REUTERS

İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi haline getirilmesi hedefi kapsamında önceki yıllarda ABD ve Avrupa'dan stratejik ortaklıklar alan Borsa İstanbul'un Yönetim Kurulu Başkan Vekili Himmet Karadağ, Asya ve Körfez bölgesini temsil edecek İslam Kalkınma Bankası'nın (İKB) da borsadan pay alım kararının da bu ay içinde belli olmasını beklediklerini söyledi.

Karadağ, böylece 2018'in ikinci çeyreğinde planladıkları Borsa İstanbul'un halka arzı öncesi Asya, Avrupa ve ABD'yi temsil edecek stratejik ortaklıkların üçüncü ayağının tamamlayacaklarını belirtti.

Karadağ, Borsa İstanbul'un halka arzı için potansiyel danışmanları muhtemelen gelecek ay belirleyeceklerini ve halka arz edilecek kısmın 1 milyar lirayı aşacak bir büyüklükte olmasını planladıklarını belirtti.

BISTCOIN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ


Karadağ, yeni piyasa araçları hakkında ise kripto para birimlerine de atıfta bulundu ancak dayanak varlığı olmadığı için şu haliyle borsada işlem göremeyeceklerini belirtti.

Kripto paraların Borsa İstanbul'da işlem görmesinin söz konusu olup olamayacağı sorusuna Karadağ, "Olabilir, ama mevcut kripto paralar değil. Mevcut paralarda dayanak varlık olmadığı için manipülasyona açık" dedi.

Borsa İstanbul'un kendi kripto para birimi "BISTcoin" üzerinde çalıştığını belirten Karadağ, "Blockchain teknolojisini kullanacak olan ve bir dayanak varlığı olan kripto paralar üzerinde çalışıyoruz. Adı BISTcoin olabilir" dedi. Karadağ çalışmaların erken aşamada olduğunu ekledi.

YATIRIM KARARI BU AY İÇİNDE BELİRLENEBİLİR

Reuters ile dün yaptığı söyleşide Borsa İstanbul'un önümüzdeki dönem planlarını anlatan Karadağ, İslam Kalkınma Bankası ile ortaklık için belirli bir oran telaffuz etmedi, ancak kararın bu ay içinde alınabileceğini söyledi.

Karadağ, "İslam Kalkınma Bankası'nın borsanın stratejik ortağı olmasını istiyoruz. Bu, Borsa İstanbul'un halka arz hikayesi için önemli. Böylece Asya ve İslam ülkeleri, Avrupa ve Amerika'dan üç stratejik ortağı da tanımlamış oluyoruz... Aralık ayı içinde yatırım komitelerinde görüşecekler. Yatırım kararı bu ay belirlenebilir" diye konuştu.

Bu ortaklıkla amaçlarının hisse satıp gelir elde etmek olmadığını vurgulayan Karadağ, "Para ihtiyacımız yok, bir sürü nakit fazlamız var. İstanbul Finans Merkezi projesi için İslam Kalkınma Bankası ya da o bölgeden kuvvetli bir varlığın da bizde olması gerekiyor ki Borsa İstanbul da gerçekten İFM'nin merkezinde yer alabilsin" dedi ve ekledi:

"İslami finans alanında ürünler geliştirmek istiyoruz. İslami finans alanında ürün geliştirmek için de güçlü bir ortaklar. O alanda güzel projeleri var, deneyimlerinden yararlanmak istiyoruz."

BORSA İSTANBUL HALKA ARZI


Gelecek yıl ikinci çeyrek için planladıkları Borsa İstanbul'un halka arzı ile ilgili de bilgi veren Karadağ, "Borsanın halka arzının örnek olması lazım. Bunun için asgari bir derinliği yakalamamız lazım. Bunun için de halka açık kısımda en azından bir milyar TL'nin görülüyor olması lazım" dedi ve ekledi:

"İlk çeyrek gerçekleşmelerine bakacağız, ondan sonra mali tablolara göre roadshow'larda... Şu anda henüz bookrunner'larımız (talep toplayıcılar) yok. Muhtemel adviser'lardan (danışmanlardan) teklifleri istedik. Kararımızı vereceğiz."

Danışmanların önümüzdeki ay seçip seçilmeyeceği sorusu üzerine ise Karadağ, "Muhtemelen, öyle bekliyoruz" dedi.

Karadağ, Borsa İstanbul'un başka bir ülke borsasına da kote olmasını düşünüp düşünmedikleri ile ilgili olarak ise şöyle konuştu:

"Borsaların karşılıklı dual listing'ini konuşabiliriz. Hong Kong'dan arkadaşlar geldiler. Hong Kong Borsası'nı ben burada ben kote edeyim, onlar da beni, çünkü karşılıklılık olmazsa garip kaçar. Ben halk açıldıktan sonra düşünebilirim. Ama önce halka arz olacak" dedi.

Karadağ, Hong Kong Borsası ile bunu hangi seviyede görüştükleri ile soru üzerine, "Yapabilir miyiz diye konuştuk... Bu mümkün; güvenilir, Türkiye pazarını iyi biliyorlar" dedi.

Borsa İstanbul'da ilk çeyrekten itibaren şirketler bazında milyar liralık halka arzların görüleceğini belirten Karadağ, endeksin dolar bazında 40,000 seviyelerine yaklaşması durumunda ikinci halka arzların da başlayacağını söyledi.

KANAL İSTANBUL'U MENKUL KIYMETLEŞTİRMEK İSTİYORUZ


Yeni yatırımcıları çekecek alternatif finansman araçlarını çeşitlendirmeye de devam edeceklerini belirten Karadağ, bu doğrultuda PPP projelerinin borsaya getirilmesi üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Karadağ, bu kapsamda özellikle Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı'nı menkul kıymetleştirmeyi istediklerini belirterek; "Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı'nı mutlaka her aşamasında yakın takipte olacağız. Özellikle Kanal İstanbul başlarsa, orada menkul kıymetleştirmeyi çok istiyoruz. Mevzuat alt yapısında hiçbir eksik yok... Menkul kıymet ihracında bu sertifika da olur, sukuk da olur, DİBS de..." dedi ve ekledi:

"Yeni projelerin yanı sıra mevcutları da izliyoruz. Oralarda boşalan bir şey olursa hemen menkul kıymetleştirelim, refinanse edelim... Çanakkale Köprüsü projesini de çok istiyordum. Osmangazi, 3. Köprü boşaldığı an onlara da gideceğim."

Üzerinde çalıştıkları bir diğer konunun TL dışındaki para birimleriyle borsada menkul kıymet ihraç edilebilmesi olduğunu belirten Karadağ, bununla ilgili çalışmayı da tamamlayarak Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e ilettiklerini söyledi.

Karadağ ayrıca bireysel yatırımcı tabanını genişletmek için şirketlerin çalışanlarına hisse veya hisse opsiyonu vermesi üzerinde çalıştıklarını, bundan belirli bir orana kadar stopaj alınmamasını istediklerini söyledi.

TCBM BIST'I KULLANSIN

Karadağ GLP'nin yanı sıra TCMB'nin menkul kıymet karşılığı bankalara sunduğu tüm fonlama imkanlarının BIST üzerinden yapılmasının mümkün olduğunu ve TCMB'nin BIST'i kullanmasını istediklerini belirtti.

Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasını aktarım mekanizmalarının başında bankalara günlük ve haftalık bazda sağlanan fonlama geliyor. TCMB'nin piyasayı fonladığı faiz oranları arasında dönem dönem Borsa İstanbul'da kotasyon yolu ile gerçekleştirilen işlemler de yer alıyor. Bu işlemler borsaya gelir sağlıyor.

TCMB bugünlerde piyasaya günlük yaklaşık 120 milyar TL tutarında fonlama sağlıyor. Bu fonlamanın tamamı Borsa İstanbul bünyesinde olmayan geç likidite penceresi faizinden yapılıyor.

TCMB Ocak-Nisan döneminde 100 milyar TL'lik piyasa fonlamasının her gün yaklaşık beşte birini gerçekleştirdiği Borsa İstanbul kotasyonu son olarak 3 Mayıs'ta kullandı. Bu da BIST'ı bazı gelirlerden yoksun bıraktı.

Karadağ, Reuters ile dün yaptığı söyleşide TCMB'nin sadece bu kanalı değil, menkul kıymet karşılığı fonlama sağladığı her işlemi Borsa İstanbul sistemleri üzerinden gerçekleştirebileceğini söyledi.

TCMB'nin en başta geç likidite penceresi üzerinden şu anda bankalara sağladığı fonlamayı, BIST sistemleri üzerinden sağlayabileceğini belirten Karadağ, "TCMB ile görüştük, Aralık ayı içinde BIST GLP'nin başlaması konusunda umutluyuz" dedi.

GLP'nin yanı sıra TCMB'nin Açık Piyasa İşlemleri'ne (APİ) atıfta bulunan Karadağ, "Menkul kıymet karşılığı verilen tüm TCMB fonlama imkanlarının BIST üzerinden yapılması mümkün, TCMB'nin burayı kullanmasını istiyoruz... Merkez Bankası ne yaparsa yapsın, ben sana istediğin piyasayı açayım diyorum. GLP mi, BIST GLP; APİ mi, BIST APİ. Burası en organize, en konforlu piyasa... İstediğiniz trading rule'u size göre yazalım diyoruz. Ben para politikasına karışmıyorum" dedi.

Borsa İstanbul üzerinden dağıtılan TCMB fonlaması, Karadağ'ın geçen ay yaptığı açıklamaya göre yılda 50 milyon lira ile BIST'in gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. Bu gelirden mahrum kalınması, gelecek yıl ikinci çeyrekte yapılması planlanan halka arzda oluşacak şirket değerini de etkileyebilir.

Karadağ ayrıca Hazine ile tüm kamu borçlanma araçlarının Borsa İstanbul üzerinden ihraç edilmesine yönelik altyapı üzerinde görüşme yaptıklarını da söyledi.

Türkiye Varlık Fonu (TVF) Başkan Vekili Himmet Karadağ, fonun yol haritası niteliğindeki stratejik planın Başbakanlık'a gönderildiğini, ancak üzerinde güncellemeler yapılacağını söyledi.

Fon için kredi arayışında olmadıklarını ancak aralarında Çinli ICBC ve Singapur'un ulusal varlık fonu Temasek'in de bulunduğu uluslararası fonlarla işbirliği için görüştüklerini belirten Karadağ; TVF olarak yerli oto projesinin finansmanında da yer almak istediklerini söyledi.

Bu doğrultuda "Babayiğit Fund" kurmak istediklerini kaydeden Karadağ, bununla ilgili bir görevlendirme almadıklarını ancak Sanayi Bakanı ile stratejiyi konuştuklarını söyledi.

Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, uluslararası kurumsal yatırımcıların ilgisini çekmek ve büyük projelere kaynak yaratmak amacıyla geçen yıl Ağustos ayında kurulan TVF'ye çeşitli banka ve şirketlerdeki kamu hisseleri, bazı KİT'ler ile at yarışları ve şans oyunlarına dair lisanslar 49 yıllığına devredilmişti.

TVF'ye devredilen şirketler arasında Ziraat Bankası, BOTAŞ, TPAO, PTT, Borsa İstanbul, Türksat ve Türk Telekom'un sermayelerinde bulunan Hazine hisselerinin yanı sıra THY ve Halkbank'taki Özelleştirme İdaresi hisseleri bulunuyor.

Aynı zamanda Borsa İstanbul yönetim kurulu başkanı olan Karadağ Reuters ile yaptığı söyleşide TVF'nin çalışmaları ile ilgili değerlendirmede bulunarak, "Stratejik Plan Başbakanlık'a gönderildi, üzerinde güncellemeler yapılacak, bakanlar kurulu ve başbakanın gündemine göre çalışmalarımızı sunacağız" dedi.

Bu stratejik plan doğrultusunda TVF bünyesindeki varlıkları yönetip geliştireceklerini belirten Karadağ, kamuya ait varlıkları daha etkin yöneterek varlıkların değerini yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.

Karadağ, "TVF'ye iki lisans devredildi. Milli Piyango ve Türkiye Jokey Kulübü'nün değerleme çalışmaları taslak olarak yapıldı. Doğru şekilde yönettiğimizde ikisinden bile 1 milyar lira üzeri yıllık likit kazanabiliyoruz. Diğer şirketler de profesyonel şekilde yönetilerek mevcut portföyümüzün değeri iki katına çıkarılabilir" diye konuştu.

Karadağ'ın verdiği bilgiye göre TVF portföyünde yaklaşık 50 milyar dolarlık varlık bulunuyor.

TVF'de uluslararası işbirlikleri için görüşmeler yürüttüklerini belirten Karadağ, "Uluslararası yatırım bankaları ile görüşüyoruz ama kapı kapı dolaşıp Varlık Fonu için kredi arıyor değiliz. ICBC ile görüşüyoruz hangi alanlarda birlikte çalışabiliriz, işbirliği yapabiliriz diye. Aynı şekilde Temasek ile görüşüyoruz. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile görüşüyoruz" dedi ve ekledi:

"MOU bazında ekipler çalışıyor, biz de görüşüyoruz hangi alanda işbirliği yapabiliriz, karşılıklı projelerin finansmanı anlamında alt fonlar kurabilir miyiz, mutual fund, ikili ilişkilerin geliştirilmesi anlamında neler yapılabilir bunları karşılıklı konuşuyoruz."

Karadağ, İslam Kalkınma Bankası'nın alt şirketi ile de mortgage kredilerinin seküritizasyonu ve buna benzeri neler yapılabileceği ile ilgili görüşmeler yürüttüklerini ifade etti.

TVF, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) ile mutabakat anlaşması, İslam Kalkınma Bankası'nın alt kuruluşu ICD ile de çerçeve anlaşması imzalamıştı.

BABAYİĞİT FUND İLE YERLİ OTOYA FİNANSMAN SAĞLAMAK İSTİYORUZ


TVF olarak, yerli otomobil projesinin finansmanında yer almayı da istediklerini vurgulayan Karadağ, bu konuyla ilgili şöyle konuştu:

"TVF tarafında görev verilirse finansmanda yer almak istiyoruz. Babayiğit fund kuralım. Bilim ve Sanayi Bakanı'na söyledik, bize görev düşerse hemen fon kurarız. Babayiğit Fund kurarsak katılma belgeleri kapış kapış gider... Stratejisini konuştuk, görev verilmedi. Bana denirse 1 milyar dolar fon lazım, hemen çıkarırız... Çalışılıyor konsorsiyumda. Fon tarafında, finansman tarafında pasifi nasıl şekillendiririz diye söyledim, bu mümkün."

Yerli otomobil projesini yürütecek ortak girişim grubunda Anadolu Grubu, BMC Grubu, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding yer alıyor. Şirketler otomobilin üretim ve satışı için gereken yapının çerçevesini belirlemeye çalışırken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yerli otomobil projesinde en geç 2019'da prototipin tamamlanacağını, 2021'de de ticari pazarlamanın başlayacağını söylemişti.