Evler var; dört duvar...
Evler var; poyrazlarda camına naylon çakarlar...
Evler var; bir soba, bir çaydanlık...
Evler var; çatısı teneke, kapısında bir nazarlık...

*

Evler var; kül elenmiş...
Evler var; bahardan beri camında bir bayrak...
Evler var; gelmeyeceğini bile bile beklerler yiğitlerini, her kapı çalınışta anne koşar...
Evler var; perdelerini bu sene hiç açmadılar...

*

Evler var: 250 odalı...
Evler var; her bir sayın ferde 75 oda düşüyor... Özel sinema salonu, ayakların havada oturuyorsun... İki yüzme havuzu, biri kapalı, biri açık... Evler var; 600 metrekare mutfak, her tavaya bir oturma odası diyelim... Hobi salonu var, hobilerini bilemiyoruz tabii... Yatak odasından tünelle geçilen özel korunaklı kasa dairesi...
Evler var; Fin hamamı ayrı, Osmanlı hamamı ayrı...
Mescit...
Özel abdesthane...
2 tenis kortu, basketbol, voleybol sahaları...
Buhar odası ayrı, masaj odası ayrı...
Evler var...

*

Evler var; yağmurda leğen koyarlar...
Evler var; kevgir, prefabrike, karkas, yığma, kerpiç...
Evler var; çocuklar hapishanedeki babalarını beklerler, kiminle kartopu oynayacağını düşünür küçük kız, kar yağarsa...
Evler var; hüzün...
Evler var; aylardır kahkaha sesi duyulmadı hiç...
Evler var; penceresinden kurşun ha bugün ha yarın girecek...
Evler var; arka odalarına saklamışlar bebekleri...
Evler var; ilacı bitmiş hastanın...
Evler var; bir eski kavanozda biraz pirinç, yanındaki tenekede bir avuç mercimek...
Evler var; yıllardır hiç kimse karşısında gülerek durmadı aynaların...

*

Evler var...
O saraylar için başımıza yıkılmış...
Evler var, evler...