Beşiktaş takımı oyuncuları sanki yeni tanışmış ve ilk maçlarına çıkıyor gibilerdi. Bu görüntü yıllardır devam ediyor. Takım arkadaşlığı iletişim getirir, bu da sahada yardımlaşmayı sağlar. İkinci toplarda hâlâ güçsüz çok oyuncu var. Fizik kondisyon iyi değilse rakibin ayağından topu kapmakta zorlanırsınız. Kırklarelispor, Bodrumspor ile 4-4 berabere kalıp tarihinde Başakşehir’i ve Adana Demirspor’u elediler. Takım savunmasını deplasman da gayet iyi uyguladılar. Amaçları yine kupada ses getiren bir sonuç almaktı. Oxlade Chamberlain oyunun içinde yine kayboldu. Onun futbol geçmişini bilmesem ‘Kim bu oyuncu? Nasıl bu kadar etkisiz kalabiliyor?’ diye sorgulardım. Bu haliyle Beşiktaş’a faydalı olmasına imkan yok. Gençler böyle maçlarda daha fazla gayret ve oyun iştahı göstermek zorunda. Semih ve Mustafa’dan bahsediyorum. Böyle giderse Dolmabahçe dışında maç kazanmak iyice zorlaşacak. Kuşkusuz Beşiktaş’ı oyun içinde ateşleyecek, temponun düşmesi ne izin vermeyecek ve takım için savaşan oyunculara ihtiyaç var. Muçi’nin attığı gol tamamen ona ait bireysel becerinin ortaya çıktığı bir andı. Klas vurdu. Joao Mario, kanat dışında görev aldığı zaman daha faydalı ve minimum top kaybıyla oynayabileceğini bir kez daha gösterdi. Rashica’nın verdiği gol pasında çok rahat bir şekilde ikinci golü attı.
Solsksjaer geçen hafta ‘Eğer takımınızda Messi veya Ronaldo yoksa takım oyununu en iyi şekilde oynamak zorundasınız’ demişti. Bu hemen oluşabilecek bir gelişim değil. Takıma yeni katılacak ve teknik direktörün kafasında yer alan oyuncularla birlikte en az 10 maç oynamanız gerekiyor. Bunun için sabıra ve taktiksel anlamda çok antrenmana ihtiyaç var. Ancak takım oyunu gelişirse bu takım iş yapabilir. Gördüğüm kadarıyla pahalı ve ses getirecek transferler için uzun bir süre geçmesi gerekiyor..