Özhaseki, belediyelerin bir mahalleyi dönüştürürken yeşil alanı, otoparkı düşünmeden yoğunluğu iki katına çıkarıp, müteahhide bir vatandaşa konut verdiğini anlattı.
3 KARDEŞİ AYIRMAM
Özhaseki, “Belediyelerimiz yanlışlık içinde; bir mahalleyi dönüştürürken yoğunluğu iki katına çıkarıp, bir müteahhide bir de vatandaşa veriyor. Sosyal donatı yok, altyapı, yeşil alan, otopark yok. Ver babam ver. Böyle giderse İstanbul’un nüfusu 2 misline çıkacak. Burada bir bela var. İkinci yanlışlık bina bazlı dönüşüm yönteminde. Rantı yüksek olduğu için Bağdat Caddesi dönüşüyor, fakir fukaranın oturduğu yerler dönüşmüyor. Bina bazlı dönüşümler oluyor, alan bazlı olmuyor. 5 sene içinde hatalarımızı gördük, şimdi alan bazlı dönüşüme geçiyoruz. Parkı, bahçesi, otoparkı olan bölgesel dönüşümler yapacağız” dedi. Özhaseki, yeni kentsel dönüşümde herkesin kendi yaşadığı yerde ev sahibi olacağını belirtirken, “Artık, sana modern ev verdim git, 8 kilometre ileride otur’ denmeyecek. Günahtır, yazıktır” ifadesini kullandı.
Tapu şartının da değişeceğini bildiren Özhaseki, “Adam gelmiş Hazine arsasına 3 katlı bina yapmış, 3 kardeş birer katta oturuyor. Bugün adama, ‘sana bir tane ev veririz, üstüne de 50 bin lira borçlanırsın’ diyoruz. İyi de 2 kardeş nerede oturacak? Arkadaş senin tapun yok, çık mı diyelim? Bu doğru olmaz, bunlar ülkenin gerçekleri, kabullenmek durumundayız. Orada oturuyor olmak bile başlı başına bir haktır. Bir de 5 kata izin verilmiş, vatandaş 7 kat yapmış, oturuyor. Türkiye’nin neredeyse yüzde 50’si kaçak, 8-10 milyon yapıyı kim yapacak” diye konuştu.
BORÇLANDIRACAĞIZ
Özhaseki, kentsel dönüşüme finansman sağlamak için bir yandan inşaat alanının yüzde 10’una ticari mekan yapıp satacaklarını, diğer yandan da vatandaşları borçlandıracaklarını söyledi. Konutlar için vatandaşlardan 15-20 bin lira gibi bir para isteyeceklerini, bunu da 5 ila 7 yılda faizsiz tahsil edeceklerini anlatan Özhaseki, “Daha fazla paraya ihtiyaç olursa, 5 -10 bin fazla konut yapıp İstanbul ikametgâhı olanlara satacağız” dedi.
İstanbul’da iki yer belirlendi
Yeni sistemle ilk etapta İstanbul’un Avrupa ve Anadolu Yakası’nda iki yer belirlediklerini dile getiren Bakan Özhaseki, buralara yeşil alanı, otoparkı, bahçesi olan 150-200 bin konut yapacaklarını söyledi. Bu projelere bölge dışından kimsenin alınmayacağını belirten Özhaseki, “O bölgenin yakınlarında komşu olarak örneğin Esenler, Sultangazi veya Güngören varsa, sadece oralarda oturanlar depreme dayanıksız evlerini verip yeni evleri alabilecek. Aksi halde Allah korusun, yarın deprem olsa onların hepsi toprağın altında” diye konuştu.
Özhaseki: Benim uykularım kaçıyor
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, toprakların yüzde 66’sının, nüfusun da yüzde 71’inin (yaklaşık 57 milyon kişi) birinci ve ikinci derecede deprem bölgelerinde yaşadığını, 2030 yılına kadar İstanbul’da büyük bir deprem beklendiğini, ancak İstanbul’un depreme hazır olmadığını söyledi. Özellikle sahil kesimleri ile 2000 yılından önce yapılmış 3-4 katlı yapıların depreme hazır olmadığını anlatan Özhaseki, “İstanbul’da riskli konut sayısı 600 bin. Allah korusun bunun yıkılması binlerce insanın o evlerin altında can vermesi demek. Toplanma alanı ne işe yarar, adam çıkamıyor ki içinden. ‘Ne şom ağızlı adamsın’ denebilir ama gerçek bu. Benim uykularım kaçıyor” dedi.