ABD ile Rusya’nın Suriye barışı için el sıkışması kimilerine şaşırtıcı geldi. Bu güçlerin “Kürdistan” kurmak için anlaşacaklarını yazmak da içi boş iddia olarak görüldü! Sizleri yaklaşık 100 yıl geriye götüreyim. O dönemin düşmanı İngiltere ile Rusya’nın anlaştıkları; “özerklik” ile başlayıp “bağımsızlık” ile biten bir ülke planını gözler önüne sereyim. Osmanlı’nın başına gelenler belki kimilerinin ders çıkarmasına yarar...


Ön­ce bir is­mi ta­nı­ta­yım:
Adı, Alek­san­dros İp­si­lan­tis (1792-1828)...
İs­tan­bul Fe­ner­li Rum İp­si­lan­tis Ai­le­si­’nin fer­diy­di. Ba­ba­sı Boğ­dan voy­vo­da­sı Kons­tan­tin İp­si­lan­tis 1805 yı­lın­da Os­man­lı Dev­le­ti ta­ra­fın­dan gö­rev­den alı­nın­ca Rus­ya­’nın baş­ken­ti St. Pe­ter­bur­g’­a kaç­tı ve oğ­lu Alek­san­dro­s’­u da be­ra­be­rin­de gö­tür­dü. Çar­lık Rus­ya­’sı­nın or­du­sun­da gö­rev alan Alek­san­dros İp­si­lan­tis, bin­ba­şı rüt­be­si­ne ka­dar yük­sel­di. Çar I. Alek­san­dr’­ın ya­ve­ri ol­du.
Bu­gün Yu­na­nis­ta­n’­ın ulu­sal kah­ra­ma­nı­dır...
Bir de “dost­luk ce­mi­ye­ti­ni­” ta­nı­ta­yım:
Adı, Fi­li­ki Eter­ya...
Bir grup Yu­nan ta­ra­fın­dan 1814 yı­lın­da ku­rul­du.
Ama­cı es­ki Yu­na­nis­ta­n’­ın di­ril­til­me­si de­ğil­di; baş­ken­ti İs­tan­bul olan “Do­ğu İm­pa­ra­tor­lu­ğu­” kur­mak­tı.
Ör­güt hız­la bü­yü­dü; 1818’de sa­de­ce İs­tan­bu­l’­da 17 bin üye­si var­dı. 1820’de top­lam üye sa­yı­sı 400 bi­ne ulaş­tı.
Ce­mi­ye­tin 12 Ni­san 1820’de ya­pı­lan top­lan­tı­sın­da baş­kan­lı­ğa, Alek­san­dros İp­si­lan­tis se­çil­di. Ve...


Ressam Eugene Delacroix’nın Sakız Adası İsyanı tablosu...



Bİ­RİN­Cİ PER­DE


Ta­rih: 6 Mart 1821.
Çar I. Alek­san­dr’­ın “ce­sur ço­cu­k” de­di­ği Alek­san­dros İp­si­lan­tis, 3 bin as­ke­riy­le (bu­gün Ro­man­ya ve Mol­dav­ya sı­nır­la­rı için­de bu­lu­nan) Boğ­da­n’­a gir­di. “E­len­ler, sa­at çal­mış­tır. Di­ni­mi­zin ve va­ta­nı­mı­zın in­ti­kam za­ma­nı gel­miş­tir. İle­ri!.. Çok güç­lü bir dev­le­tin hal­kı­mı­zı ko­ru­du­ğu­nu gö­re­cek­si­niz.”
İs­ya­nın bu­ra­dan baş­la­ma­sı­nın ne­de­ni bu böl­ge­nin Rus­ya ile sı­nır ol­ma­sıy­dı! Fa­kat...
İp­si­lan­tis, Rus­ya­’dan yar­dım bek­ler­ken um­ma­dı­ğı ya­nı­tı al­dı. Çün­kü...
O sı­ra­da, İn­gil­te­re, Fran­sa, Avus­tur­ya, Rus­ya ve Prus­ya­’nın ka­tıl­dı­ğı ve 1815’te bi­ten Na­pol­yon Sa­vaş­la­rı sı­ra­sın­da bo­zu­lan den­ge­le­ri ye­ri­ne oturt­mak için Av­ru­pa Uyu­mu/Lai­bach Kon­gre­si dü­zen­le­miş­ler­di.
İtal­ya ve İs­pan­ya­’da­ki dev­rim­ci­ler­le baş­la­rı zor­day­dı. Bu ne­den­le, Rus­ya dı­şın­da­ki ül­ke­ler Os­man­lı­’ya kar­şı ya­pı­lan kal­kış­ma­ya tep­ki gös­ter­di.
Bu ara­da Ulah­lar­dan ve Sırp­lar­dan ge­rek­li des­te­ği de ala­ma­yan İp­si­lan­ti, Os­man­lı as­ker­le­ri kar­şı­sın­da ba­şa­rı­sız ol­du. Ha­zi­ran ayın­da Ma­ca­ris­ta­n’­a kaç­tı ve ora­da göz hap­sin­de iken öl­dü.
İs­tan­bu­l’­da ba­zı ma­hal­le­ler­de ya­pı­lan ara­ma­lar­da top, tü­fek bu­lun­du. “Ha­şa­rat ba­şı­bo­zuk­la­ra­” des­tek ve­ren Rum Pat­ri­ği ile Ku­şa­da­sı ve İz­mit met­ro­po­lit­le­ri yar­gı­lan­dı, idam edil­di.
İlk per­de ça­buk ka­pan­dı...
Ba­ka­lım ikin­ci per­de­de ne ola­cak­tı...

İKİN­Cİ PER­DE

İkin­ci ayak­lan­ma­nın ad­re­si, Mo­ra Ya­rı­ma­da­sı idi.
Bu­ra­da­ki Rum­lar, Os­man­lı­’ya ver­gi ver­me­mek için ge­nel­lik­le ıs­sız böl­ge­ler­de ve dağ­lık yer­ler­de ya­şı­yor­du. Ay­rı­ca ya­rı­ma­da­da, “K­left­le­r” de­nen eş­kı­ya­lar var­dı. Os­man­lı bun­la­ra kar­şı ye­rel halk­tan olu­şan “Ar­mo­to­li­” de­nen ko­ru­cu sis­te­mi kur­muş­tu.
Alek­san­dros İp­si­lan­tis, ya­rı­ma­da­da is­yan çı­kar­ma­sı için kar­de­şi De­met­ri­os İp­si­lan­ti­s’­i Mo­ra­’ya gön­der­miş­ti. Fe­ner Rum Pat­rik­ha­ne­si ve Fi­li­ki Eter­ya ör­gü­tü des­te­ğiy­le 17 Mart 1821’de is­yan baş­la­dı.
Mo­ra­’ya 3 bin 500 as­ker­le gön­de­ri­len Ka­pı­cı­ba­şı Mus­ta­fa Bey bi­ne ya­kın is­yan­cı­yı öl­dür­se de ba­şa­rı­lı ola­ma­dı. Dra­ma­lı Mah­mut Pa­şa, 25 bin as­ker­le Mo­ra­’ya gön­de­ril­di. 7 bin Ar­na­vut as­ker ulu­fe­le­ri öden­me­di­ği için ge­ri dön­dü! Or­du to­par­la­na­na ka­dar...
İs­yan­cı­lar; Mi­zis­tre, Le­ven­dar, Fe­nar ve Bar­di­ne gi­bi yer­ler­den ka­çıp Tro­po­li­çe­’ye sak­la­nan 10 bin Müs­lü­ma­n’­ı iki gün için­de öl­dür­dü ve cum­hu­ri­yet ilan et­ti! Ka­la­ma­ta gi­bi Türk şe­hir­ler ya­kıl­dı. Ta­rih­çi Ge­or­ge Cas­tel­lan “Bal­kan Ta­ri­hi­” ki­ta­bı­na gö­re 40 bin; ta­rih­çi Bar­ba­ra Je­la­vi­c’­in ay­nı isim­li “Bal­kan Ta­ri­hi­” ki­ta­bı­na gö­re 15 bin Türk öl­dü­rül­dü. Bir yıl için­de, Türk, Ar­na­vut, Mu­se­vi 50 bin Os­man­lı kat­le­dil­di...
Ta­rih: 13 Ocak 1822.
Kleft­le­rin baş­ka­nı T. Ko­lo­kot­ro­nis ön­cü­lü­ğün­de Epi­dav­rum ken­tin­de “ku­ru­cu
mec­
li­s” top­lan­dı. Ana­ya­sa ha­zır­lan­dı. Yu­nan Hü­kü­me­ti ku­rul­du. Ve hü­kü­met baş­ka­nı Fe­ner­li A. Mav­ro­cor­da­to ta­ra­fın­dan Yu­na­nis­ta­n’­ın ba­ğım­sız­lı­ğı ilan edil­di...
Ke­za... İs­yan dal­ga­sı bü­yü­yor­du. Sa­kız ve Gi­rit ada­la­rı da ayak­lan­mış­tı.
Os­man­lı, -Mo­ra ve Gi­rit va­li­li­ği tek­li­fiy­le- Mı­sır Va­li­si Ka­va­la­lı Meh­met Ali Pa­şa­’dan is­ya­nın bas­tı­rıl­ma­sı­nı is­te­di.
So­nuç­ta... Dra­ma­lı Mah­mut Pa­şa ve Ka­va­la­lı­’nın oğ­lu İb­ra­him Pa­şa ko­mu­ta­sın­da­ki as­ker­ler is­yan­la­rı bas­tır­dı.
II. Mah­mut, İs­tan­bu­l’­da­ki Fe­ner Pat­ri­ği V. Gre­go­ri­us’­u Yu­nan is­ya­nın­da par­ma­ğı ol­du­ğu yo­lun­da­ki bil­gi­ler üze­ri­ne Pat­rik­ha­ne­nin ka­pı­la­rın­dan bi­rin­de res­mi kı­ya­fe­ti ile idam et­tir­di.
Ve ikin­ci per­de de böy­le ka­pan­dı.
An­cak...
Üçün­cü per­de­de oyu­na Av­ru­pa dev­let­le­ri gir­di...

ÜÇÜNCÜ PERDE... 

Rum ayaklanması başladığında; İngiltere, Fransa, Avusturya ve Prusya isyana destek vermeye isteksizdi. Osmanlı’nın toprak bütünlüğünden yanaydılar.
Rumların arkasında sadece Rusya vardı. Silah, cephane ve yiyecek yardımı yaptığı ortaya çıkınca Osmanlı, boğazdan geçen Rus gemilerini aramaya başladı. Keza...
İsyanı bastıran Osmanlı’nın, içlerinde din adamı da olan isyancıları idam etmesi üzerine Rus Büyükelçisi Strogonof, diplomatik nota verip İstanbul’u terk etti. Tarih: 13 Ağustos 1821 idi...



Rusya, İngiltere’den çekindiği için Osmanlı ile savaşı göze alamadı.
Bu arada Rum isyanına soğuk bakan İngiliz Dışişleri Bakanı R.S.V. Castlereagh intihar etti. Yerine George Canning geldi. Yeni bakan, Rumlara sempatiyle bakıyordu. Ayrıca Rusya’nın Rumlar üstündeki nüfuzunun artmasının Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını kötü etkileyeceğini düşünüyordu. Doğu Akdeniz’de kuvvetli bir Mısır paşası veya kuvvetli bir Rusya yerine, zayıf bir Osmanlı Devleti ile küçük bir Yunanistan’ın bulunması İngiltere’nin çıkarlarına daha uygundu! Canning isyancılara destek verilmesini savundu.
Ve bir İngiliz kurnazlığı yaparak, Rusya’nın kendilerine verdiği Ocak 1824’teki planı açıkladı. Plana göre; Ruslar, Rumların bağımsızlığını istemiyordu; Teselya ve Attika Yarımadası ilk prensliğe; Epir ve çevresi ikinci prensliğe; Mora ve Girit üçüncüsüne dahil olacaktı! Her üç parça da Osmanlı Devleti’ne bağlı “özerk” olarak kalacaktı!
Rusya’nın bu planı Rumlar gibi, -iç sorununa yabancı bir ülkenin karışması- Osmanlı’yı da kızdırdı. Kızdı da ne oldu?..
Fransa, Avusturya ve Rusya, St.Petesburg’ta yan yana gelip Rumlara “özerklik” verilmesini Osmanlı’dan talep ettiler. Osmanlı reddetti. Tarih: 7 Nisan 1825 idi...
Bu yıl sonunda Rus Çarı I. Aleksndr öldü; yerine Osmanlı’yı yıkıp Rusya’ya bağlamak isteyen I. Nikola geldi. Ardından Rusya, 17 Mart 1826’da Osmanlı’ya; -Eflak-Boğdan’dan Türk askerinin çekilmesi; asilerin salıverilmesi gibi sebepler ileri sürerek- yine nota verdi.
Bu arada İngiltere, Rusya ile krizin bitirilmesi için arabuluculuk önerdi.
Osmanlı soğuk baktı.
İngiltere adına Dük Wellington ile Rus Dışişleri Bakanı Kont Lieven, Petersburg’ta yan yana gelip Yunanistan konusunda birlikte hareket etmek için protokol imzaladı. Bu anlaşmaya göre; Eflak-Boğdan voyvodaları atamayla değil seçimle olmalıydı. Rusya’nın izni olmadan voyvodalar görevden alınmamalıydı! Kafkasya’daki kimi kaleler Rusya’ya bırakılmalıydı vs.
İki büyük güç İngiltere ve Rusya anlaşınca Osmanlı ne mi yaptı? Hiç!..
Çünkü, Osmanlı askeri teşkilatını/Yeniçerileri yıkmakla meşguldü! Savaşı göze alamadı.
Rusya ile Akkerman Antlaşması imzaladı. Tarih: 7 Mart 1826 idi...
Peki Rum meselesi ne olacaktı?
İngiltere ve Fransa’nın da değişen tavrıyla Avrupa’da Yunan isyanı basında geniş yer almaya başladı. Dostluk dernekleri kuruluyordu ardı ardına...
İngiltere ve Rusya anlaştı. Mora, Osmanlı’ya vergi vermeye devam edecek ama iç işlerinde özerk bir devlet olacaktı! Müslümanlar bu bölgeden çıkarılacak ve mallarını yöre halkına satacaktı. İki güçlü ülke aldıkları kararları 4 Nisan 1826’da açıkladı.
Milliyetçilik hareketlerinden rahatsız olan Avusturya ve bu ülkenin etkisindeki Prusya protokolü reddetti. Fransa kabul etti.
Bu üç ülke protokol şartlarını Osmanlı’ya iletti. Tarih: 23 Ocak 1827 idi.
Osmanlı reddetti. Rusya bu kez maslahatgüzar aracılığıyla Osmanlı’ya nota verdi. Altı yıldır Osmanlı’nın onca şiddet uygulamasına rağmen isyanı bastıramadığı gibi nedenler ileri sürerek özerkliği kabul etmesini dayattı! Osmanlı iyice sıkıştırılmak isteniyordu.
İngiltere, Fransa ve Rusya bu kez Londra’da buluştu. Osmanlı’ya karşı ne yapacaklarını konuştular. Osmanlı özerklik tekliflerini kabul etmezse donanmalarını Akdeniz’e gönderecekleri notasını verdiler. Düşünme süresi 15 gün idi. Tarih: 4 Ağustos 1827 idi...
Osmanlı; Rumlara özerklik verilmesinin diğer tebaasının da isyanına yol açacağını; Müslüman mallarının bırakılamayacağını; halen yeni çıkarılan çatışmaların sadece bir-iki yerle sınırlı olduğunu söyleyerek alınan kararlara uymayacağını açıkladı. Sadece... Seçimle yapılacak bir valiyi atayabileceğini belirtti.
Bu kez üç ülke ültimatom verdi. Osmanlı yine taviz vermedi. Tarih: 31 Ağustos 1827 idi...
Ve...



VE FİNAL...

Tarih: 20 Ekim 1827.
İngiltere, Rusya ve Fransa donanmaları, İngiliz amirali Sir Edward Codrington kumandasında birleşerek Mora Yarımadası’ndaki Navarin Kalesi önüne geldiler.
Osmanlı Donanması’ndan yarımadayı terk etmesi istendi. Reddedildi.
Bunun üzerine amaçlarının savaş olmadığını söyleyerek limana girmek istediler. İzin verildi. Çoğu büyük 22 savaş gemisi limana girdi. Girmeleriyle, savaş için bahane aramaya başladılar. Kendilerine ateş açıldığını ileri sürerek, savaşı başlattılar. Osmanlı 57 gemi ve 4 bin 109 askerini kaybetti...


Navarin faciası İstanbul’dan duyulunca saldırgan üç ülkenin tercümanları “barış” isteklerini iletmek için (Osmanlı Dışişleri Bakanı) Reis-ül Küttap Pertev Efendi’ye ziyarete gittiler. II. Mahmut sert çıktı. İngiltere ve Fransa elçileri ile Rus maslahatgüzar Hollanda elçisi Baron de Zuylen’i vekil bırakıp İstanbul’u terk ettiler. Tarih: 8 Aralık 1827 idi...
Bu arada Rusya, Osmanlı’nın gemilerine boğazları kapatmasını gerekçe göstererek saldırıya geçti. Eflak’a girerek Bükreş’i ele geçirdi. Diğer koldan Tuna nehrini geçerek Dobruca’ya yürüdü. Varna’yı teslim aldı. Silistre Ruslara teslim oldu. Kafkas cephesindeki Rus ordusu da, Ahıska, Ardahan, Posof, Erivan, Kars ve Erzurum’u ele geçirdi. Balkanları boydan boya geçerek Burgaz’ı ve Sliven’i teslim aldı. Edirne’ye kadar ilerleyen Rus ordusu İstanbul’un sadece 68 km uzağına ulaştı. II. Mahmut, Edirne Antlaşması ile yenilgiyi kabul etti.
Bu arada Rum özerkliği ne durumdaydı?..
Osmanlı Rusya ile savaşırken; İngiltere, Fransa ve Rusya anlaşarak, Fransa’nın Mora’ya asker sevk etmesine karar verdi. Kavalalı’nın oğlu İbrahim Paşa Fransızlar ile anlaşarak Mora’yı terk etti.
Tarih: 29 Ağustos 1828.
Fransız filosu 60 savaş gemisi ve 10 bin piyade 800 süvariden oluşan kuvvetleriyle Mora’ya çıktı. Yetmedi. Ege’deki Rodos gibi 12 adayı da aldılar.
Tarih: 22 Mart 1829.
İngiltere, Fransa ve Rusya Londra’da yeni bir protokol imzaladı. Mora Yarımadası’ndaki yeni özerk devlet; Osmanlı’ya yılda 1.5 milyon kuruş vergi veren ve başında Hristiyan bir prensin bulunacağı krallık olacaktı! Karada Arta-Volo sınırı çizilerek, Attika ve Mora ile denizde irili ufaklı yüzlerce ada bu yeni özerk devlete verildi. Yeni özerk devletin adı, Yunanistan’dı...
Rusya’ya yenilen Osmanlı, 15 Ağustos 1829’da Londra protokolünü kabul etti.
Özerklik verildi ama mesele kapanmadı...
Üç devletin asıl amacı Yunanistan’ı bağımsız yapmaktı. Anlamışlardı ki, Osmanlı’nın buna karşı çıkacak artık gücü yoktu. Zaten 14 Eylül 1829’da Edirne Antlaşması’yla yenilgiyi kabul etmişti.
Tarih: 3 Şubat 1830.
Emperyal oyun sürüyordu. İngiltere, Fransa ve Rusya Londra’da bir araya geldi. Yunanistan’ın bağımsız olmasını karara bağladılar.
Tarih: 24 Nisan 1830.
Osmanlı Devleti, Yunanistan’ın bağımsızlığını kabul etti!..
Girit... Makedonya... İşkodra... Sofya...
Benzer oyun hep oynandı.
Oynanıyor...
Neymiş! “Kürdistan” için ABD ile Rusya yan yana gelmezmiş! Hadi canım sizde...
Anlayana...