Onların yüreğinde bir alarm var...
Bir çocuk ağladığında, karlı günde bir güvercin cama konduğunda, bir hasta sancılandığında, sevdası erkeğin başı daraldığında, ya da uzakta bir
can yandığında...
Alarm çalar...

*

O zaman kimse durduramaz kadını...
Saçına bir toka, kocaman bir çanta, yolda giyer ayakkabısının tekini... Küçük bir mutfaktan çıkan siyah, sarı, kumral, kızıl, doru atlar gibidir artık...
O zaman merdivenden bir inişi var...

*

Dün, hiç tanımadığı, yüzünü görmediği, çok uzaklarda da olsa acı çeken küçük gelin kızların olduğunu sadece bildiği için kadınlar TBMM’yi bastılar...
Tarihte bu denli bir tepki ilk...
Çocuk yaştaki kızların, babaları yaşındaki adamlarla evlendirilmelerine
yol açan imamın yasa önerisi
görüşülecekti...
“Çocuk susar, sen susma” diye bağırdılar...
O Meclis’ten Türkiye’yi çağ dışına taşıyan yüzlerce yasa geçirmiş olan AKP ilk kez durdu...
Diktatör belki ilk kez geri çekildi...

*

Akın yapan al atlar gibiydi kadınlar...
O utanç yasasını kadınlar
durdurdular...

*

Korkma paşa...
Korkma patron...
Korkma; yargıç, savcı...
Korkma; Türk aydını, yazar, çizer, profesör, sendikacı, çiftçi, esnaf,
sanatçı...
Korkma; muhalefet...
Sinmiş, tırsmış, susmuş, tüymüş, korkmuş her kim varsa...
Korkma...

*

Sende o yürek yoksa...
Kadınlarda var...