İzliyorsunuzdur: İzmir’de yer gök Suriyeli sığınmacı ile doldu. Kadın, erkek, torun, dede ülkelerindeki iç savaştan kaçtılar.
Yaşamak güzel.
Türkiye’de değil.
Ülkemizi “Güvenle yaşanacak ve güzel gelecek kurulabilecek ülke olarak görmedikleri” için bir Avrupa ülkesine gidebilmenin en kestirme yol üstü İzmir’de bekleşiyorlar.
Vatanı yanmış.
Yeni vatan arıyor.
Türkiye’yi seçmiyor.
Bu ayıbı, “Türkiye’yi  Suriyelinin bile güvenmediği ülke durumuna kimler düşürdüyse” ona yazmalı. Suriyeli mülteciler mayın döşeli toprakları aşıp geldiler.
Türkiye’ye aktılar.
Biliyorum. Mayınlı arazinden gizlice değil sınır kapılarından girdiler.
İzin verilmeseydi.
Yine gelirlerdi.
Sınırlar elek olmuştu.
***
1956- 1960:
Sınır mayınlandı.
1986-1997:
Yine TSK, Suriye sınırına mayın döşeme ihtiyacı duydu. Aynı yıllarda PKK da sınıra mayın döşedi. Buna askeri terminolojide “İşaretsiz mayın tarlası” diyorlar. Mayın tarlalarının 400’ü bulduğu biliniyor.
2003 yılına gelindi.
Meclis’te “Sınırlardaki Mayınları Temizleme Kanunu” çıktı. İktidar partisi AKP, o dönem Maliye Bakanı olan Kemal Unakıtan’ın İsrailli ünlü işadamı Ofer Ailesi ile gizli ortaklı bir şirket kurup, “yap-işlet-devret” modeli (YİD) esas alınarak “500 bin dönümlük bir alanda temizle mayını-toprağı 99 yıl işlet- sonra devret” anlaşması yaptıkları iddiası gazetelere manşet oldu. Muhalefet partisi CHP Danıştay’da dava açtı, kanun iptal edildi.
YİD’den vazgeçildi.
Kanun çıktı.
Mayınları TSK döşemişti.
TSK öncülük edecek.
Mayınlar temizlenecekti.
Verimli projeler yapılacak.
Türk-Kürt-Arap ayrımı yapılmadan  topraksız köylüye verilecek. Mayınlı topraklar, bundan böyle zenginlik, kardeşlik ve barış üretecekti.
***
2005 yılı geçti.
2006 yılı geçti.
2010 yılı da geçti.
İktidar kılını kıpırdatmadı.
Mayınlar temizlenmiyordu.
2011 yılında ihaleye çıkıldı.
2012 yılında ihale iptal edildi.
2014 yılına gelindi.
MSB niyetlendi.
Milli Mayın Merkezi Kanunu tasarısı hazırlandı. 2015 yılının Şubat ayında çıktı.
6 ay geçti.
Sonuç sıfır.
Sınırlar yanmaya başladı.
Suriye toprakları Arap IŞİD ile Kürt PYD’nin boğazlaştığı, ABD’nin havadan bomba yağdırdığı cehenneme dönüştü.
***
Türkiye sınırları elek olmuştu. “Sınır Fiziki Güvenlik Sistemi (SFGS)” kurulması kararı alındı.
Mayından zepline!
Sınır boyunca zeplinler, elektronik sistemler, beton seyyar duvarlar, 3 metre eninde 5 metre derinliğinde hendekler, hendek arkasında devriye yolları, kafes tel ve üstüvane, tüm cephede aydınlatma, kamera sistemleri...
SFGS mayınla olmuyor.
Önce mayın temizlenecek.
İyi mi?