
Şu an çadır kentte yaşamlarını sürdüren Zülküf Dede, yaşadıklarını anlatarak, "Saat 04.15 sıralarında deprem başladı. Bizim oturduğumuz ev ağır hasar kaldı. Çok şükür oğlum, gelinim ve torunlarımla dışarı çıktık. Oğlum, ağabeyini cep telefonuyla aradı. Ancak telefonla ulaşamayınca hemen oturdukları eve gitti. Oğlum, ağabeyinin evine vardığında, evin yıkıldığını görmüş. Ondan sonrası benim için son oldu. Tipi, kar, fırtına olduğu için ne olduğu anlayamadık" dedi.

'BİRÇOK EV OTURULAMAYACAK DURUMDA'
Hayatında böyle bir deprem yaşamadığını belirten Dede, "Şu anda çadır kentte kalıyoruz. Günden güne de hayat normale dönüyor. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Bizim hiçbir eksiğimizi koymadan hepsine verdiler. Ne istersek, hemen asker ve polisimiz getiriyor. Oğlum, 3 torunumla gelinim depremde vefat etti. Küçük gelinim ve çocuklarıyla birlikte kalıyoruz. Elbistan'da evlerin durumu çok kötü. Birçok ev oturulamayacak durumda. Yıkılmış enkaz yüzde ellinin üzerinde ve bunun yanında yan yatmış ile oturulamayacak binalar da yüzde 30-35 oranında. 67 yaşındayım, daha önce böyle bir deprem görmedim. Allah, devletimize ve milletimize bir daha böyle acı yaşatmasın" diye konuştu. (DHA)