Dünkü yazımda İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar’ın; “Kısa vadeli döviz borcu olan iş adamına devlet 2.70’den döviz satışı gerçekleştirsin” önerisini eleştirmiştim. Olacak şey değil... Var mı öyle halkın vergileri ile keyfe keder şirket kurtarmak. Önlemini almayan batacak... İşin doğasında bu var.
Tabii eğer İbrahim Bey, bunda daha üç ay önce ekonomi için yaptığı güzellemeler nedeniyle şirketleri daha da borçlandırıp vicdan azabı duyuyorsa, onun muhasebesini kendi yapsın.

YÜZEN BATIKLAR

Lakin tümüyle de haksız sayılmaz. Haklı olduğu tarafı, şirketlerin gerçekten zor dururumda olduğu... Şirketlerin yurtdışından borçlanması 270 milyar dolar... Bunun 170 milyar doları “açık pozisyon” da kaldı. Kur artıkça ağırlığı borcun üzerine çöküyor.
Aslında bu şirketlerin bir kısmı şimdiden battı! Ödemelerinin zamanı gelmediği için henüz yüzüyor. Şirketler genelde açık hesap şeklinde çalışırlar. Dolayısıyla sektörde birkaç şirketin batması diğerlerini de tetikleyebilir.

İŞTEN ÇIKARMALAR

Batak şirketten alacağını tahsil edemeyen diğer bir şirket zora düşebilir. Aynı zamanda kredilerin geri ödenememesi bankalar için yıpratıcı olabilir. Nitekim yabancı raporlar hep bu sorun üzerinde duruyorlar.
Kuvvetle muhtemeldir ki yakında özellikle enerji, metal, gıda, finans, ilaç, maden, tekstil, perakende ve inşaat şirketleri arasında işten çıkartmalar baş gösterip, ekonomiye bir mum da onlar dikecekler.

YAPILMAYAN YATIRIMLAR

Kısaca tam bir sarmala girdik. Tablo bu haldeyken mecbur olmadıkça yatırım yapmayacak, tüketim kısılacak.
Madem yatırım yapılmayacak, yurtdışından yeni borçlanmalara da gerek kalmayacak. Döviz girişi olmayacak. Vadesi gelen dış borçlar, iç piyasadan döviz bulunup ödenebildiği kadar ödenecek. Yani? Anlamı basit, Türkiye’den döviz çıkışı hızlanacak. Döviz çıkışı kuru dik tutacak.

FAİZLE SAVAŞANLAR

Peki, kurlar gerilerse toparlayabilirler mi? Bazıları için çok geç, bazıları için belki... Ancak işin ilginç tarafı geçtiğimiz hafta sonu söylemleri ile Merkez Bankası’na faiz düşürme baskısı yapan isimlerin neredeyse tamamı AKP’nin yönetim kurulunda yer buldu.
Seyredin şimdi eğlenceyi... Ya tükürüklerini yutacaklar ya da Türkiye ekonomisini kuyuya atacaklar. Ben de çok merak ediyorum, bakalım ne yapacaklar?