Aynı dili konuşup, aynı duyguları paylaşmak anlaşmanın temeli sayılıyor. Aynı duyguyla anlaşalım: Ya KIRGISTAN’ a verilen 113.3 milyon dolar borcun kimin emri ve hangi gerekçeyle silindiğini açıklayın.
Ya da KAP’ı kapatın.
★★★
KAP: Kamuyu Aydınlatma Platformu. Yasalardan gücünü alarak böyle bir platform kurulmuşsa demek ki; demokrasilerde “halkı aydınlatma bir temel ihtiyaç” kabul edilmiş. Borsa’da işlem gören firmalar, derecelendirme şirketleri, bağımsız denetim kurulları, fonlar, düzenleyici kurumlar için KAP çalışıyor.
★★★
Kim almış.
Kaça almış.
Kime satmış.
Borç nereden hangi şartlarla bulunmuş ve ne zaman neden silinip kapatılmış. Halka açıklanıyor ve kamuoyu isterse her adım için bilgi talep ediyor.
★★★
Neden?
Çünkü Borsa’da işlem gören şirket demek halka hisse senedi satıp; halktan para toplamış olan firmalar. Bunlar başkasının (yani halkın) parasını kullananlar oldukları için her türlü bilgiyi açıklamak zorundalar. Demokratik ülkelerde bilgiyi saklayanın ya da kötüye kullananın, emdiği sütü burnundan getiriyorlar.
★★★
Kırgızistan borcu sır yapıldı! Bizim devletimizi yönetenler Kırgızistan’a 113.3 milyon dolar borç para verdiler. Bu para, onların babalarının, dedelerinin ya da kendilerinin kazandığı para değildi. Bu para; 85 milyon halkın buram buram alın teri ile kazanılmış helal parasıydı. Kırgızistan’a verilmiş 113.3 milyon dolar borç ne gerekçeyle, kimin emriyle, hangi devlet çıkarı gözetilerek silindi?
★★★
Gazetede haber oldu.
TV’de yayın yapıldı.
Meclis’te soru önergesi verilerek halk adına soruldu! Devleti yönetenler ise ağızlarına fermuar çektiler. Tek satır açıklamıyorlar. Kırgızistan’a borç olarak verilmiş 113.3 milyon doları bir gecede kim, hangi devlet çıkarı gözeterek silinmesine karar verdi?
★★★
Türk devletinin Kırgızistan devletine verdiği borcu silmesi adı altında, şeytanın bile aklına gelmeyecek bir yöntemle, halkın parası özel bir şirkete aktarıldı diyenler var. Toplum konuşuyor: Kırgızistan’a Türk özel şirketinin malını pazarlık yapmadan al, biz sonra senin borcunu sileriz yöntemi mi izlendi? Bu yolla Türk halkının 113.3 milyon dolar parası, Türkiye’de iktidar yakını o özel şirkete (adı neyse) aktarılmış oldu? Kırgızistan’ın T.C. Hazine’ye olan borcu özel şirketin kasasına hortumlanmış mı oldu?
★★★
Aydınlanma gerekli.
Halk bilmek istiyor.
Çünkü halkın parası.
113.3 milyon doların hepsini “100’lük banknot” yapsanız ve hassas tartıya koyup tartsanız; 1013 kilo (1.13 Ton) ağırlık yapıyor. 113.3 milyon dolar ile 1200 köye 200 metrekare büyüklüğünde 1200 ilkokul yapılabiliyor. Bu parayla 156 ilçeye her biri 1000 metrekare büyüklüğünde 156 fizik tedavi merkezi kurulabiliyor.
★★★
Niçin verdiniz?
Niçin sildiniz?
Soruya “devlet sırrı battaniyesi altına saklanmadan” cevap bekliyor 85 milyon halk. Çünkü bu onun birikimi para.
Ya KIRGIZİSTAN’a verilen 113.3 milyon dolar borcun kimin emri ve hangi gerekçeyle silindiğini açıklayın.
Ya da KAP’ı kapatın.
Tencere dibin kara!
İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde çalışan üst düzey görevli kişilere önceki sabah yeni bir “şafak operasyonu” yapıldı. 53 üst düzey yönetici ile bazılarının yakınları ve belediye ile iş yapmış kimi işadamları gözaltına alındı. Toplum, İmamoğlu gözaltına alınıp hapse konulunca da “onun yolsuzluk yaptığına” inanmamıştı. Buna da inanmadı. Yapılanın iftira atma, kara çalma, muhalefeti halkın gözünde lekeli yapma çabası olduğunu düşünenler çoğunlukta. Bu yüzden muhalefet partisi lideri Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu, “duruşmalar TRT’den canlı yayımlansın” teklifi yaptılar ve “Halk kim hırsız kim iftiracı görsün” diyerek meydan okudular. Adalet Bakanı ya da Cumhurbaşkanı, “Duruşmaların TRT’den canlı yayımlanması” teklifine sıcak bakmadı. Halkın sağlam bir ölçüsü var. O ölçüye göre karar veriyor ve “tencere dibin kara” diyen atasözünü zihninden geçiriyor.