Uygarlıkta nal toplamaya devam!


Çağ dışı kadroların eğittiği çocukların kafaları da gerçeklerden uzak, ilkel fikirlerle dolar!
Toplumları yücelten ve dünya ulusları arasında öne çıkaran iyi eğitimdir.
Bizde Milli Eğitim, çok üzülerek söylüyorum, çağdaşlıktan uzaklaşan, kendilerini hâlâ 1400 yıl önceki ilkel hayata göre programlayan tutucu kadroların elinde.
Nasıl eğitim müdürü olmuş, bilmem ama, Burdur’daki eğitim müdürü:
“Bir kadın, evinden süslenerek çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse, o kadar erkekle zina yapmış gibi olur” dedi.
Bu akıl ve izan dışı ifade üzerine toplumun uygar kesiminde büyük tepki doğunca Mahmut Bayram adındaki bu adam:
“Sosyal medya hesabıma yazdığım sözler, Hz. Peygamberimizin hadis-i şerifidir” diye iddia etti. Diyanet İşleri Başkanlığı ise “Peygamberimizin böyle bir hadisi yoktur” diyerek adamı yalanladı!
Aklı başında vatandaşlar haklı olarak, adamın cezalandırılmasını istediler.
Peki, ceza verildi mi?
Hayır! Tam tersine vekâleten yaptığı Burdur İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne asaleten tayin edilip, mükâfatlandırıldı! Burası Türkiye!

*  *  *

Milli Eğitimimizin ağlanacak halini gösteren bir başka olay:
Şakir Voyvot adında bir adam... İstanbul Kartal’da bir imam hatip okulunda öğretmenlik ve yöneticilik yaparken:
“Artık Türkiye’deki bütün okullarımızın imam hatip olması zamanı geldi!” dedi.
Onun bu sözleri çok tepki topladı ama “İmam bildiğini okur” derler ya...
Şakir Voyvot, Türkiye’nin en ilerici, en başarılı, aydın okullarından biri olan Kabataş Erkek Lisesi’ne Müdür Yardımcısı olarak tayin edildi.
Şakir efendi şimdi “Proje Okul” hikâyesiyle Kabataş Erkek Lisesi’ni imam hatip okulu haline getirmeye çalışıyor.
Veliler tepkili, öğrenciler ayakta!

*  *  *

SÖZÜN ÖZÜ: Milli Eğitimimizi böyle kafalar yönetirken, çağdaşlıktan her gün biraz daha uzaklaşır, sanatta, bilimde, fende, teknolojide Batı’nın çok gerisinde kalıp, uygarlıkta nal toplamaya devam ederiz!

Çirkin Amerikalı!


Şu Amerikalılara ne kadar bozulsak yeridir!
“ABD gibi dostumuz varken, düşmana ihtiyacımız yok!” sözü her geçen gün daha geçerli hale geliyor.
Bunlar bize düşman gibi...
Amerikan Donanması, kuruluşunun 241’inci yılını kutluyor.
Bu kutlamada ne yapsalar beğenirsiniz?
Amerikalı denizcilerin, 200 küsur yıl önce Trablus’ta Türkleri nasıl ezdiklerini, Türk denizcilerini nasıl kılıçtan geçirdiklerini anlattılar. Aslında böyle bir olay da yok! Geri zekâlılar Akdeniz’de Trablus kıyılarındaki Berberileri, Türk zannettiler!

*  *  *

ABD Donanması’nın Twitter hesabında paylaştığı, temsili olarak yapılan tabloya şaşırmamak, kızmamak elde değil!
Altında “Amerika’nın denizcileri çetin, cesur ve hazırdır” yazılı tabloda, 1801-1805 yıllarında Trablus’ta ABD’nin Osmanlı Devleti’ne bağlı Berberilerle yaptığı savaş temsil ediliyor. Resme, kırmızı renkli, ay yıldızlı Türk Bayrağı çizilmiş, bayrağın altında tüfekle vurulan, kılıçla doğranan askerlerin Türk olduğu ifade ediliyor.
Savaşanlar Türk değil Berberi ama Amerikalılar, Berberileri, Türk zannediyor.
Twitter’daki paylaşıma birçok kullanıcı tepki gösterip “Bunun, Türk-Amerikan ilişkilerini zedeleyeceğini” belirtince, tablo daha sonra Twitter’dan kaldırıldı.
Kaldırıldı ama, ahmak Amerikalıların, çirkin davranışlarıyla, yüreğimizde açtığı yara kapanmadı!

TEBESSÜM

 Hırsızın tiyatrosu!


Nezih Akkutay’dan bir fıkra:
Adamın arabası çalınmış. Ertesi gün bir de bakmış ki, araba kapıda duruyor, üzerinde de bir not:
“Affedersin abi, karım doğum yapıyordu da, arabanı mecburen aldım. Aracı teşekkürlerimle iade ediyorum. Size ailece bu akşamki tiyatro için bilet aldım. Kapıda bekleyeceğim. Sizden beni bağışlamanızı dilemek isterim.”
Adam “Çok zarif insanmış şu hırsız” demiş ve ailesini yanına alıp, notta yazılı tiyatroya gitmiş.
Fakat, kimse yok! Ne gelen var, ne giden!
Eve döndüğünde ne görsün? Eşya namına hiçbir şey kalmamış, hepsi çalınmış!
Kapıya sıkıştırılmış şu notu bulmuş:
“Tiyatro nasıldı abi?”

GÜNÜN SÖZÜ

Kendine efendi olmayı
beceremeyen uluslar,
başkalarına uşak olur!

11rahmibey_aynen