Büyük maçlarda rakiplerden birinin kötü durumda olması, sezonda hiç iyi gitmiyor olması, o maçların ev sahibi tarafından kolay kazanılacağı anlamına gelmez. Öyleydi dün akşam. Galatasaray iyi başlamıştı ama Trabzonspor cevap veri yordu ataklara. Belli olmuştu, maç, gollü geçecekti.

Yunus yine sahnedeydi. Mertens’e yaptığı asist ve attığı nefis gol ile tribünleri ayağa kaldırmıştı. Yunus sanki milyonlarca Euro ve rilmiş yeni bir transfer gibi oynuyor bu sene. Formunun zirvesinde... Dün gece kariyerinin en kötü maçlarından birini yaşadı Abdülkerim. Ozan’a vurdurduğu kafa ve Banza’ya kaptırdığı top büyük hatalardı. Trabzonspor yine Ozan ile öne geçti ama sakin kalamadı.

Batshuayi’nin penaltısı ile geri dönmüştü Galatasaray. Ev sahibinin dinamizmi ve mücadele gücü yine iyiydi ama savunma hataları fazlaydı. Geçen sezona oranla daha kolay pozisyon veriyor Okan Buruk’un takımı. Torreria ve Sara yine ayakta kalan oyuncular olarak ön plana çıktılar. Osimhen ve Jakobs’un son 20 dakikada oyuna alınması tam hazır olmadıklarının net göstergesi oldu.

Barış dün akşam performansını pozitif kullanmak için olağanüstü gayret gösterdi. Berkan bu takım için elinden geleni yapıyor ama gerçek şu; kapasitesi buna bir yere kadar izin veriyor. Sallai hücum bölgesinde topla buluştuğunda rakip savunmanın dengesini sarsabilen stilini fazla kullanamadı. Trabzonspor bu maça çok iyi hazırlanmış.

Ellerine gelen büyük avantajı kullanamadı Şenol Güneş’in öğrencileri. Dün akşam bu sezonun en zevkli maçlarından birini izledik. Temponun yüksekliği çoğu zaman bizim ligin üstündeydi. Abdülkerim uzatma anların da önlediği gol pozisyonu ile bir anlamda taraftarından özür diledi. Yalnız Galatasaray çok kolay pozis yonlar veriyor ve kolay goller yiyor. Batshuayi’nin direkten dönen şutu gol sinyaliydi sanki. Sara, Batshuayi’nin kafasına gönderdi serbest vuruşta ama Ali, topu kendi kalesine yolladı ve Galatasaray 3 altın puan kazandı.