Bir kez daha anlaşıldı ki Erdoğan’ın gönlünde
yatan aslan “Başkanlık Sistemi”.
Seçimi kaybetti, halk onun başkanlığını reddetti ama o vazgeçmedi, vazgeçmeyecek!
Peki, Cumhurbaşkanlığı neyine yetmiyor?
Eksik olan ne var?
Saraysa saray... Hem de en pahalısından... Uçaksa uçak... Hem de en lüksünden... Helikopterler, zırhlı Mercedes’ler... Yüzlerce koruma... Karun gibi para... Sultandan daha fiyakalı!
Kimseye hesap vermeden, dilediği gibi harcadığı muhteşem bir “örtülü ödenek”.
Komutası altında, her sözüne “Emrin olur” diyen bir Başbakan...
Görkem, şaşaa, ihtişam... Ne dersen var!
Peki, nedir onu mutsuz kılan? Neden “İlle de başkanlık isterim” diye tutturuyor.
Ülkenin her şeyine “Tek başına” hâkim olmak istiyor!
Meclis de, hükümet de, yargı da kendisi olacak, “Kuvvetler ayrılığı” prensibi yerle bir edilecek, ortada demokrasi kalmayacak, demokratik düzenin ruhuna Fatiha okunacak!
Peki, erken seçim ona istediği “Başkanlığı” sağlayacak mı?
Hayır, yine başaramayacak ama “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar” denir ya! Onun ihtirası da bu misal!