Sevgili okurlarım, manav tezgahlarında belli zamanlarda gördüğümüz turp, memleketin siyasetine girmeyi başardı.

Bildiğim kadarıyla turpun kırmızısı vardır, beyazından daha küçüktür.

Şimdi Recep Tayyip turptan sık sık söz ederken hangisini kastediyor, onu bilemiyoruz!..

Meclis kürsüsünde, iftar sofralarında ha babam de babam konuşuyor.

Heybedeki turpun büyüğünü henüz çıkarmadık!

Yakında çıkaracağını umuyoruz.

Bu öyle bir turp ki, heybeden çıktığı zaman CHP’yi zor durumda bırakacak ve hatta mahvedecek!

★★★

Peki ama sık sık söz ettiği bu gizemli nesne nerede, onu niçin çıkarmıyor?..

Çıkaramıyor çünkü elinde hiçbir şey yok.

Ama turpun büyüğü ve heybesi artık siyasi edebiyatımıza girdi.

Manav mısın yoksa kabzımal mısın eyyy mübarek cumhurbaşkanı!

Memlekette ortalık inlerken, herkes birbirine girmişken, yolsuzluklar hepimizin gözleri önünde sergilenirken niçin turpa sarıldın?

Bir cumhurbaşkanının böyle işlerle uğraşması, heybedeki turptan bile medet umması yakışık alıyor mu?

Sevgili okurlarım, Recep Tayyip önceki gün sürpriz bir kararı açıkladı.

Önümüzdeki bayram tatilini uzatmıştı.

Bayram tatili pazar, pazartesi ve salı günlerini kapsıyordu. Üç gün tatildi.

Herkes, kurumlar dahil milyonlarca insan programını buna göre ayarlamıştı.

Önceki gün birden bire bir açıklaması geldi:

Çarşamba, perşembe ve cuma günleri de bayram tatiline eklenmiştir. Böylece tatil dokuz güne çıkarılmıştır.

★★★

Böyle bir karar Cumhuriyet tarihinde bir ilk...

Tatilin bazen denk düştüğünde yarım gün, bir gün falan uzatıldığını bilirdik ama üç gün tuhaf bir olaydı.

Böylesine hiç tanık olmamıştık.

Peki ama böyle bir karar durup dururken niçin alındı?

Mantık dışı olduğu bilindiği için toplumdan devlet kesiminden veya özel kuruluşlardan böyle bir istek gelmemişti.

O halde bu karar neyin nesi idi?

★★★

Hadise gayet basit!..

Zira iktidar korktu.

Protesto gösterileri bütün Türkiye’de ama özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerimizde yayılıyordu.

İktidar açısından en korkutucu olanı ise üniversiteler ayağa kalkmıştı.

Üstelik CHP yarın için İstanbul Maltepe’de büyük bir miting düzenlemişti. Yüz binler meydanı dolduracaktı.

İktidar kadroları ve Saray ekibi birkaç kez bir araya gelip çözüm buldular...

Bayram tatilini üç gün daha uzatıp dokuz güne çıkarmak!

Hesabı da ona göre yaptılar.

Böyle uzun bir tatil olursa büyük şehirler boşalır, ahalinin ve protestocuların büyük çoğunluğu memleketlerinde ailelerinin yanına ya da turistik beldelere giderdi.

Öncelikli hedef CHP’nin yarınki mitingi idi. Katılanların sayısı ister istemez daha az olurdu...

Ve bu doğrultuda alınan karar önceki akşam bütün Türkiye’ye duyuruldu.

★★★

Evet, iktidar korkuyor! Hem de çok korkuyor.

Protesto gösterileri akıllarını başlarından aldı. Devletin bütün gücü, başta yargı ve polis olmak üzere ellerinde ama sonuç değişmiyor.

Millet onlardan 23 yıllık iktidarlarının, yolsuzlukların ve hukuksuzluğun hesabını soruyor.

Şu kısa süre içerisinde bile neler oldu neler!

İmamoğlu ve çok sayıda suçsuz insan, gazeteciler dahil tutuklandı. Siz bakmayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un her fırsatta söylediği sözlere!
“Türk yargısı bağımsızdır, kimseden talimat almaz!”

Keşke öyle olsaydı.

Sonuçta karşımızda durup dururken alınan dokuz günlük bir bayram tatili kararı var. Dedim ya, üç günlük uzatma kararı bugüne kadar hiçbir zaman olmamıştı.

Hastanelerde randevusu olan hastalar, adliyelerde önceden verilmiş duruşma tarihleri şimdi ne olacak?

Demek ki korku dağları bürüyünce işler değişiyormuş.