Cümle âlem biliyor ki, Başbakan Davutoğlu, Saray’ın vesayeti altındadır.
Aslında kimsenin Başbakan’a hükmetmeye hakkı yoktur.
Fakat Başbakan, Saray’a karşı kendisini o kadar güçsüz hissediyor ki, bağımsız davranmayı beceremiyor!
Yasal olarak icranın başı Başbakan’dır. Her şey ondan sorulur. Peki o ne yapıyor? Haksızlıklara, hukuksuzluklara sessiz kaldığı yetmiyormuş gibi, gazete basıp kapılarını kıran AKP’liyi yanına alıyor, beraber çekilen fotoğrafları gazetelerde yayınlanıyor!
Yani zorbayı ödüllendiriyor!
Güya demokratik (!) olan Başbakan, “Seçimden sonra hepsinden hesap soracağız” diye Sözcü, Doğan Grubu ve Cumhuriyet’i tehdit eden AKP’li vekilin sözlerine sessiz kalıyor!
Bu da yetmiyor. Koza İpek Grubu’nun televizyon ve gazetelerine haksız yere el konulmasını şaşılacak biçimde hukuki (!) buluyor. Atanan “Kayyum”un düşman işgal kuvvetleri gibi kapıları kırarak binayı basması için de “Hukuki süreç işliyor” diyor!
Ölçüsüz, denetimsiz, dengesiz ve kanunsuz davranışların cirit attığı bir dönemde yarın genel seçim var! Bu olaylar, seçim güvenilirliğine kuşku düşürüyor!