Türkiye ilk defa Cumhurbaşkanı’nın da miting alanlarına çıkıp seçim kampanyası yürüttüğü bir süreci yaşadı...
Öyle ki, miting alanlarında bağırmasından Tayyip Bey’in sesi kısıldı...
Dün Sivas’taki seçim mitinginde sesi çatallaşmış ve boğuklaşmıştı...
Tarafsızlık yemini eden Tayyip Bey işin kolayını buldu, meydanlarda bağırıyor:
“Beni millet seçti, doğruları söylemeye mecburum!

* * *

Ama nedense hep CHP, MHP, HDP yanlış yapıyor ve Tayyip Bey “doğruları” söylemeye mecbur kalıyor...
Eski partisi AKP’ye ise toz kondurmak bir yana, ballandıra ballandıra milyon defa söyledikleri eski icraatlarını anlatıyor!..
Kılıçdaroğlu’nu, Bahçeli’yi ve Demirtaş’ı isimlerini vererek açıktan hedef alıyor ve sesi kısılana kadar meydanları inletiyor!..
Bu mu tarafsızlık?..

* * *

Tayyip Bey tarafsız olduğuna acaba kendi inanıyor mu?..
Bütün amacı iktidarı kaybetmemek!..
Bu sebeple adil olmayan bir seçim yarışı yapıldı...
Tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı’nın dibine kadar taraf olduğu, bunu meydanlarda da çok açık bir şekilde gösterdiği süreç yaşadık!..

* * *

Peki sonrası?..
Diyelim ki AKP seçimden birinci parti çıktı, fakat hükümeti tek başına kuracak çoğunluğu elde edemedi...
Tayyip Bey hükümeti kurma görevini Davutoğlu Ahmet’e verecek...
Ahmet hükümeti kuracak, hükümet programını hazırlayacak ve Meclis’ten güvenoyu isteyecek...
Güvenoyu alamayacak!..
Sonrası?..

* * *

Tayyip Bey’in bir koalisyonla karşısına çıkacak olan ve ikinci parti durumundaki CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurma görevi verecek mi, yoksa sallayacak mı?..
“Ben dışarıdan destek aldım” diye karşısına yine gelen Ahmet’e mi görev verecek?..
Tayyip seçim sonuçlarını beğenmedi, sindiremedi, ne yapar?..
Anayasa’nın 104’üncü maddesine göre TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verebilir!..
Anayasa’da açık hüküm var!..

* * *

Diyelim ki AKP dışında bir koalisyon hükümeti kuruldu ve göreve başladı...
Anayasa’nın yine 104’üncü maddesine göre bakanlar kurulunu saraya toplantıya çağırdı...
Kılıçdaroğlu ile Bahçeli onun ayağına gidecek mi?..
Gitmezlerse anayasayı ihlal mi etmiş olacaklar?..
Kılıçdaroğlu, iktidara gelirlerse Saray’ı üniversiteye tahsis edeceklerini açıkladı...
Tayyip “Çıkmıyorum, gücün varsa gel çıkart” derse?..
Saray’a polis mi gönderilecek; polis zoruyla mı çıkartılacak?..

* * *

“Alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım” demişti...
Bu sebeple Tayyip Bey’den her şey beklenebilir...
Seçim öncesi nasıl miting alanlarına çıktıysa, seçim sonrasında da alışılmadık tutumunu sürdürebilir!..
Türkiye’nin aslında seçim sonrasına hazırlanması gerekiyor...
Asıl kızılca kıyamet o zaman kopacak!..

Denizde bir ucube!..

İstanbul Belediyesi turnayı tam da gözünden vurmuş(!)
Öyle bir şehir hattı vapurunu hizmete soktu ki biz vapura hayran, dünya bize hayran!..
Karikatür gibi bir vapur!..
Başı belli değil, kıçı belli değil...
Kuş mu desem, deve mi?..
Güzelim eski vapurların yanında mübarek Hindi gibi..
İnsanın “Kabaramazsın kel Fatma annen güzel sen çirkin” diyeceği geliyor...
Vapur mu, feribot mu; insanlar yolcu mu, araç mı?..
Üstüne de bir kaptan köşkü kondurmuşlar ki gemi dizaynında dünya birincisi!..
İstanbul’un siluetini bozdukları yetmedi, üzerine bir de tüy diktiler!..