Dün köşelerimiz boştu, yine de
dava açabilir:
“Yazı yazmamak suretiyle hakaret...”
Kanıt; içi boş köşe...
Hep birlikte yazmadığımız için de bunu “örgüt” kapsamında
düşünmek lazım...
*
Türkiye Tayyip Erdoğan’dan kurtulmadan huzur yüzü göremez...
*
“276 şerefli adam lazım” dedik...
CHP; 132...
MHP; 79...
HDP; 80...
Etti; 291...
Bir kişi çıktı; Fikri Sağlar...
Hazırlık yaptı, dosyaları oluşturdu, kanıtları koydu, artık öküzlerin bile görüp kabul ettiği 17-25 vurgun iddiasını Meclis’e getirmek, oylamak ve “eski başbakanı” hesap vermek üzere Yüce Divan’a göndermek kalmıştı...
Başta muhalefet liderleri, başka
275 yürekli “adam” çıkmadı...
*
Onlar bunu göndermeyince...
Bu onları gönderdi, milletvekillikleri bitti işte...
*
Dün köşelerimiz boştu...
Yazarak anlatamadık, yazmayarak anlatmayı denedik...
*
Bizler mahkeme kapılarında sürünüyoruz...
Belki korkuyoruz ama korkuya esir olmuyoruz...
Benim, sorumluluk duygusu olan, toplumdan utanan, başını asla eğmeyen, ülkesine borcu olduğunu düşünen yürekli arkadaşlarım var...
*
Kimseden oy istemedik...
Kimseye hizmet sözü vermedik...
Çıkıp “namusum ve şerefim üzerine” diye yemin etmedik...
Üç aylıkları alıp cebimize koymadık...
Ama aydınlık bir ülke için, cumhuriyetimiz için, çocuklarımız, bize güvenen okurlarımız için...
Bu kez yazmayarak direndik...
*
İnsanlara gidip oy isteyen, söz veren, şeref yemini eden, milletin parasını cebine atan milletvekili olanlar utansın...
275 adam çıkmadı...
*
Ve bizler bunun faturasını; itilerek, kakılarak, mahkeme kapılarında sürünerek, yüreğimize taş basarak, ama asla vazgeçmeyerek öderiz...
Siz gidin yine milletten oy istemeye...
Hangi yüzle gideceksiniz...
Bilemem...