Savcıyı odasında esir alıp, ağzını bantlayarak “alnına namlu dayanmış fotoğrafını” bütün Türkiye görsün diye medyaya servis ettiler.
IŞİD benzeri propaganda.
Şekli yeni.
Yöntemi eski.
Savcının eli bağlıydı.
Kurşunladılar.
IŞİD benzeri infaz.
Teröre hayır!
Kışkırtana lanet!
Korkutucu.
Vahim.
Düşündürücü.
IŞİD öykünmesi eylemi yapanları yöneten güç, odak, merkez belli ki, kendince bir hedef belirledi. Yolsuzlukları, hırsızlığı, rüşveti, işsizliği, kapıya dayanmış ekonomik krizi, tek adamın Türkiye’yi  “başkanlık adı altında” tasmalı bir yönetime çekmeye çalışmasının toplumda yarattığı öfkeyi ve iktidar partisi oylarının erimeye başlamasını halkın dikkatinden kaçırmak için mi savcıyı odasında esir alıp öldürdüler?
Kim bunlar?
Adalet Sarayı basıyorlar.
MİT seyrediyor.
Polis, şaşkın.
* * *
Berkin Elvan’ın babası, savcıyı odasında esir alıp, alnına kurşun dayamış olanlara; “Oğlum Berkin öldü. Başka kimse ölmesin. Kan, kanla yıkanmaz”  çağrısı yapmasına rağmen dinlemediler. Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı öldürdüler.
Savcı, gizleyen değildi.
Saklayan değildi.
Bütün çabasını, enerjisini, mesaisini “Berkin Elvan Dosyası ile Gezi eylemleri sırasında gözünü yitiren 11 kişinin dosyaları” üzerinde toplamıştı.
Göreve yeni atanmıştı.
Adaletin arayıcısıydı.
Berkin Elvan’ın öldürüldüğü olay yerinde çekilen görüntüleri incelemeye almış, olay yerinde o sırada görev almış polislerle ilgili araştırmasını da derinleştirmişti. Adli Tıp’ dan da bilgi topluyordu.
Çok açık.
Cinayeti aydınlatacaktı.
Örten bir savcı değildi.
Berkin’in tarafındaydı.
Böyle bir savcıyı seçtiler.
Rehin aldılar.
IŞİD benzeri propaganda.
Kurşunlayıp öldürdüler.
Berkin’i bir kez daha öldürdüler.
Teröre hayır.
Kışkırtana lanet olsun.
Savcıya rahmet olsun.
* * *
Türkiye yabancı değil.
Çok gördü, yaşadı.
Terörden acı çekti.
Birliği parçalandı.
Zaman yitirdi.
Akıldan uzaklaştırıldı.
Savcıyı öldürenlere infaz emrini veren merkez, güç her kimse, bu kez ne yapmaya çalışıyor? Ortadoğu bataklığında bitmeyen ve Irak ile Suriye’de IŞİD adı altında ve Yemen’de başka bir isim altında yeniden alevlenen “mezhep çatışması benzeri” bir noktaya Türkiye de mi çekilmek isteniyor? MİT, bu soruların cevabını bulmak, yakalamak, ortaya çıkarmak, topluma açıklamak zorundadır.
Ne olduğunu görüyoruz.
Ne olacak bunu bilmiyoruz.
MİT toplumu aydınlatmalı.
Savcının öldürülmesi.
Ve öldürülme yöntemi.
Korkutucu. Vahim.

SÖYLEŞİ

Büyüme!

Geçen yılın tamamı için büyüme hızı  açıklandı. Hızda büzülme, azalma, daralma var. Büyüme hızının daralıp büzülmesi sonucunda dolar bazında kişi başına gelir 10 bin 822 dolardan 10 bin 404 dolara indi. 7 yıl geriye gidin.
7 yıl önce de kişi başına gelir 10 bin 404 dolardı. İktidara yanaşanlar, kayrılanlar, parsellemenin musluğunu elinde tutanlar, parsellemeden pay kapanlar, koluna rüşvet saati takanlar, ayakkabı kutularına dolar dolduranlar, babasından sıfırla oğlum telefonu alanlar dışında Türk halkının geliri yedi yıldır yerinde sayıyor. Ben merak ediyorum. Tayyip Erdoğan Ailesi’nin muhasebecisi olsam, veriler elimin altında olurdu. Oturur hesabı çıkarırdım. Türkiye yüzde 2.9 büyüdü. Tayyip Erdoğan Ailesi’nin geliri yedi yılda 2 bin 900 büyüdü.