyu araştırınca, mesaj içeriğinin doğru olduğu, bu amaçla kanun teklifi verildiğini ama bazı müdahalelerle kanunlaşmadığını öğrendi. Teklif, şimdilik kanunlaşmasa da, emniyetin motivasyon kaybına neden oldu. 2015’te FETÖ, Emniyet’e yeniden sızmak için bu yöntemi denemişti. Şimdi ise hangi yapıların kısa yoldan emniyette etkin konuma gelmek için bu yolu kullanmaya çalıştığı dikkatle izlenmeli.

Salim abi, yolun açık olsun

Salim Taşçı, şair, yazar, doğa dostu, milyonlarca fidan diktiren, onlar için harcadığı parayı vergiden düşmeyen Ankara’nın en eski emlakçılarından birisiydi. Benim de ağabeyimdi. Memleketimiz Yozgat’a, O’nun hemen her şiirinde yer alan turnalarıyla birlikte yolculuk eder,  Yozgat türküleri turnaların sesine karışırdı.

“Yozgat, Sorgun, Sarıkaya, Akbucak köyü seni bekliyor” dediğimde hep, “Hiç halim yok gardaşım” derdi. Salim ağabeyimizi dün Karşıyaka Camii’nde kılınan öğle namazı sonrası toprağa verdik. Allah mekanını cennet eylesin, nurlar içinde yatsın.