Sevgili okuyucularım, Devlet Bahçeli ve partisi yine yaptı yapacağını!..
Ve dünkü oylarıyla Meclis Başkanlığı makamını AKP-Tayyip-Ahmet üçlüsüne armağan etmeyi başardılar.
Hem de altın tepsi içinde.
Her zaman ve her fırsatta olduğu gibi AKP iktidarına yine stepne oldular.
Yedek lastik, baston, imdat lokomotifi, ne derseniz deyin.
Seçimin yenik partisi olan AKP’yi dün bir kez daha, oylarıyla kurtarıp akladılar. AKP böylesine bir kıyak beklemiyordu.
Kurtarıcı melek!
Böyle bir muhalefet lideri, yani Bahçeli gibi biri değil Türkiye’ye, dünya siyasetine bile bir daha çok zor gelir.
Daha seçim gecesi konuştu:
“Milletimiz bize ana muhalefet görevi vermiştir!..”
Sonra erken seçim istemeye başladı.
Aslında neyi istediğini ve neyi istemediğini kendisi de bilmiyordu ama biraz olsun açıklamak gerek!
İktidara gelmek istemiyordu.
Seçim meydanlarında bağırıp çağırıyor, AKP-Tayyip-Ahmet üçlüsüne inanılmaz hakaretler yağdırıyordu.
Seçim öncesinde birilerinin elinde sihirli değnek olsaydı, Bahçeli’ye “Gel bakalım Devlet Bey, seni tek başına iktidar yapıyoruz” deseydi, inanın ki paniğe kapılır ve ortalıktan kaybolurdu...
Çünkü onun için muhalefette olmak kolaydır...
Laf ebeliği yapıp birilerine çakarsın, bu yolla puan toplarsın!
Bağırıp çağırırsın, birilerine laf yetiştirirsin, sonra da yüzde 15 oy alırsın.
Sonra dün olduğu gibi, gerekirse 180 derece dönersin!
Ama iktidar olmak zordur.
Kadroların yoktur, hazırlığın yoktur, feleğini şaşırırsın.
Bahçeli’nin durumu işte budur!

* * *

Bu arkadaşın CHP ile ne alıp veremediği vardı, bunu anlamak mümkün değil.
Niçin AKP adayını seçtirdi, niçin ve hangi gerekçeyle bir kez daha stepne, koltuk değneği, kurtarıcı melek olmaya soyundu?
Sonuç belli olduktan sonra dün sokakta yanıma gelen hiç tanımadığım birinin sözlerini unutmayacağım:
“Emin Bey ülkücüyüm ve seçimde oyumu doğal olarak MHP’ye verdim. Eğer bundan sonraki seçimde HDP’ ye vermezsem namerdim.”
Bay Bahçeli’nin söylemlerine ve şu yaptıklarına acaba partisinin tüm milletvekilleri katılıyor mu?
Milletvekillerini de bırakın bir yana, MHP’ye oy veren seçmenler katılıyor mu? Oylarını acaba partileri iktidara gelsin diye mi, yoksa muhalefette kalıp AKP’yi bir kez daha kurtarsın diye mi vermişlerdi?
Meclis Başkanlığı görevini dün göz göre göre AKP’ye ikram ettiler de, bu işten acaba ne kazandılar?

* * *

Elimde Devlet Bahçeli’nin Tayyip-Ahmet ikilisi için söylediği çok ağır sözler var.
Seçim öncesinde sen bunları söyleyeceksin, sonra da hırsızlıkla, rüşvetle, yolsuzlukla suçladığın partinin adayının Meclis Başkanı olmasını sağlayacaksın.
Yarabbim bu nasıl mantıktır, nasıl siyaset anlayışıdır!
Meydanlarda onları hedef alıp bağırıyordu:
“Behey densiz, behey gafil...”
“Besmeleyle soygun yapıp şükrederek haram havuzunda ıslandılar...”
“Erdoğan siyasetin dibindedir. Davutoğlu’nun yetersizliğinden dolayı görünüşte yedek, gerçekte asıl oyuncu olarak ortaya çıkmıştır.”
“Akıllı ol, yoksa Türk Milleti senin aklını başına getirmeyi çok iyi bilecektir.”
“Bozgunculuk AKP’nin hammaddesidir.”
“Baskı ve zulümde rekorlar kıran başbakan gönülleri nasıl tamir edecektir?”
“Bunlar çifte standartlıdır. Bir öyle bir böyledirler.” (Kendisi öyle değil!)
“Erdoğan milletle dalga geçmektedir.”
“Başbakan ve partisi başarısızlığa mahkum olmuştur.”
“TOMA’cı hükümet gitmeli, gazcı Erdoğan istifa etmelidir.”
“MHP’ye yavru diyor. Sen kısa pantolonla gezerken bu parti milletin hizmetindeydi. Mehter marşıyla geldin İzmir marşıyla gideceksin.”
“Davutoğlu sen git, saraydaki abin gelsin. Biz küp yapıp içini haramla doldurmadık.”
“Geldiğin gibi gideceksin Recep ağa. Abbas yolcudur.”
“Siyasetin defolu imalatı Davutoğlu.”

* * *

Sen bir yanda bu ağır lafları bağıra bağıra söyleyeceksin, öbür yanda ise onların adayına dolaylı destek verip Meclis Başkanlığı gibi önemli bir makamı kendi ellerinle sunacaksın...
Olacak iş değildir, inanılır gibi değildir ama oldu.
Bundan sonra hükümeti de AKP ile ortaklaşa kurar, yolsuzluk hırsızlık vaziyetlerini güzel güzel, kardeş kardeş örtbas ederler!
Ancak dünkü olumlu (!) sonuç sonrasında AKP’nin yapması gereken bir jest olduğuna da kesinlikle inanıyorum.
AKP genel merkezinin bahçesinde en görünür yere kocaman bir Devlet Bahçeli heykeli dikilmelidir.
Elinde bir baston, yedek lastik ve koltuk değneği olmalıdır!
Altına şu ifade yazılmalıdır:
“Büyük devlet adamı Bahçeli 1 Temmuz 2015 günü imdadımıza yine Hızır gibi yetişti. Onunla gurur duyuyoruz.”
Daha ne demeli, ne söylemeli!..
Sözün bittiği yerdeyiz.