Kurultay, CHP’yi haftalardır bir uyuşturucu bulutu gibi sardı, Türkiye’nin tüm sorunlarından kopardı.

“Ah şu kurultay bir bitse de kim kazanırsa kazansın, CHP kendisine gelip muhalefet yapmaya başlasa” diye düşünüyorum.

Türkiye’de muhalefet eksikliği var!

Halkın dertleri büyüyor, ülke yangın yerine dönüyor, kudurmuşçasına artan fiyatlar tahammül edilemeyecek duruma geliyor, gazeteciler tutulup içeri tıkılıyor, peki CHP ne yapıyor?

Varsa yoksa kurultay! İç karışıklıklara boğulmuş bir CHP... Öfkeliler, umutsuzlar, bir de ilgisizler var! Halk bunlara mı güvenecek?

★★★

Neyse... Bugün bir, yarın iki...

Evet, iki gün sonra her şey bitecek, CHP gerçek kimliğine bürünecek, ana muhalefet görevini eksiksiz yapacak...

Öyle olmasını umut ediyoruz.

Eğer böyle olmazsa, halkımızın kurtuluş umutları tamamen yok olacak.

Milyonlar çile çekmeye devam edecek, iktidar Atatürk devrimlerini çiğnemeyi, laik cumhuriyet ilkelerini tahrip etmeyi sürdürecek.

Umutlarımızın tamamen yok olmaması için kurultayın bir an önce bitmesini bekliyorum.

Kazanan kim olura olsun CHP yeni yapısıyla vatandaşa umut vermeli.

2023 genel seçimlerinde uğranan büyük hayal kırıklığı, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde telafi edilmedi.

Dananın kuyruğu bugün kopacak!

Dilerim kurultaydan sonra sular durulur, ortalık yatışır, CHP’deki bu kayıkçı kavgası biter!

★★★

Kurultayda 4 Genel Başkan adayı var:

Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel, Örsan K. Öymen ve İlhan Cihaner.

Mücadelenin Kemal Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında geçeceği kesin.

Çünkü diğer iki aday Prof. Örsan K. Öymen ile İlhan Cihaner, partinin üvey evlatları gibi desteksiz kaldı.

Bu iki aday, TV’lerde de gazetelerde de yer bulamadı, düşüncelerini, fikirlerini kamuoyuna yeterince aktaramadı.

İlhan Cihaner “Böyle demokratik yarış olmaz!” diye tepki gösterdi.

Örsan K. Öymen “Ne yazık ki, partimiz statükocularla sahte değişimciler arasında sıkılıp kalmıştır.” diye dert yandı.

Adayların tümüne de iyi şanslar diliyorum.

Tolga Şardan’ın gözyaşları


İktidar özgürlük nutukları atıyor ama bir yandan da gazetecileri içeri tıkıyor.

Bu nasıl özgürlüktür ki ülkede iktidarın beğenmediği fikirleri ileri sürenler soluğu adliyede alıyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Türkiye’ye yabancı yatırımcı çekmek için yurt dışında kapı kapı dolaşıyor, akıntıya kürek çekiyor.

Hiç kimse kendi kendini aldatmasın!

Adaletine güvenilmeyen bir ülkeye hiçbir yabancı büyük yatırım yapmaz.

★★★

Cezaevlerinde çok sayıda gazeteci var.

Son olarak Tolga Şardan tutuklanıp, gözyaşları içinde hapse atıldı.

Kendisine yapılan haksız muamele, yiğit bir gazeteci olan Tolga Şardan’ın çok ağrına gitti ve 35 yıllık gazeteci dayanamayıp içli içli ağladı.

İki gazeteci daha, Dinçer Gökçe ve Cengiz Erdinç de yaka paça götürüldü ve savcı tarafından ifadeleri alındıktan sonra “Adli kontrol” şartı ile serbest bırakıldı. Gökçe ve Erdinç, her hafta karakola giderek “Biz buradayız” diye imza verecek.

Bitmedi... BirGün gazetesi ve üç mensubu hakkında da soruşturma açıldı. Anlaşılan, BirGün’ün eleştirisel yayınlarından rahatsız oluyorlar!

★★★

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, tutuklama ve gözaltılar konusunda yayınladığı bildiride özetle şöyle dedi:

“Tarihe not düşen bu gazetecileri kimse unutmayacaktır.

Ancak, gazetecilere bu haksızlığı, zulmü, şiddeti gösterenleri kimse hatırlamayacak ve affetmeyecektir!

Hukukla bağdaşmayan bir şekilde tutuklanan Tolga Şardan özgür bırakılmalıdır.”

GÜNÜN SÖZÜ

Önüne atacak kemiğin varsa, seni sevmeyen yaratık yoktur!