Fransa’da kişi başına milli gelir 37 bin dolar Salako...
Belçika’da 34 bin dolar...
Şu “Ekonomik kriz içindeler” diye üzüldüğün Yunanistan’da 28 bin dolar...
Sen de makarna bekle...

*

Fransızlar, Belçikalılar, Yunanlılar günlerdir sokağa döküldüler, polis tüm kentleri saran olayları durduramıyor...
Meydanlarda yüz binlerce kişi direniyor...
İşçiler, doktorlar, mühendisler, öğrenciler, kadınlar, erkekler, hatta çocuklar... Sosyal olanakların artırılması, daha iyi bir yaşam için...
Her ay ortalama iki kez tiyatroya gidebiliyorlar...
Her ay dört kez ailelerini alıp güzel bir restoranda ya da eğlence yerinde yemek yiyebiliyorlar...
Normal bir fabrika işçisinin, ailesini alıp istediği yerde 14 gün tatil yapma olanağı var...
Arabasız, klimasız, bulaşık makinesiz aile yok...

*

Daha iyi bir yaşam istiyorlar...
Kimse “Çalsın ama iş yapsın” demiyor...
Kimse kendisini soyduğu halde, hırsızlıklara “g.tnün kılı olurum” demiyor...
Kimse “Fransa seninle gurur duyuyor” diye tepinmiyor...
Kimse çocuğunun elinden tutup “Papaz olsun benim oğlum” diye götürüp teslim etmiyor...
Kimse günde kırk türlü yalan dinledikten sonra “Hristiyan adam” diye kanmıyor...
Rejimini başlarına yıkıp, hukuku silip süpürüp, çocuklarını ölüme sürüp, ülkelerini soymadıkları halde...
Fransa, Belçika, Yunanistan ayakta...
Daha iyi bir yönetim, daha iyi bir yaşam istiyorlar...

*

Sen makarnaya razısın...
Biz “dinci karşı devrim” falan diyoruz ama, aslında “Makarna devrimi”dir bu...
Tüm bu yıkım, hukuksuzluk, ahlaksızlık, senin makarna, kömür, nohut karşılığı verdiğin oy yüzünden...

*

Sen makarnaya fitsin...
“Müstahak sana, beter ol” diyeceğim ama kıyamıyorum...
Dilim varmıyor...