İngiliz gazetelerindeki yeni habere göre Rusya, Suriye’de yeni bir hava üssü daha kuruyor. Var olan üslerini ise güçlendiriyor.
Asker yolluyor.
Silah yığıyor.
Dikkatli gözlemciler, bütün bu silahlanma IŞİD içinse çok fazla demekteler.
Türkiye için mi?
Putin delirdi diyelim.
Türkiye’ye savaş açmak demek NATO ile ve buna bağlı olarak ABD ile de savaşmayı da göze almak demek. Böyle bir delirme durumunda ABD, Türkiye’nin arkasında durur mu?
Çıkarlara bağlı!
Ebedi dostluk yoktur.
Ebedi düşmanlık da yoktur.
Ülkelerin çıkarları vardır.
Türkiye’nin hem Rusya ile hem ABD ile “stratejik ortak olması” da zaten kağıt üstündedir.
Kuru laf!
Güya Rusya ile stratejik ortaktık!
Olana bitene bak!

* * *

Yine dikkatli gözlemcilerin söylediğine göre Rusya’nın Suriye’ye asker, silah, cephane, öfke, gerilim yığmasının altında Suriye’de yani Ortadoğu’da bir “Rus İsrail’i oluşturmak“ yatıyor. ABD’nin Ortadoğu’da “Amerikan İsrail’i” yıllardır var. Büyük Ortadoğu Projesi haritasına göre ABD, Kürtleri destekleyerek “ikinci İsrail’i kurmayı“ da planlamış, Irak’ı işgal ederek epey yol da almıştı.
Şüphelenmek zorundayız.
Acaba iki süper güç; Rusya ile ABD, “Ortadoğu’da kurulması planlanan ikinci İsrail’i sahiplenme” bilek güreşine girdiler de Türkiye’yi alet mi ediyorlar?
Putin’e bak!
“Özür” diye tutturdu.
Aslında Türkiye’yi yönetenlerin; “Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranırdık” demeleri özür dilemenin politik eldiven içinde sunulmasıdır.
Putin tırmandırıyor.
NATO üyesi Türkiye üzerinden ABD’ye gözdağı veriyor olabilir. Türkiye Rusya dostluğu da yıldırım hızıyla bitiyor.

* * *

Rusya ile Türkiye’nin ellerine dostluk karınca hızıyla gelmişti. Tarihin o döneminde objektif şartlar gereği Rusya’nın yeni lideri Lenin, emperyalizme karşıydı. Türkiye’nin yeni lideri Mustafa Kemal de emperyalizmin “Sevr Antlaşmasını” tanımadığını; “Ya istiklal ya ölüm” diyerek ilan etmişti.
Dostluk kuvvetli başlamıştı.
Araya soğuk savaş girdi.
Ayrı kamplara bölündük.
Yine de dostluk bitmedi.
Şu oldu, bu oldu.
Bahane bulundu.
Uçak düşürüldü.
Dostluk bozuldu.
Emperyalizme karşı olmak yaklaşık 100 yıl önce (1918) Rusya ile Türkiye’yi dost komşu ülkeler yaptı, 100 yıl sonra (2015) yeni emperyalist kapışma dostluğu bitiriyor.
Putin, bir Lenin değil.
Erdoğan da Mustafa Kemal’in “tam bağımsızlık, laiklik, bölünmez bütünlük” ilkelerini hiç sevmedi.

* * *

Antalya’yı dost evi yapmıştık.
Portakal gönderiyorduk.
Ruslar Antalya’ya akıyordu.
4 milyon Rus tatile geliyordu.
Ev alıyorlardı.
Rusya’da konutlar yapıyorduk.
İşçilerimiz Rus kızlara sevdalanıyordu.
Rus gelinlerimiz vardı.
Nükleer santrali Ruslar yapıyordu.
Rus doğal gazına bağlanmıştık.
Türkiye’ye yılda Rusya ile ekonomik alışverişinden 22 milyar dolar giriyor, bundan biraz daha fazla dolar da Türkiye’den Rusya ekonomisine (doğal gaz-petrol-kömür için) gidiyordu.
İki taraf da kazanıyordu.

* * *

Putin, bir Lenin değil.
Mustafa Kemal de yok.
Dostluk karınca hızıyla geldi. Yıldırım hızıyla düşmanlığa gidiyor.