Üçüncü Kaptan Amerika filmi “Kahramanların Savaşı”, bu sefer de iktidarın süper kahramanlara olan korkusundan besleniyor daha çok. Filmde bunun altı çok fazla çizilmese de süper kahramanların dünyanın çeşitli ülkelerinde kötülerle girdikleri savaşlarda verilen sivil kayıplar bir bir onların önlerine konuluyor. Neredeyse tüm dünya ülkelerinin birleştiği bir çözüm olarak, süper kahramanların bir kamu idaresine bağlanması ve yapacakları müdahalelerden hesap sorulabilir olması için bir yasa hazırlanmıştır. Iron Man, yakın arkadaşı Rhodes (War Machine), Vision ve Natasha Romanoff (Black Widow) bu anlaşmaya imzalarını basacaklardır. Ancak Kaptan Amerika tereddüt etmektedir. İmza atmayı düşündüğü bir zamanda ise bir bombalama olayının sanığı olarak ilan edilen eski dostu Bucky’i (Kış Askeri) korumak için harekete geçmek zorunda kalır. Bu durum Iron Man’i ve diğerlerini karşısına almasına neden olur. Ama onun da destekçileri vardır: Sam Wilson (Falcon), Wanda Maximoff (Scarlet Witch), Hawkeye ve Ant-Man. Oysa gizli bir düşman, Kış Askeri’ni kullanarak hepsini birbirine düşürmeye çalışmaktadır belki de...
En uzun Marvel filmi...
“Kahramanların Savaşı”, ikinci filmden daha iyi bir senaryoya sahip değil öncelikle. Bir defa hikayenin politik alt metni çok daha iyi işlenebilirdi. Ancak bu sefer de “Batman v Superman”de olduğu gibi bir ‘kıvamsızlık’ ortaya çıkabilirdi. Çünkü bu filmlerden beklenen ilk şey eğlence. Nitekim bu kadar eğlenceli ve aksiyonu bol bir filmde bile ‘ilk bir saatinde sıkıldım’ diyen gençler var!
Film ana kahramanlarını önceki filmlerde detaylı bir şekilde tanıttığı için onların motivasyonlarını çok çabuk kuruyor. Kimin neyi, neden düşündüğünü anlatmakta hiç zorlanmıyor film. ‘Kayıt olma’ meselesini daha derinleştirmektense ajan aksiyonları gibi dünyanın pek çok şehirlerini kapsayan bir maceranın içine atılıyor karakterler. Iron Man’in, ekibine Örümcek Adam’ı dahil etmesi ise filmi daha da şenlendiriyor. Örümcek Adam çok enerjik ve pozitif, Iron Man çok ağabey, Ant-Man çok sevimli, Vision çok naif, Natasha ise iyi kız kardeş... Her karakter başka bir renk, duygu ve keyif katıyor filme...
Film, adaleti tartışmak yerine arkadaşlık, sadakat ve intikam temalarında dolaşmayı tercih ediyor. Ama son derece kıvrak, dinamik ve esprili sahneler eşliğinde yapıyor bunu. Russo kardeşlerin yönetmenliği ise iki Kaptan Amerika filmini de ajan aksiyonu Jason Bourne filmlerine yaklaştırıyor biraz ama öyle sahneler var ki, ‘formunda bir John Woo çekseydi bu filmi ne acayip olurdu’ diye düşündürüyor insanı.
****
Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı
Yönetmenler: Joe ve Anthony Russo
Oyuncular: Chris Evans, Robert Downey Jr., Scarlett Johansson
146 dakika, 7+ 13A
Süper Kahramanların “İç Savaş”ı
Çizgi romanların edebiyat sayılıp sayılmayacağı tartışıladursun, ben her zaman çizgi romanların alegorik metinler olduğunu ve önemsenmesi gerektiğini düşünenlerdenim. Çok iyi kurgulanmış maceraların günümüz sosyolojik-politik dünyasına ironik yorumlar yaptığını düşünüyorum.
“Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı”nın uyarlandığı, ünlü çizgi roman yazarı Mark Millar’ın yazdığı Marvel albümü “İç Savaş” (ülkemizde Marmara Çizgi’den çıkmıştı), süper kahraman kavramında çok temel bir ikilemi başarıyla ortaya koymaktadır. Büyük gücün getirdiği sorumluluğu kontrolsüzce taşıyabilmek mümkün müdür? Süper kahramanların hayat kurtarırken bile ister istemez yıkıcı olabildikleri ve zaman zaman güçlerinin yarattığı yan etkilerin farkında olmadıklarını özellikle de sinemadaki temsilleri sırasında düşünüyor olabilirsiniz.
Onlar kötü adamı alt ederken binalar yıkılır, bir yerler patlar ve oralardaki kayıplar hiç görünmezdirler ne de olsa...
Çizgi roman dünyasında birden fazla kitapla bir hayli uzun maceralarla ele alınan “İç Savaş”, bu meseleyi gündeme getirir ve güç sahiplerinin güçlerinin kontrolsüzlüğünü tartışmaya açar. Iron Man ve Kaptan Amerika, Amerikan hükümetinin süper kahramanların hareketlerini sınırlama kararı aldığı bir yasaya karşı fikir ayrılığına düşerler. Diğer süper kahramanlar da bu konuda ikiye ayrılır ve karşı karşıya gelirler. Sonrasında dünyanın gözü önünde büyük bir ‘süperler savaşı’ yaşanır.
Benzer tema DC Comics’e ait başka bir çizgi roman albümü olan “Injustice”da da ele alınmış ve Batman ile Superman karşı karşıya getirilmişti. Geçtiğimiz ay bunun da sinema uyarlamasını izlemiştik. “İç Savaş”ın ana kitabı ise çok fazla süper kahramanı barındırdığı için biraz dağınık bir yapıdadır. Millar’ın senaryosunu çizer Steven McNiven başarıyla resmetmiştir.
Marvel’in sinematik evreni
Çizgi roman devi Marvel, zaten sinemada parlak bir tırmanış içindeyken 2008 yılındaki “Iron Man” filmiyle adeta vites büyüttü. Böylece kendisine ait bir ‘sinematik Marvel evreni’ oluşturdu. “Sinematik Marvel Evreni” bütün diğer çizgi roman uyarlamaları arasında ayrılan büyük bir serüveni ihtiva etmekte aslında. Onu oluşturan filmlerin her biri belli özellikleriyle öne çıkan çarpıcı maceralar anlatmakla kalmayıp birbirini bütünleyen iç içe geçmiş bir dünyayı oluştururlar. “Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı” bu toplamın 13. filmi.
İşte Marvel Sinematik Evreni’nin diğer filmleri:
“Iron Man” filmleri: 2008, 2010 ve 2013 yıllarında çekilen üç Iron Man filmi silah imalatçısı, zengin, bencil, şımarık ve yüksek egolu Tony Stark’ın insanileşmesi ama buna karşılık ‘demir’leşmesini anlatıyordu. Stark’ı canlandıran Robert Downey Jr., sevmesi hayli zor olan bu kahramanı yönetmen Jon Favreau’nun da katkısıyla ‘sevilebilir’ bir karakter haline getirmeyi başardı.
The Incredible Hulk: 2008 yapımı filmde sinirlendiğinde yeşil bir canavara, yani Hulk’a dönüşen Bruce Banner’ı Edward Norton canlandırmıştı. Film bugün akıllarda çok yer etmese de ilk yarısıyla iyi bir aksiyon filmi izlenimini vermişti.
“Thor” filmleri: 2011 yapımı ilk film Shakespeare eserlerini hatırlatan bir baba-oğul-kardeş çatışmasıyla ilgi çekiciydi. 2013 yapımı ikinci film, güçlü bir senaryoya sahip olmasa da Asgard’lı savaş tanrısı Thor’un imajını parlatmıştı.
“Kaptan Amerika” filmleri: 2011’de çıkan ilk film, olanca aksiyonuna rağmen en Amerikalı süper kahraman olan Steve Rogers’ı tüm dünyaya eşit oranda sevdirememişti. Ama 2011 yapımı ikinci film “Kış Askeri” sağlam politik açılımları olan senaryosu ve iyi çekilmiş aksiyon sahneleriyle türün en iyilerinden biri olmuştu.
“Yenilmezler” filmleri: Yukarıdaki kahramanları bir araya getiren ve onları aynı macerada Thor’un hırçın kardeşi Loki’ye karşı birleştiren ilk “Avengers” filmi 2012 yapımıydı. İkinci film “Ultron Çağı”, 2015’te geldi ama ilki kadar eğlenceli ve güçlü değildi.
Galaksinin Koruyucuları: Marvel evreninin en komik ekibi tam bir ‘kaybedenler kulübü’... Ama giderek birer kahramana dönüştükleri film eğlenceli senaryosu ve oyuncu kadrosuyla büyük beğeni kazandı.
Ant-Man: Yapılması en riskli Marvel kahramanlarından biriydi ama sağlam bir yazar kadrosuyla iş çözüldü. Giydiği kıyafetle karınca boyutuna inebilen Scott Lang bu komik ve farklı bir anlayışla çekilen süper kahraman filmiyle çıktı karşımıza.
Marvel Evreni: Gelecek Program
2016
- Doctor Strange
2017
- Galaksinin Koruyucuları 2
- Spider-Man: Homecoming
- Thor: Ragnarok
2018
- Black Panther
- Avengers: Infinity War – Part 1
- Ant-Man and the Wasp
2019
- Captain Marvel
- Avengers: Infinity War – Part 2
Çöl Kraliçesi
İngiliz gezgin Gertrude Bell’in gerçek hikayesi. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde İngiltere’de sıkıldığı için Orta Doğu'ya gelip bedevi kavimleri dolaşan Gertrude Bell’in Arabistanlı Lawrence dahil pek çok tarihi kişilikle yollarının kesiştiği hikayesi uzun süresine ve başroldeki Nicole Kidman’a rağmen hiç lezzet vermiyor. Tecrubeli yönetmen Werner Herzog’un demode yönetmenliği ve düz bir çizgide ilerleyen senaryosu var maalesef. 2,5/5
Sonsuzluk Teorisi
Ego, kıskançlık ve ayrımcılığın deha karşısındaki çırpınışı... 2. Dünya Savaşı yıllarında, Hintli bir matematik dahisi olan Ramanujan, kendisini batı dünyasına ispatlamaya çalışırken büyük eziyetler çeker. Hazin ve gerçek bir hikaye ama yeterince güçlü bir senaryoyla buluşamamış. Yine de Jeremy Irons’ın ünlü matematik profesörü G.H. Hardy rolündeki performansı keyif veriyor.. 3/5
