Yıl boyunca söyledim; “2015 yılında Türkiye yüzde 3 büyüsün, öpsün başına koysun” diye... Rakamları açıklanınca açıkçası afalladım. Üçüncü çeyrekte büyüme yüzde 3.96 çıkmış. Yok artık!
Onlar açıklar, sen inanırsın, inanmazsın... Ben inanmıyorum! Öyle kuru kuruya inanmıyorum demiyorum, elimde bazı doneler var. Öncelikle mantık... Büyüme, temmuz, ağustos, eylül aylarını kapsıyor. Kimsenin seçim sonuçlarını kestiremediği bir döneme rastlıyor. Güneydoğu savaş alanına dönmüş, Suriye’yi kan götürüyor. Yine de ekonomi bunlara aldırmamış!

Fakiriz ama bonkörüz


Nasıl büyümüşüz? Hane halkı tüketmiş. Harcamalar artmış ve bu 4 puanlık büyümenin 2,2 puanını oluşturmuş. Daha fazla para mı kazanmışız? Hayır... Hatta 2013 yılında 10 bin 822 dolar, 2014 yılında 10 bin 404 dolar olan kişi başına gelir bu yılın üçüncü çeyreğinde 9 bin 559 dolara düşmüş. Fakirleşmişiz ama daha fazla harcamışız.
Nitekim aynı dönemde tüketici güven endekslerinin tarihi düşük seviyelerde çıkması bize ya bu endekslerin yanlış hesaplandığını ya da ülkenin büyümemesi gerektiğini söylüyor. Hem tüketici güveninin düşmesi hem de harcamaların artması nasıl oluyor?

Stokları nasıl saymışlarsa?


Acaba milyonlarca mülteci mi tüketimi artırmış? Öyle olsa büyümenin önceki dönemlerde de yüksek çıkması gerekirdi.
Devletin büyümeye katkısı 0.77 puan... Seçime gidilirken bu büyüme rakamı olası... Buna itirazım yok. Topladık yüzde 3’e geldik. İhracatta da yüzde 0.66’lık bir daralma var. Yatırımlar mı artmış derseniz, öyle bir durum da yok. Toplam yatırımlar yüzde 0.45 daralmış.
Aranılan yüzde 1’lik fazladan büyüme nereden geliyor derseniz, stoklardan... Normal şartlarda stok değişimleri hariç tutulduktan sonraki rakamları baz alınır. Stok öyle kolay ölçülebilen bir şey değildir. Hele ki tarımda...

İnanan mı, sevinen mi çıkmadı?


Stok artışının ciddi bir bölümü tarım üretimindeki yüzde 11.1’lik artışın sonucu... Enflasyondan en fazla şikâyet nereden geliyor? Gıda fiyatlarının artışından... Hâlbuki büyümeden de anlıyoruz ki tarımda öyle bir üretim yapmışız ki artık satamayıp, stoklamışız. Peki, o zaman gıda fiyatları neden durmadan yükseliyor?
Oysa fiyatların artışından dolayı gıda ve içecek harcamaları geçen yıla göre yüzde 3.1 küçülmüştü.
Neyse... Kutlanması gereken bir büyüme yakaladık ve borsa bunu çakılarak, dolar artarak, faizler yükselerek kutladı. Demek ki inanan olmamış. Kendileri çalıp kendileri oynamışlar!