Prof. kimlikli din uleması TV’lerde dindar halkımıza şu öğütleri veriyor;
Dinin men ettiği, günah saydığı suçları işleyenlerle dost olmayın, onlardan uzak durun.
Örneğin; ramazanda oruç tutmayan ya da içki içenlere “selamın aleyküm” demeyin, aksi halde sizde onlar gibi Tanrı emrine karşı çıkmış, içki içmiş gibi günahkar olursunuz.
Bu hoca efendilere sormak lazım; neden
“Ey! cemaati müslümin; devlet malı, yetim hakkı yemek cehennemlik bir suçtur. Bunu yapanlara oy verirseniz” siz de devleti soymuş, yetim hakkı yemiş gibi cehennemde cayır cayır yanarsınız demiyorlar.
Isra ve Maun sureleri devlet malı, yetim hakkı yiyen yöneticileri ülkeleriyle birlikte helak (yok) ederiz diyor.
O halde bu muhterem din uleması neden;
“17-25 devlet soyguncularına oy verenler”, ülkemizle birlikte hepimizin helak olmasına neden olacaklar diye fetva vermiyorlar?
İçki içenlere selam verenler aynı suçu işlemiş sayılıyor da, neden; rüşvet paralarını sıfırlatan, Türkiye’yi talan edenlere oy verenler de aynı hırsızlığı yapmış, aynı suçu işlemiş sayılmıyorlar.
Yalan-dolan, iftira dinimizde büyük günahlar arasındadır.
O halde başta diyanet ve din hocaları “Gençler Gezi Parkı’nda camiye girip, içki içtiler, Kabataş’ta 80 kişi türbanlı genç bir kıza tacizde bulundu” diye korkunç bühtanlarda bulunanlara oy verirseniz siz de aynı iftirayı yapmış sayılır, öbür dünyada bunun hesabını verisiniz demiyorlar.
Dini kural ve yorumları, güçlü ve iktidarda olanların yarar ve keyfine göre tefsir edilir diye bir hüküm mü vardır?

DEVLET BAHÇELİ’YE SORMAK LAZIM

MHP, Türklük bilinci, milliyetçilik ilke ve umdeleriyle mayalanmış bir siyasi partidir.
MHP, HDP’nin “ülke bütünlüğüne, Türk Milliyetçiliği’ne kast eden ve PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olduğuna inanıyor.” Buna saygı duyulur.
Ancak, “HDP’ye oy vermek şerefsizliktir” demek saygın bir söylem değildir.
MHP’nin HDP destekli bir CHP-MHP koalisyonuyla iktidar olup, AKP’nin yok ettiği “Türklük ve milli duyguları daha da güçlendirip, yaygınlaştırması”, yolsuzluklardan hesap sorulması, PKK terörünün yok edilmesi fırsatını yakalamışken bunu reddetmek hangi aklın gereği, kime ve hangi amaca hizmettir?
Bu durumda din hocalarının içki içenler için yaptıkları fetvayı Bahçeli’ye uyarlamak gerekiyor. Şöyle ki;
- “Türklüğümüzle değil, ümmetçiliğimizle övünürüz”
- “Türk yok Türkiyelilik var”,
- “Türklük de ülkedeki 33 etnik gruptan biridir”,
- “Ne mutlu Türküm diyene lafı safsatadır” diyenlere,
Koltuk değneği olmakla Bahçeli de “Türklüğü yok sayıp”, “TC levhalarını, Türklük andını yasaklayanlarla” aynı suçu işlemiş sayılmıyor mu?
Milliyetçilik CHP’nin 6 ilkeleri arasında yer alıyor. O halde CHP’li değil de “milliyetçiliği ayaklar altına alıp, paspas yapacağım” diyen bir kişinin partisinin adayını Meclis Başkanlığı’na getirmekle MHP’de milliyetçiliği ayaklar altına almış olanlar gibi aynı suçu işlemiş olmuyor mu?
Bir kişinin kendi çıkarları uğruna Türkiye’yi felakete götürmesine can simidi olmak bu felaketin müsebbibine ortak olmak değil de nedir?

* * *

Atatürk’ün ölümsüz söylem ve vecizeleri bu konuya da neşter vuruyor. Yüce kurtarıcı;
Dünyada her millet “icraatına tahammül ettiği hükümetin” mesuliyetine ortak sayılır diyor.
Yani Atatürk; bir millet, sahte, sanal, uyduruk belgelerle peygamber ocağı milli ordusunu çökerten, sonra da bunu “cemaat yaptı” diyen,
17-25 Aralık’ta tape ve kasetlerle suçüstü yakalanınca önce montaj, sonra cemaat darbesi diye paçayı kurtaranlara sessiz kalıp, bunlara tahammül ediyorsa o ülke halkı “tüm bu melanetlere ortak olmuş sayılır” diyor.

* * *

Sonuç: PKK’yla pazarlık ve tavizler sonucu analar ağlamasın hokkabazlığıyla oy karşılığı Güneydoğu’yu PKK’ya peşkeş çekme gaflet ve dalaletine düştüler.
Ergenekon adlı vodvil yargılama ve “PKK’lı terörist gizli tanıklıklarıyla Türk Ordusu’nun kolunu, kanadını kırdırdılar.
Güneydoğu’yu “oyla takas” pazarlığıyla PKK’nın Türkiye’yi silah deposu yapıp, daha da güçlenip, yayılmasını sağladılar.
7 Haziran’da bölgeden bekledikleri oylar HDP’ye kayınca “bu kez kan ve kaostan medet umarak”,Türkiye’yi kan gölü haline getirdiler.
Türk halkı bunları cezalandırmak yerine bu kez AKP’nin yüzde 41 oyu yüzde 43’e çıkıyor.
Halk tüm bu melanetleri onaylamakla AKP’nin tüm suçlarına ortak olup, aynı suçları işlemiş oluyor.