Koalisyon Hükümeti’ni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e, o istemezse Mısırlı darbeci Abdülfettah el-Sisi’ye kurdurmayacağımıza göre pazarlık uzayacak.
CHP’ “gel” dedi.
MHP “ne” diyecek?
HDP “ne” dayatacak?
Tavırlar netleşiyor.
Her tavır bir pazarlık.
Pazarlık zor geçecek.
Yiğit zor günde çıkar.
Seçim sandığı “yiğit tavrı” istedi. Üç muhalefet partisi “bir olsun, diri olsun, akıllı olsun, basiretli olsun” koalisyonu kursun. AKP ile Tayyip Erdoğan muhalefette kalsın. Üç yiğit, Türkiye’yi düştüğü “yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet batağından, Türk-Kürt bölünme tuzağından, cari açığa vidalanmış bocalayan ekonomiyi durgunluk içinde enflasyon tehlikesinden, devletin ve eğitimin tüm sistemiyle dini vesayete gömülme tuzağından” uzaklaştırıp ayağa kaldırsın. Meclis, Kurtuluş Savaşı’nı veren Meclis ruhuna dönsün, Tayyip Erdoğan’ın oyuncağı olmaktan kurtulsun.
Ve halk görsün.
Yiğit odur: Ülkesini düştüğü yerden kaldırır. Halk yiğitlik istedi. Kimse kıvırtmasın!
* * *
Kıvırtma başladı.
Abdullah Gül parlatılıyor.
12 yıl sustu. Kardeşi Tayyip Erdoğan ne istediyse yaptı. Bir gün çıkıp da “yanlışsın kardeşim, dava arkadaşım ülkeyi bölme, germe, çaldırma, Harun olmaya geldin Karun olma, dini bu kadar istismar etme, ayaküstü yalan söyleme” demedi. Şimdi yanında 12 yıl çalıştırdığı danışmanı kitap yazmış: Abdullah Gül diyormuş ki; ülke çok kutuplaştı. Ben olsam bunu giderecek adımları peş peşe atarım. Haklarında yolsuzluk olan 4 bakanı derhal Yüce Divan’a gönderirim. Çift başlılık olmaz. Cumhurbaşkanını Başbakanlığa karıştırmam. Ben nasıl cumhurbaşkanlığı yaptıysam sen de yetkilerinin içinde kalarak cumhurbaşkanlığı yap derim.
* * *
Abdullah Gül Bey!
Allah iyiliğinizi versin.
Aklınız neredeydi?
Bunları şimdi AKP’nin oyu yüzde 40’a düşünce değil, hakkınız olmadığı halde 100 gün oturduğunuz Huber Köşkü’nden söyleyecektiniz ve eşiniz Hayrünnisa Gül Hanımefendi’nin dile getirdiği “intifada başlatma” bayrağını 3 yıl öncesinden açacaktınız. Halk da “bravo Abdullah Gül’e doğruları haykırdı” diyecekti.
AKP yüzde 40’a indi.
Kitap yeni çıkıyor!
Kusursuz kıvırtma!
Tayyip Erdoğan’ın diğer dava arkadaşı Bülent Arınç da; partilisi Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kendisini; “fitneci... gizli Fethullahçı... AKP’ye sızmış hain...” diye suçladığı güne kadar bekleyip “Melih Gökçek Ankara’yı parsel parsel Fethullahçılara sattı... 8 Haziran’dan sonra hakkında 100 dosya açıklayacağım” demişti.
Bugün 15 Haziran.
Arınç; “Gökçek arsaları verdi, sonra da Tayyip Bey’den zılgıtı yiyince, onları iptal etmeye çalıştı” diyor.
100 dosya yine gizli.
Arınç kıvırtıyor.
* * *
Demek istediğim koalisyonu AKP kurar da yine iktidarda kalırsa; “Türkiye kıvırtma zehirlenmesine” uğrayacak. 4 bakanın rüşvet dosyası ile birlikte “Deniz Feneri Soygunu Dosyası” da açılmayacak ve “Havuz Medyası” kurarken devlet kaynaklarının sinsice hortumlanmasının da hesabı sorulmayacak.
Halk, yiğit istedi.
Bekliyor.
SÖYLEŞİ

PİDE

Her Ramazan’da Müslüman’ın Müslüman’a yalanını yaşarız. Ramazan geldi pide yine zamlandı. Ramazan’da en çok tüketilen gıda maddelerine “fırsat zammı” köklendi. Bu yıl tarımda rahmet var, bereket var, üretim yüksek, rekolte iyi ama Türkiye’de gıda fiyatları dünya ortalamasının yüzde 20 üstünde.