“Afganistan olurdu. İran bile olamazdı. Bir felaket olurdu” yanıtını aldık. Prof. Dr. Celal Şengör’e sorduğumuz sorular ve verdiği yanıtlar şöyle:
Bir cümleyle cumhuriyet nedir?
- Cumhuriyet bir insan olma projesidir.
100. yılında cumhuriyet ne halde?
- Pek iyi halde değil. Millet ikiye bölünmüş durumda. Toplum, modası çoktan geçmiş, tarihte büyük zararlar verdiği belli olan aldatmacalarla kandırılıyor. Anadolu bin yıldır bu aldatmacaları gerçek kabul ettiği için de kanması kolay oluyor. Onun için kendini açık bırakan adamlara gidiyor, oy veriyor. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bundan bir an evvel kurtulmamız lazımdır.
Anaokullarına mescit yaptırmak istiyorlarmış. Onu yaptırana kadar kütüphane yaptır. Hava Harp Okulu’nun 100 metre ötesinde bir cami varken bahçesine cami yaptırmanın ne alemi var? Değişik tarikatlara mensup Harbiyeliler değişik camilere gidermiş. Düşünebiliyor musun? Bu, ordunun temeline dinamit atmaktır.
ATATÜRK’ÜN HAYALİYİZ
TRT’nin, ‘Filistin’e üzüldüğümüz için yüzüncü yılda cumhuriyeti patırtılı gürültülü kutlayamayız’ demesi abesle iştigaldir. Sana ne kardeşim? Bu millete ne? Ha yardım edelim, elimizden geleni yapalım. Bu önemli. Ama bir de bizim milli şahsiyetimiz var.
Bunlardan kurtulalım ve diyelim ki, ‘Herkes inancında serbesttir. İstediğine inanır.’ Ama bu inancını başkasına empoze etmesine mani olmak mecburiyetindeyiz. Aksi takdirde toplum barışı bozulur. Dolayısıyla millet olarak dağılırız. Biz Atatürk’ün hayaliyiz, millet olarak. O hayali yerine getirelim ki insan olalım. Birbirimizi yemeyelim.
Türkiye nasıl çıkar karanlıktan aydınlığa?
- Çok basit bir cevabı var: Atatürk’ün programına geri dönerek. Vatanınız için yaptığınız her şey, insanlık için yaptığınız her şey Atatürk’ün size gösterdiği yolda olmalıdır. Türk Milleti, insanlığa faydalı bir millet olmalıdır. Bizim diğer milletlerden farklı olarak muhteşem bir kılavuzumuz var. O kılavuza layık olmaya bakalım, hep birlikte. Atatürk ideallerini yerine getirmek için hepimiz görevliyiz, bunu unutmayın. Hiç kimse bu görevden kaçmamalı. Kaçtığımız takdirde dünyada bize saygı duyulmaz, buna inanın.
Mustafa Kemal en büyük sosyal bilimci
Prof. Dr. Celal Şengör’e “Atatürk’ün zorlu bir konjonktürde aydınlanma devrimlerini gerçekleştirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorduk. İşte verdiği yanıt:
- Ben bunu Fuat Köprülü ile birlikte Halil İnalcık hocamıza sormuştum. “Celal, onun izahı yok. Bu adam dahi” dedi. Albert Einstein çapında bir dahi. Atatürk gelmiş geçmiş en büyük sosyal bilimci. Gerçekleştirdiği şu değişime bak, aklın durur. Harp sahasında da harf devriminde de hepsinde başarılı.
Nasıl bir devlet adamıydı?
- İngiliz Kralı’nı ayağına getirtiyor. Gelmeyen kalmıyor. Bugünkü hükümet sayesinde bizim bir bakanımız Hollanda’dan sınır dışı edildi. Nereden nereye düştük yahu.
Atatürk’ün uluslararası kamuoyunda saygınlığı ne denli büyüktü?
- Cambridge Üniversitesi’nden sevgili arkadaşım Dan McKenzie’nin evinde kalıyordum, kayınvalidesi Isabel Misra, “Sen Türk müsün” diye sordu. “Evet” dedim. “Biz genç kızken Türkiye’den aşık olduğumuz bir adam vardı. Gazetelerden resmini keser saklardık. O, Mustafa Kemal Paşa’ydı. O adam bir toplumu Ortaçağ’dan aldı, Yeniçağ’a getirdi. Unutma, Avrupa’da pek çok ülkeden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi” dedi. Benim odamda bir Atatürk portresi vardır, onu İskoçyalı Isabel Misra hediye etmiştir. Atatürk’ün bıraktığı intiba müthiştir.
Vatana hepimiz sahip çıkmalıyız
Şengör, ailesinin cumhuriyeti nasıl karşıladığını ve vatanın neden önemli olduğunu şöyle anlattı: “Ailem Müslüman. Ben 5 yaşından beri ateistim. Ateistliğim hiç tartışma veya tepki konusu olmadı. Ama Atatürk’e dil uzattık mı evden kovulurduk. Balkanlar’daki savaşlardan sonra Anadolu’ya gelen aile büyüklerimiz bize hep şunu söylerlerdi: ‘Biz bir vatan kaybettik, Atatürk bize bir vatan bağışladı. O vatana sahip çıkmalıyız.’ Bunu derken ağlıyorlardı.
Ümmetçiliği nasıl görüyorsunuz?
- Ümmetçilik çalışsaydı, Filistinliler, Araplar falan gelip bizi arkadan vurmazdı. Araplar’ın gözünde İngiliz’in altın lirası Müslümanlıktan kıymetli oluverdi. Bu gerçekleştirilemeyecek bir ideal. Atatürk, kul, köle olarak görülen insanları önce birey yaptı, sonra da bir ulus bilinci oluşturdu.
Devrimlerin amacı neydi?
Ülküsü Türkiye’yi Avrupa medeniyetine yetiştirmenin ötesindeydi. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaktı. Ülkede bu potansiyelin olduğunu görüyordu. Onun için hızla reformlara girişti.
Atatürk uzaydan geldi
Celal Şengör, Atatürk için kardeşinin yaptığı değerlendirmeyi anlatırken “Ona ‘Bu adam uzaydan geldi herhalde’ diyordu” ifadesini kullandı. Şengör, “Atatürk’ün yaptığı devrimlerle ne büyük bir mucize gerçekleştirdiğini bir kez daha anlıyoruz. Atatürk her konuda mükemmel bir adam. Örneğin kütüphanecilikte bile Türkiye’de ne yapıldıysa bu adam yapmış” dedi.