CHP önceki gün Yozgat’ta tarihinin en büyük mitingini gerçekleştirdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlatılan ve Yozgat’ta yapılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde yağmurlu havaya rağmen alan doldu, bazı vatandaşlar ara sokaklardan izledi. CHP lideri Özgür Özel, bu tarihi mitinge ilişkin görüşlerini SÖZCÜ Medya Grubu Ankara Temsilcisi ve yazarımız Saygı Öztürk’e açıkladı.

- Sayın Özel, Yozgat sizleri çok coşturmuş. Yozgat mitingiyle ilgili izlenimlerinizi anlatır mısınız?

Aslında Yozgat geçmişte de demokrasi kültürü olan bir yer olmasına rağmen maalesef sosyal medya üzerinde çok uzun süredir çok haksız eleştiriler alıyordu. Çok partili rejimde Demokrat Parti’ye geçilir geçilmez oy vermiş, sonrasında tekrar CHP’ye oy vermiş, ANAP’a oy vermiş, farklı farklı siyasi partilere geçmiş. Aslında Yozgat ilk mesajı da 31 Mart’ta verdi. Yani iktidara “Senden memnun değilim” dedi ve Yeniden Refah Partisi’ne oy verdi. Elbette adayın da önemi büyük.

YARI YARIYA KÜÇÜLDÜ

Ama AK Parti bu mesajı görmedi, görmezden geldi, görmezden gelmeye devam ediyor. Gelir adaletsizliğinin yarattığı yıkım. Çünkü Yozgat AK Parti geldiğinde, ilk geldiğinde 6 milletvekili çıkaran bir şehirken, üç milletvekili çıkaran bir şehre döndü. Yani AK Parti döneminde Yozgat yarı yarıya küçüldü. Gençler işsiz. Yozgat’taki emekli sayısı 100 bine yaklaşıyor ve bunların 65 binden fazlası sadece 14 bin 500 lira alıyorlar. Yani büyük bir yoksulluk kenti sarmış durumda. Buna zaten içten içe bir itiraz ve isyan vardı.

31 MART’TA SARI KART

31 Mart’ta sarı kartı gösterdiler. Yozgat’ın tepkisi, Ekrem İmamoğlu’nun şahsına ya da şahsına sahip çıkmanın ya da CHP’ye destek vermenin çok ötesinde bir şey. Biz bunu böyle okumuyoruz. Aksine Yozgat kendi geleceğine sahip çıkıyor. Diyor ki “Ben bu iktidar döneminde yarı yarıya küçüldüm. Türkiye’de bir iktidar değişimi umudu var. Şimdi o umudu elimden alıyorlar, sandığı elimden alıyorlar.” Ben dün meydanda da söyledim. Geçtiğimiz yerel seçim sandığını elimizden alırlarsa gelecekte genel seçimi de alırlar. Bu iktidar değişmez. Yozgat aslında makus kaderinin değişmemesine, yoksulluğun sürmesine, işsizliğin artmasına, Yozgat’ın küçülmesine, açlık sınırının altındaki emekli ve asgari ücretle geçinilmesine ve bunun sürmesine itiraz ediyor.  Değiştirme umudunu elinden alıyorlar. Bu yarın Ekrem İmamoğlu olur ya da başkası olur. Buradaki sembol. Mesele sandık ve milletin egemen olmasıdır. Ben Yozgat’a daha önce de gittim. Yozgat, sanılanın aksine gerginliğin yüksek olduğu bir il değildir. Ama muhafazakar tabanın çok yüksek olduğu bir il ve AK Parti çok destek aldı. CHP yüzde 4 oy aldı ama dün gördüğüm Yozgat bambaşkaydı. Böyle bir partiler üstü bir uyanış, bir ihtiras ve iktidar değiştirmeye karar vermiş. Buna direneni de sel olup önüne aldı götürdü. Yani buna direnmeye çalışanlara bir şey yok. Mesaj dünden itibaren Yozgat’ta çok netti.

KALELERE GİDECEĞİZ

Özellikle Yozgat Emniyeti’ne de Yozgat’ın tüm kamu görevlilerine de özel olarak teşekkür ederim. Yozgat Valiliği, Yozgat Emniyeti’ne ve genel olarak Yozgat halkına gerilimin çok yüksek olduğu bir dönemde büyük bir demokratik olgunluk gösterildi. Hem mitingi tertip edenler, mitinge katılanlar hem de mitinge ev sahipliği yapanlarla bu mitinge katılmadan dün Yozgat’ta bulunanlar birbirlerine inanılmaz saygılı idiler. Aslında memlekette yaşanan bu gerginlik, işte dün Taksim’de yaşananlar, Ankara’da yaşananlar düşünüldüğünde hem demokratik tepkilerin gösterilebilmesi ve bunun en rahat şekilde dile getirilmesi
memleketin geleceği açısından da çok önemli.

Biz bundan sonra da AK Parti’nin kalesi gibi görülen birçok yerde olmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki 19 Mayıs’ta İzmir’de yapacağımız mitinge kadar öncesinde en az bir tane. AK Parti’nin çok güçlü olduğu bir ilde bir tane de Doğu, Güneydoğu’da bir ilde yer alacağız. Büyük ihtimalle Konya’ya gidebiliriz. Konya’da miting yapabiliriz. Önemli olan bunun bir parti meselesi değil, bir demokrasi meselesi olduğunu, bunun da toplumda karşılığı olduğunu hem iktidara hem de Türkiye’ye göstermek. Buradaki birliktelik bir siyasi birliktelik değil, demokrasiye sahip çıkış. Tek adam rejimine, bir otokrasiye topyekün itiraz. Dün Yozgat meydanında bütün muhalefet partilerinin gönül vermiş seçmenlerini orada görmek mümkündü çünkü.

İŞTE ORGANİK SİYASET

- Şalgamla uğraşma sözünü beğendiniz mi?

Muhteşem. Yani şöyle söyleyeyim. Hani organik tarım yapıyorlar. Organik siyaset böyle olur. Yani şöyle söyleyelim. Yani en iyi siyasal iletişimciler getirseniz, en iyi reklamcılar getirseniz dünyada en iyi bu konudaki 10 adamı bir masanın etrafına oturtsanız, 1 ay çalışsanız bu kadar organik bir slogan bulamaz. Yani gerçekten de Türkiye siyaseti tarihine damga vurabilecek, bu dönemi özetleyecek bir muhteşem iş. Tayyip Bey turpun büyüğü heybede dedi. Biz de o günden beri buna itiraz ediyoruz. Çeşitli şekillerde itiraz ediyoruz. Ama benim mesela 7 gece Saraçhane’de söylediğim ardından Ankara’da, Sivas’ta ve dün Yozgat’ta ifade etmeye çalıştığım her şeyi en kısa şekilde özetlemiş. Evet çok organik bir slogan bence. Hani ilk duyulduğunda da çok büyük tepki, reaksiyon aldım ben de çok büyük bir memnuniyetle karşıladım. Ama bence yıllar sonra da unutulmayacaktır. Çünkü bu sürecin özetidir.

Afrika ülkeleri de vize zorlukları çıkarıyor

TÜRK vatandaşları ABD ve Avrupa Birliği (AB) üyelerine gidebilmek için inanılmaz uğraş veriyor. Vize almak, vize randevusu alabilmek için aylarca, hatta yıllarca beklediği oluyor.

Bu sorun bizde büyürken, Suudi Arabistan vatandaşlarının AB ülkelerine vizesiz gidiş hazırlıkları olduğunu öğreniyoruz.

Bu köşede vize sorununu anlattığımızda, sorunun tahminlerden çok daha büyük olduğunu anladım. Yurtdışına turist pasaportuyla giden vatandaşlarımıza da o ülkelerde kalanlar sorun yaratıyor.

Türk vatandaşlığına geçen Suriyeliler, Türk pasaportu kullandıkları için ülkemizi zor duruma düşürüyor. “Yazınızın Almanya kısmını hayretle okudum. Almanya’yı iyi örnek olarak vermişsiniz. Oysa gerçek tam tersi. Ben Almanya’dan vize randevusu alabilmek için tam 15 aydır uğraşıyorum. Üstelik Almanya’dan hep 5’er yıl vize almış biri olarak yazıyorum. Almanlar yazınızı okuyunca mutlu olmuştur Türkler uyumaya devam ediyor diyerek.” Sıkıntı büyüyor.

50 YILLIK TURİZMCİ

Mehmet K. 50 yıllık turizmci ve uluslararası eğitimli bir otelci. Bu ay içinde bir grubu İspanya’ya götürecekti. Çoğunluğun vizesi olduğundan Mehmet Bey de eşi ve kendisi için bir acente vasıtasıyla daha çabuk vize alacağını düşünüp başka bir ülkeden vize başvurusunda bulundu. Mehmet Bey, sonrasını şöyle anlattı:

“Meslek hayatımda ilk kez vize başvurum reddedildi. Daha sonra o ülkenin konsolosluğuna bir ileti gönderip başvurumun yeniden incelenmesini talep ettim. Sonunda vizeyi aldım.

Ben iletiyi güzel bir İngilizce olarak yazıp gönderdim ve kendimi iyi tanıtarak grubun başında olmam gerektiğini izah ettim. Anlatmak istediğim, herkesin başvurularını kendilerinin internet üzerinden randevu alarak yapmalarının çok daha iyi olduğunu vurgulamak içindir.”

15 GÜNDE GARANTİLİ VİZE

Ahmet G., bu köşede yazdığımız vize randevularının satıldığını belirttiğimiz yazıyla on binlerce kişinin sorununa el attığımızı belirtip teşekkür etti ve ardından da şunları yazdı:

“Senelerdir sizi okur ve beğenirim. Çok teşekkür ederim. Maalesef vize olayı bilhassa Yunan vizesi almak bırakın vize almayı, randevu almak bile adeta sanayi olmuş. Bunun için firmalar kurulup faaliyete geçmiş, büyük paralar kazanıyor. Adam başı 150-200 Euro gibi paralar almakta standart ve VIP diye de hizmet vermektedir.

Kimse de buna ses çıkartmamaktadır. Büyük bir haksız kazanç ve vergi kaybı oluşuyor. Bunu da vizeye randevu veren firma üzerinden yapıyorlar. Ben bilgisayar başında her 10 dakikada bir kontrol ediyorum ve randevu alamıyorsam adamlar internette ve sosyal medyada ilanlar verip 15 gün içinde garantili randevu alıyor. İnşallah yetkililer bu iş el atar.

ALMAN VİZESİ ALMAK DA ZOR

Almanya’dan alınacak turistik vizeler için başvuru süresinin 6-7 aya, evlilik vizesi başvuruları için 2 yıl sonrasına randevu verdiğini belirtmiş, bu ülkenin randevu sistemini şeffaf ve adil şekilde başaran ülke olduğunu belirtmiştim. Okurumuz

H.Y. şunları yazdı:

Recep Sanal, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyeliğinde bulunmuştu. Emekliye ayrıldıktan sonra dünyayı dolaşıyor. O yüzden vize ve diğer sorunların içinde olan bir gezgin. Recep Bey şunları yazmış: “Vize sorununu içeren yazınızı okudum. Sık seyahat ettiğim için bu konuyla ilgili gerçekleri de hasbelkader yaşayarak öğrenenlerden biriyim. Avrupa veya Amerika vizelerini boş verin. Afrika vizeleri bile sorunlu. Örneğin; Nijerya vizesi alamadığım için Benin’den karayolu ile Kamerun’a geçemedim. Mecburen uçağa bindim.

Nijerya vizesi konusunu biraz deşerseniz, karşınıza Nijeryalı diplomatlar ile avanta ortaklığı yapan (Firma adı yazmış) bir şirketin çıkacağını görürsünüz. Nijerya devletine ödenmesi gereken vize ücretinin iki katını bunlara avanta olarak vermezseniz vize alma şansınız sıfırdır.

Oysa Türkiye’deki büyük şehirler Nijeryalılar ile dolu. Ben yeşil pasaportla dahi onların ülkesine vize alamaz iken, bunlar hangi pasaportlarla ve hangi vizelerle bizim ülkemize giriyorlar? Lütfen bu konunun üzerine gidin. Konuyu deştikçe ortaya saçılacak pisliği hep birlikte görelim. Batı Afrika turum Nisan ayı sonunda bitecek. Dönüşte görüşmek üzere selamlar.”

VFS GLOBALDEN AÇIKLAMA

Vize şirketi sahibi Emrah Özdemir, aracı kurumlar olarak görev yapan VFS Global ve Idata gibi şirketlerin yaşanan kaosu düzeltmek bir yana sistemi daha da karmaşık hale getirdiğini öne sürmüştü.

Vize randevuları, zorunlu belgeler, vize işlem süreleri ve sonuçlarını kapsayan tüm vize süreçleri hizmet verilen hükümetler tarafın

dan yönetiliyor ve kontrol ediliyor. Vize randevuları da hizmet sunulan hükümetlerden gelen talimatlar doğrultusunda sistemde açılıyor. VFS Global’in randevular dahil tüm bu süreçler üzerinde bir rolü bulunmuyor.

Uluslararası seyahat talebi son iki yılda katlanarak arttı. Seyahat sezonu geleneksel yaz ve kış mevsimlerinin ötesine geçerek tüm yıla yayılmış. Buna bağlı olarak vize randevu talepleri de artış gösteriyor. Bu nedenle başvuru sahiplerinin seyahatlerini erken planlamaları ve başvurularını çok önceden yapmaları gerekiyor. Merkezi Zürih ve Dubai’de bulunan VFS Global, dünya çapında 68 ülkeye vize hizmetleri sunuyor.