Ne ya­lan söy­le­ye­yim, şu gün­ler­de hiç key­fim yok.
Ama ne za­man Ek­şi­söz­lü­k’­te, “Ba­jin­go­“ im­za­sı­nı ta­şı­yan iro­ni şa­he­se­ri ya­zı­yı ha­tır­la­sam, ken­di­mi tu­ta­ma­yıp gü­lü­yo­rum. Ufak kat­kı­lar­da bu­lu­na­rak, üs­lu­bu­ma uyar­la­dı­ğım o ya­zı­yı, bu­yu­run siz de oku­yun:

* * *

“...Pa­zar­te­si gü­nü tak­si­ye bin­dim. Ara­cın ar­ka­sın­da­ki Os­man­lı tuğ­ra­sın­dan ve rad­yo­da­ki yan­daş ka­nal­dan anın­da an­la­dım ki, bi­zim şo­för sı­kı bir “u­zun ada­m” sev­da­lı­sı!
Di­kiz ay­na­sın­dan şöy­le bir ti­pi­me bak­tı; ta­kım el­bi­se­li sa­rı­şın bir adam!
Ya­ni “ce­ha­pe zih­ni­ye­ti!..”
Ney­se, yol­cu­luk baş­la­dı.
Mu­hab­bet do­ğal ola­rak he­men se­çim­le­re gel­di.
Ön­ce “Sar­dık mı ba­şı­mı­za­” di­ye dü­şün­düm ama, atik dav­ra­na­rak “Al­la­hı­ma bin şü­kür ki tek­rar tek ba­şı­mı­za ik­ti­dar ol­duk!” de­dim.
Şo­för öy­le­si­ne şa­şır­mış­tı ki, ne­re­dey­se el fre­ni­ni çe­ke­cek san­dım!
Kı­sa bir ses­siz­li­ğin ar­dın­dan ken­di­ni to­par­la­dı ve “A­bi sen de mi Ak Par­ti­’ye ver­din ya?” di­ye sor­du.
Ce­va­bım ke­sin­di:
“Her­hal­de ya­ni! Baş­ka ki­me ve­re­cek­tik ki? Ham­dol­sun bu se­fer is­te­di­ği­mi­zi aldık!”
“Hay ya­şa­sın be­nim abim be!.. Bu ül­ke te­rö­rist­le­re, İs­ra­il, Er­me­ni döl­le­ri­ne kal­ma­dı!” de­di.
“Val­la­hi ben 2002’den be­ri Ak Par­ti­’ye atı­yo­rum oyu­mu. On­lar sa­ye­sin­de çok şü­kür ay­da 100-150 bin li­ra ka­za­nı­yo­rum. Al­lah ‘re­is’­ten ra­zı ol­su­n” de­yin­ce, ha­fif­ten sar­sı­lır gi­bi oldu.
De­vam et­tim:
“Kar­deş, 3 ara­bam, 4 evim var. Ço­cuk­la­rım da yurt­dı­şın­da oku­yor. An­la­ya­ca­ğın key­fi­miz ye­rin­de çok şü­kür!..”
Me­rak­lan­mış­tı:
“A­bim ayıp­tır sor­ma­sı ama sen ne iş ya­pı­yor­sun?” de­yin­ce “Ga­zi­ante­p’­te fab­ri­kam var. Ayak­ka­bı imal edi­yo­rum. Es­ki­den si­gor­ta­lı iş­çi ma­li­ye­ti yü­zün­den ay­da 50 bin li­ra­yı zor ka­za­nı­yor­dum. Son­ra Türk iş­çi­le­ri çı­kar­dım, Su­ri­ye­li­le­ri ça­lış­tır­ma­ya baş­la­dım. Ne si­gor­ta ne baş­ka bir şey! Adam­lar ay­da 300 li­ra­ya ta­lim edi­yor, biz de ka­zan­cı­mı­za ba­kı­yo­ruz!.. “ de­dim.
Su­ra­tı­nın iyi­ce düş­tü­ğü­nü gö­rün­ce ay­nı hız­la de­vam et­tim:
“Al­lah boz­ma­sın, şu Ak Par­ti ba­şı­mız­da ol­du­ğu sü­re­ce, ka­zan­cı­mız hep tı­kı­rın­da gi­der. Al­lah on­lar­dan bin ke­re ra­zı ol­sun!”
Ses se­da çık­ma­yın­ca “Sen ne ka­dar ka­za­nı­yor­sun? Ev, ara­ba ço­cuk fa­lan var mı?” di­ye sor­dum.
- Abi biz ki­ra­da­yız. El­le­rin­den öper 2 ço­cu­ğu­muz var...
“Al­lah ba­ğış­la­sın, yol­la­sa­na on­la­rı yurt­dı­şı­na! Gü­zel­ce okur­lar, İn­gi­liz­ce fa­lan öğ­re­nir­ler!..”
- Abi biz dev­let oku­lun­da zor oku­tu­yo­ruz, yurt­dı­şı­na na­sıl gön­de­re­lim?..
“A­ma öy­le de­me! Ak Par­ti sa­ye­sin­de her tür­lü im­ka­nı­mız var. Şü­kür et­me­si­ni bil­mek la­zı­m”
Ar­tık ses gel­mi­yor­du.
Dur­mak yok, sal­la­ma­ya de­vam di­ye dü­şün­düm:
“Keş­ke 400 mil­let­ve­ki­li al­say­dı Ak Par­ti!.. Ha­nım do­ğum gü­nü he­di­ye­si ola­rak ben­den BMW ara­ba is­ti­yor ama, fab­ri­ka­yı bü­yüt­mem la­zım... Ya­ni da­ha çok pa­ra ka­zan­ma­lı­yım!..”
Uçuk ka­çık her şe­yi söy­lü­yor­dum:
“Bi­zim ço­cuk­lar da her 6 ay­da bir te­le­fon de­ğiş­tir­me­ye alış­tı­lar. 3 bin... 3 bin gi­di­yor. Az pa­ra de­ğil ama, AKP sa­ye­sin­de yol­lu­yo­ruz bir şe­kil­de!..”
Şo­fö­rün su­ra­tı fır­tı­na­lı ha­va­lar­da­ki te­le­viz­yon ek­ran­la­rı gi­bi don­muş­tu!..

* * *

Ney­se ine­ce­ğim ye­re gel­dim. Ara­ba­dan uzak­la­şır­ken, ada­mın ba­na öy­le bir ba­kı­şı var­dı ki ha­ya­tım bo­yun­ca unu­ta­mam.
Bir da­ha da AK­P’­ye oy ata­ca­ğı­nı hiç san­mam!”