Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın odasına serilen 52 metrekarelik Hereke halısı dikkat çekti. Milli Saraylar bünyesinde üretilen halı için 18 milyon 816 bin 480 düğüm atıldı. 52.27 metrekarelik halı kırmızı zemin üzerine yayla çiçeği desenleriyle dikkat çekiyor. Milli Saraylar’dan yapılan açıklamaya göre halı Türkiye’de çok çok nadir bulunan bir cinste.

İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İbrahim Geyikoğlu sozcu.com.tr’ye yaptığı açıklamada Hereke halısının Türkiye’nin nadir değerlerinden biri olduğunun altını çizdi. İpek halının metrekaresinde 1 milyon, yün halının metrekaresinde 360 bin düğüm olduğunu belirten Geyikoğlu, “Dünyanın en güzel halılarını Hereke yapıyor” diye konuştu.

DÜĞÜM BAŞINA 3 KURUŞ


Dokumacılara verilen ücretlerin yetersiz olduğunu da anlatan Geyikoğlu, “Bilinen kalitesi 10’a 10 santimde ölçüyoruz. Hassas ölçmemiz gerekiyor. Bu işte düğümüne 3 kuruş para alıyor insanlar. Günde 21 TL kazanan var. 20 liraya döner alıyorsun” dedi. Gelelim Hereke halısının maliyetine… Geyikoğlu’nun verdiği bilgilere yün Hereke halısının ortalama maliyeti 1500-2000 TL arasında değişiyor. İstenen desenin özelliği de düşünüldüğü zaman bu ücret yükselebiliyor.

Çok özel desenli Hereke halıları olduğunu belirten Geyikoğlu, “İsa’nın son akşam yemeği tablosu mesela çok satıyor. Çok ilmek olması gerekiyor. Deniz yapacaksınız mesela motif. Ben düzgün yapılmıyor diye atılan halılar biliyorum çok ince bir işçilik bu” diye konuştu.

İsmail Kahraman’ın odasına serilen halının özel tasarım olduğunu bu yüzden fiyatı konusunda bir şey söylemenin güç olduğunu ifade eden Geyikoğlu, “Bu halı en az 100 bin TL” değerinde diye konuştu. Geyikoğlu halının sadece işçiliğinin 63 bin TL tuttuğunu ifade etti.

KATAR EMİRİ 1.8 MİLYON DOLARA ALMIŞTI


El dokuması halılara paha biçilemiyor. Örneğin 2009 yılında Katar’daki ticaret fuarında Türkiye standını gezen Katar Başbakanı Al-Thani 1.8 milyon dolara el dokuma bir halı satın almıştı.

[custom_content title="TÜRKİYE'NİN İLK SANAYİ TESİSLERİNDEN" desc="1843 yılında kurulan Hereke Fabrikası, 1845’de yeni yapılmakta olan sarayların döşemelik ve perdelik ihtiyacını karşılamak üzere Hereke Fabrika-i Hümâyûnu adıyla üretime geçmiş. Osmanlı İmparatorluğu’nun o tarihe kadar ipekli dokuma alanında kurduğu en kapsamlı fabrika olan Hereke Fabrikası için Fransa’dan jakar tezgâhları ve tasarımcılar getirilerek üretim başlatılmış. Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) himayesinde, Sivas, Ladik ve Manisa'dan getirilen ustalarla başlanan bu üretimde, ustalara önce saray tarafından ve­rilen desen örnekleri dokutturulmuş ve bu desenler daha sonra geliştirilerek özgün bir Hereke üslubu yaratılmaya çalışılmış. Böylece, saraylar için ipekli döşemelik ve perdelik üreten Hereke Fabrikası’na halı dokuma birimleri eklenmiş ve dünyaca tanınan Hereke halıcılığının temelleri atıldı. O dönemde Dolmabahçe Sarayı içinde de Hereke Dokumahânesi adıyla bilinen ve fabrikaya bağlı olarak çalışan bir dokuma atölyesi bulunduğu biliniyor."]