Hemşireye, şort giydiği için belediye otobüsünde uçan tekme atan şahıs yakalandı;
Gözaltına alındı;
Savcıya gönderildi, serbest bırakıldı...
Tekmeci güldü...
Önce Türkiye’deki hukuka...
Sonra Türkiye’deki adalete...
Ve sonra kendi haline...
Evine gitti...
Giderken söyleniyordu:
“Her şey İslam’a göre... Giyimini beğenmediğimi döverim”

*  *  *

“Basit yaralama” suçundan öğle saatlerinde salıverilen tekmeci, akşam saatlerinde “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan hakkında verilen yakalama kararı üzerine bir daha gözaltına alındı...
Çünkü sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyümüş, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” üyeleri Galatasaray Lisesi önünde protesto gösterisi yapmış olay topluma mal olmuştu...
Savcı bu defa tutuklanması talebiyle mahkemeye gönderdi ve tutuklandı!..

*  *  *

Peki bütün bunlar olmasaydı, sosyal medya, sivil toplum örgütleri harekete geçmesiydi?..
Şortlu hemşire yediği tekmeyle kalırdı!..
Psikolojisi bozulur, 6 ay kendine gelemezdi!..
Bir bakıma şanslıydı, medya gücüyle suç vasfı değişti, tekmeleme “halkı kin ve düşmanlığa teşvik” kapsamına girdi...
Oysa...
Halkı kin ve düşmanlığa teşvik güzel yurdumuzun her alanında devam ediyor!..
Bir kesimin toplumun diğer kesimine kin ve düşmanlık beslemesi, “hayatın olağan akışı” haline gelmiş durumda...
Ama tutuklanan yok!..

*  *  *

Ülke ikiye bölündü...
Toplumun bazı kesimleri birbirinden nefret ediyor...
İktidar yandaşı gazetelere ve oradaki yazar müsveddelerine bakın...
Neredeyse tamamı birer ajan gibi çalışıyor...
İhbar, iftira, çamur, her tülü çirkeflik...
Üstelik bunlar dindar geçinen zavallılar...
Onlar her gün uçan tekme atıyor insanlara...
Ve hepsi iktidar tarafından ödüllendiriliyor...

*  *  *

İktidarın “benden olanlar-benden olmayanlar” ayrımcılığı;
Ülkeyi imamlaştırma hedefi;
İnsanların hayat tarzına karışma çabası devam ettikçe...
Bu ülkede huzur ve güven sağlanamaz!..
Şortlu hemşireye atılan uçan tekme semboldür...
Ülkenin huzuruna, güvenine ve yaşam biçimine atılan tekmelerden sadece biridir!..

Beklendiği gibi!..

Beklemiyorduk da merak eder gibi yapmıştık, “Acaba Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile İstanbul Valisi Vasip Şahin cenazeye katılacak mı?” demiştik...
Topluma mal olmuş, binlerce kişi tarafından uğurlanan Tarık Akan’ın cenazesine ikisi de katılmadı...
Acaba protesto edilmekten mi korktular?..
Mesela...
Kendilerine yakın türkücü, artist kim varsa cenazesine giden Recep Bey bu cenazede de saf tutmuş olsaydı, Başbakan’dan bakanlara, milletvekillerine kadar hepsi orada olacaktı...
Fakat Tarık Akan kendilerinden değil “ötekilerden” idi...
Türkiye’nin fotoğrafı Tarık Akan’ın cenazesinde bir kez daha netleşti!..