Emlakbank’ı hortumlamaktan yargılanırken yurt dışına kaçan Genel Müdür Engin Civan’ın “Bana para verdiysen, belgesi nerede?” demesi üzerine İşadamı Selim Edes, hafızalara mıh gibi yerleşen o ünlü sözü söylemişti: “Rüşvetin belgesi mi olur p...k?”
Yeter ki insan bir kere doğru yoldan çıkmaya görsün! Rüşvetin belgesi de olur!..
Nitekim Arena ekibi olarak uzun uğraşlar sonucunda İsviçre’nin Zürih kentindeki Banque İndosuez’de, Selim Edes’in Engin Civan’a verdiği rüşvetlerin belgesini bulmuş ve yayınlamıştık.
Hürriyet gazetesi de başarımızı “Bravo Gazeteci” diyerek manşete taşımıştı!

* * *

Oda TV’nin çarpıcı haberine bakılırsa, AKP döneminde avantacılıkta çağ atlanmış ve artık “komisyon sözleşmeleri” bile yapılmaya başlanmış!
Geçen günlerde görevinden istifa eden THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu bir gazeteye verdiği demeçte “THY’yi her zaman şeffaf ve eşit yönettik. Şirket hiçbir şaibe ve yolsuzluk olayıyla anılmadı” demişti!
Topçu bu sözleriyle gerçekleri bilenleri çok güldürmüştü!
Zira bu köşede onun, çok sayıda eş dost ve akrabasını THY ile yan kuruluşlarına yerleştirdiğini, böylece burayı Topçu Hava Yolları’na dönüştürdüğünü belgeleriyle yazmıştık.
Hamdi Topçu’yu tekzip eden “Avanta Sözleşmesi” olayı ise, Suudi Arabistan’da yaşanmış.
Buna göre THY’de Yer İşletme Başkan Yardımcısı Hamit Kahveci 2004 yılı sonunda hac seferlerinde görevlendirilecek pilot, hostes ve diğer yer personelinin konaklama işini organize etmek için Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine gitmiş. Yaptığı araştırmalar sonrası Marriot Hotel ile el sıkışmış. Çift kişilik odaları 55 dolar, tek kişilik odaları da 45 dolardan bağlayarak, 5400 geceleme için anlaşma imzalamış.

* * *

Ancak sonradan ortaya çıkan belgelere göre, Kahveci orada iki işi birden başarmış!
Bunlardan ilki, THY adına 242.720 dolarlık konaklama anlaşması, ikincisi ise bu işin Marriot Hotel’e verilmesi karşılığında, 109.882 riyallik (yaklaşık 30.000 Amerikan Doları) komisyon, yani “avanta anlaşması!..”
Evet yanlış okumadınız. THY ekiplerinin Marriot’ta konaklaması karşılığında THY yetkilisi kendisi için “komisyon anlaşması” imzalamış!
“Yönetim Anlaşması” başlıklı belgede “15 Aralık 2004 ile 25 Şubat 2005 arasında Marriott Otele vermiş olduğu hizmetler için Bay Hamit Kahveci’ye bir yönetim ücreti ödeneceğini ifade eder” cümlesi konulmuş. Anlaşmada ücretin iki taksitte ödeneceği belirtildikten sonra, ilk bölüm olan 53.437 Suudi Arabistan Riyali’nin, Hamit Kahveci tarafından alındığı beyan edilmiş!..
56.445 riyallik ikinci taksidin ödemesi ise, Hac operasyonu bittikten sonra Kahveci’nin yetkilendirdiği bir Tunuslu’ya yapılmış! (Bunların hepsi belgeli)
İşin ilginç tarafı Hamit Kahveci tahsilat günleri Cidde’ye, THY’nin resmi görevlisi olarak gitmiş! Yani avantayı almak için yaptığı seyahatin masraflarını da THY’ye yıkmış. İlk seyahatinde THY’den günde 360 dolar, ikincisinde ise 180 dolar harcırah almış!

* * *

“Komisyon, yani avanta sözleşmesi” skandalının nasıl patladığına gelince.
Rezalet Ağustos 2005’de Mariott Hotel yetkililerinin THY Cidde Müdürlüğü’ne yeni dönem Hac konaklama anlaşması için başvurması ile ortaya çıkmış. Verdikleri teklifin bazı kalemlerinde “komisyon ödenemez” ibaresini gören dönemin THY Cidde Bölge Müdürü İ. Hakkı Turan, otel yetkililerine bunların ne anlama geldiğini sorduğunda “Hamit Kahveci’ye ödenen komisyonlar” cevabını
almış.
Onun durumu merkeze bildirmesi üzerine Kahveci, 9 Eylül 2005 günü apar topar THY’den istifa ederek, World Focus Hava Yolları’na geçmiş. (Bu geçişin ardından World Focus’un iki uçağı, önce THY’ye sonra da Atlas Hava Yolları’na kiralanmıştı. Bakımları ihmal edilen uçaklardan biri 2007 yılında Isparta’da düşmüş ve 57 kişinin ölümüne neden olmuştu)
THY’nin Kahveci’nin istifasından 4 gün sonra savcılığa başvurması üzerine başlatılan soruşturma sonucunda rüşvet suçundan 4 yıldan 12 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmiş.
Ancak dosyanın aktarıldığı Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 yıl süren yargılamada rüşvet suçunun oluşmadığına hükmederek Kahveci’yi, görevi kötüye kullanmaktan 10 ay hapse mahkum etmiş. (Yıl 2009)

* * *

Hamdi Topçu varsın “THY’yi her zaman şeffaf ve eşit yönettik. Şirket hiçbir şaibe ve yolsuzluk olayıyla anılmadı” desin.
Bırakın şaibeyi, avantanın sözleşmesi bile yapılmış!
Bu olay, THY’deki yolsuzluk buzdağının su üstünde görünen ucu!
Devran değiştiğinde hem Topçu’nun THY’den apar topar istifasının ardındaki gerçek nedeni, hem de buzdağının su altındaki bölümünü öğreniriz.