Uzman Çavuş Nuh Özdemir, Diyarbakır Sur’ da “şehit düşmeseydi” onun baba evinin virane fotoğrafı yayınlanmayacaktı. Görmeyecektik.
Projeler üretiyoruz.
Kalkınıyoruz.
Büyüyoruz.
14 yıldır yapılan “yuttur gitsin” sürecekti. Bir şehidin Ordu’nun dağ köyünde; sıvasız, penceresiz, kapısız, çatısı ucuz saç malzeme ve Ankara’da Cumhurbaşkanı için yapılan Saray’ın “altın kaplama klozet helasından” bile küçük 25-30 metrekare virane baraka baba evinin fotoğrafı yayınlanınca “projeci modelin” köpükten maskesi düştü.
Gerçek göründü.
Başbakan, “bir şehidin virane baba evi üzerinden ucuz popülizm (halk dalkavukluğu) yapma fırsatçılığına” bile sığındı.
Viraneyi yenileyecekmiş!
Şehit annesini aramış.
Şehit viranesi üstünden imaj!
Halkla ilişkiler!

* * *

Bir Türkiye haritası alın.
Zonguldak’ı bulun.
Parmağınızı Zonguldak’a koyun ve aşağıya güney istikametinde parmağınızı Hatay’a doğru getirin.
Eksen çizdiniz.
Eksenin doğusu:
Viranedir.
Yoksuldur.
Yoksundur.
Eğitimsizdir.
Ve geri kalmıştır.
14 yıldır değişmedi.
Daha kötüye gitti.
Türkiye’nin 772. 3 milyar dolarlık milli gelirinin 601 milyar dolarlık bölümü (yüzde 78’i ediyor) Zonguldak-Hatay ekseninin batısındaki 30 şehirde üretiliyor. Geriye kalan 171. 3 milyar dolarlık kısım ise (yüzde 22 tutuyor) Zonguldak Hatay ekseninin doğusundaki 51 şehirde üretiliyor. Şehidimiz Uzman Çavuş Nuh Özdemir’in baba evi işte bu eksenin virane tarafında kalıyor. Türkiye’nin batısı “Orta Gelir Tuzağına” çakıldı, kaldı ve Şehidimizin baba evi dağ köyü gibi milyonlarca köy ise “Yoksulluk Batağına” vidalanıp bağlandı.
Evler böyle virane kaldı.

* * *

Şehidimizin köyünü “Viranelik-Yoksulluk- Gerilik Batağından” 14 yıldır kurtaracak bir model, sistem, çözüm, tedbir düşünmeyenler ve Ankara’daki Saray’a milyarlar harcamaya öncelik verenler istismara başladılar.
Viraneyi yenileyecekler.
Yoksulluğu örtecekler.
İnsan olan, insan utanır.
Şehidimizin evini yenilediniz fakat “milyonlarca öbür viraneler ne olacak” diye sorar.
Verecek cevap bulamaz.

* * *

Acı gerçek şudur:
Şehidimiz de yoksul ve şehidimizi şehit eden de yoksul. İkisi de Zonguldak- Hatay ekseninin “yoksulluk batağına vidalanmış” evlerinde doğmuş insanlar. Onların doğup büyüdükleri eksenin virane tarafında ortalama eğitim süresi 5 yıldan daha az (ilk okul mezunu değil) olduğu için ancak mevsimlik ve düşük vasıflı işgücüyle ekmeklerini kazanabiliyorlar.
Aslında kazanamıyorlar.
İlkel bir sömürü altındalar.
Ve genelde hep işsizler.
Şehidimizi “gerici Türk siyasetçileri” istismar ediyor ve şehidimizi şehit edenleri de yeni palazlanan “gerici Kürt siyasetçileri” istismar ediyor. Başbakan, şehidimizin baba evine bakınca bu gerçeği göremediği için ucuz popülizme sarıldı. Başbakan Davutoğlu, önceki gün yeniden şehidimiz Nuh Özdemir’in babası Mehmet Özdemir’i “yardım teklif etmek için” aradı. Şehidimizin babası Başbakan’a “burada içinde bir kedinin bile yaşamayacağı kadar kötü evler var, siz onlara yardım edin” diye cevap verdi. Basına sızdırılan habere göre Başbakan, bu cevaba ağladı.
Viraneliği bitirecek modeli yok.
Eyyamcı ağlaması yapıyor.

Sümeyye saltanatı!


Cumhurbaşkanı’nın küçük kızı Sümeyye Erdoğan, kendi derneğinin şubesini açmak için Karabük’ün Safranbolu İlçesi’ne gitti. İlçeye gelişinde kendisini Karabük Valisi, İl Jandarma Alay Komutanı, Safranbolu Kaymakamı, Safranbolu Belediye Başkanı, Karabük Üniversitesi Rektörü, İl Emniyet Müdürü heyet halinde karşıladı. Sümeyye’deki saltanata bak! Dünyanın hiçbir ileri demokrasi ülkesinde bulamazsın!