
Kanser, içsel ve dışsal faktörlerle ilişkili olarak gelişen, hatalı yaşam tarzının neden olduğu bir hastalık olarak görülebilir. Hatalı beslenme, çevre ve solunum kirliliği, stresli hayatlar, rahat düşünme özgürlüğüne sahip olamama, fiziksel aktivite eksikliği gibi etkenlerin birleşiminden kaynaklanabilir.
Antioksidanlar

A, E, C ve beta karoten bilinen en güçlü antioksidanlardır.Sağlıklı bir yaşam ve hızlı yaşlanmanın engellenmesi için büyük önem taşıyan antioksidanları, doğal kaynaklarından yeterli miktarda ve çeşitlilikte almamız büyük önem taşır. Vitamin ve minerallerin ana kaynağı olan sebze ve meyvenin ağırlıklı olduğu bir beslenme programının uygulanması, antioksidan eksikliğinin önlenebilmesi için atılacak adımlardan biridir. Eğer beslenme planınızı bilinçli bir şekilde yapar ve aşağıda belirtilen unsurlara dikkat ederseniz, bedeninizin gereksinim duyduğu radikal yakalayıcılar artar. Başta turunçgiller, çilek, biber ve C vitamini açısından zengin taze meyveler olmak üzere, havuç, biber gibi sarı renkli sebze ve meyveler, yeşil yapraklı sebzeler, E vitamini açısından zengin olan buğday kabuğu, balık, soğan ve sarımsak da iyi birer antioksidandır.
Sigara kullananlara bir uyarı

Vücudumuza dışarıdan aldığımız bazı kimyasal bileşikler antioksidan eksikliğine neden olabilir. Örneğin, her sigara 25-100 mg C vitaminini vücuttan eksiltir. Bu nedenle sigara içenler akciğer kanserinin yanı sıra kalp, damar ve akciğer hastalıklarına daha çok eğilimlidir. Bu kişilerin vücutlarına ekstra destek olmaları gerekir. Tiryakilerin özellikle A, C, E vitaminleri ve selenyum gibi antioksidanları tercih etmesi, yeterli besin tüketemiyor ise antioksidanları besin desteği olarak alması gerekir. Ayrıca ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve hava kirliliğine maruz kalma, fazla miktarda ilaç kullanımı gibi durumlar vücutta daha fazla serbest radikal oluşumuna neden olmakta, bu durum da antioksidanlara duyulan ihtiyacı arttırmaktadır.
Emilim bozukluğuna dikkat!

Vücuda yeterli miktarda alınan vitamin ve mineralin vücut tarafından optimum şekilde kullanılabilmesi ancak emilim ve kullanımında bozukluk olmamasıyla mümkündür. Bu açıdan emilimin bozulmasına neden olan rahatsızlıkların giderilmesi çok önemlidir. Sadece vitamin, mineral değil başka besin öğesi ve gruplarının emilim bozuklukları da vitamin ve mineral emilimini olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin, yağda eriyen E vitamininin emilimi, yağ emiliminin bozulması veya yağ emilimini önleyen bir ilacın kullanılmasına bağlı olarak bozulabilmektedir. Fazla posa tüketimi de vitamin-mineral emilim bozukluklarına neden olabileceği için günlük posa tüketimi 25-30 gr düzeyinde olmalıdır.
Vitamin ve mineraller önemli
C vitamini

Suda eriyen C vitamini, çok kolay okside olabilen dolayısıyla da büyük oranda kayıplar verebildiğimiz bir antioksidandır. Bu kayıpları önleyebilmek adına alabileceğimiz önlemler şu şekilde sıralanır: C vitamininin kanseri önlemedeki etkisiyle ilgili çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Buna göre C vitaminini az alan kişilerin kalın bağırsak kanseri olma riski diğer kişilere oranla üç kat fazladır. Mide kanserini önlemede taze meyve ve sebzelerin rolü de birçok araştırmayla ispatlanmıştır. Beslenmeyle fazla ilgisi yok gibi görünen akciğer kanserinde bile C vitamininin koruyucu rolü bulunmaktadır.
Beta karoten ve A vitamini

Sarı, turuncu renkli meyvelerde ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunan, yüzde 50’si A vitaminin öncüsü olarak tanımlanabilen karotenoitlerin yaklaşık olarak 700 doğal çeşidi bulunuyor. Bunlar bağışıklık sistemini güçlendiriyor, kanser riskini azaltıyor, kalp-damar hastalıklarından korunmada etkili oluyor. Harvard Üniversitesi’nde 90 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırma, A vitaminini çok tüketen kadınların meme kanseri riskinin düşük olduğunu ortaya koymuştur.
Havuç, balkabağı ve patatesten vazgeçmeyin

A vitamini almanın en iyi yollarından biri de beta karoten içeren gıdaların diyette fazlaca yer almasıdır. Havuç, kabak, balkabağı, topatan kavunu ve tatlı patates bu vitamin açısından en zengin kaynaklardandır. Turuncu rengiyle zengin bir beta karoten içeriğine sahip olduğunu gösteren balkabağı aynı zamanda iyi bir C vitamini ve potasyum kaynağıdır. Lifli yapısı sayesinde de uzun süre tokluk hissi sağlar, farklı aromasıyla yeni lezzetler yaratabilir. Balkabağı, çorbalarınızda rahatlıkla kullanabileceğiniz bir sebzedir. Birçok kanser çeşidini, damar sertleşmesini önlemeye yardımcı özellikler taşıyan balkabağı, antioksidan içeriğiyle de vücudun enfeksiyonlara karşı direnmesine yardımcı olabilir. Meyvesi dışında çekirdeklerinden de yararlanılabilen kabağın yağı, çinko ve doymamış yağ asidi içeriğiyle prostat problemlerinin çözümüne de yardımcı olabilir.