Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, idam tartışmasına ilişkin olarak ilk kez referandum yapılabileceğini söyledi. "İdam talebi parlamentoya gelecek. Temennim olur ki parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım" diyen Erdoğan, "Fakat, bir sıkıntı anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte ayın 16'sı aynı zamanda bunun bir cevabı olacak. Gerekirse bunun içine bir referandum yaparız" dedi.

 

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle...

Söz konusu hizmet olduğunda "Durmak yok, yola devam" diyoruz. 16 Nisan'a hazır mıyız? (Evet sesleri) Maşallah. Kardeşlerim, Rabbim bu ülke için, bu millet için taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun. Efeler, yörükler, kardeşlerim, Manisa her dönemde bu coğrafyanın üreten eli, düşünen beyni, savaşan kolu, yürüyen bacağı olmuştur. Şehrimizin 2015 yılından bu yana terörle mücadelede asker ve polis olarak 21 şehidi var. Son El Bab operasyonunda da Manisa'nın 3 gazisi bulunuyor. Bu vesileyle şehitlerimize rahmet diliyoruz.

"Evet, demek yüksek hızlı tren demektir"


(Şehitler ölmez, vatan bölünmez sesleri) Bunu biz söylemiyoruz, Rabbim söylüyor. Onlar şehitlerimiz, sevgili peygamberimize en yakın makamda. Gazilerimize acil şifalar temenni ediyorum. Dün Osmanlı'ya şehzade yetiştiren şu Manisa, yıllar boyunca tarihiyle, sanayisiyle, ticaretiyle ülkenin kalkınmasına en büyük katkıları vermiştir. Bugün Manisa'ya en büyük görev düşüyor. 16 Nisan'da hepimize büyük görevler düşüyor. Ana muhalefet ve onun malum takıntıları var ya. "Bunlar rejimi değiştirecek" diyorlar. Rejim sorunumuz yok bizim, yok. Bizim şu an yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlığı birleştiriyoruz. Güçlü bir yürütme oluşturuyoruz. Ya bunlara beş tane koyun verin, kaybedip gelirler.

Bu millet, yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor. 25 tane havalimanımız vardı, şimdi 59 tane havalimanımız var. Ah kardeşlerim, işte 16 Nisan'da "Evet", bunların devamı demektir. Daha da ileri, daha da ileri demektir. İşte o da nedir? Biz gelene kadar yüksek hızlı tren var mıydı memlekette? Evet demenin ne anlama geldiği ortaya çıkıyor mu? Evet demek yüksek hızlı tren demektir. Evet demek, havalimanlarının artması demektir. Evet demek, dünyanın en büyük havalimanına bu ülkenin sahip olması demektir. İşte önümüzdeki yıl ilk etabını açıyoruz. Yılda inşallah 150 milyon kapasiteli havalimanına sahip oluyoruz, ne zaman? 2023'te. Önümüzdeki yıl 90 milyon yolcu kapasiteli etabı bitecek. İzmir'de doğru dürüst havalimanı yoktu. Adnan Menderes'i kim yaptı ya? Biz yaptık, biz.

"TÜSİAD'da genel sekreterlik yapmış bir ismi Merkez Bankası'nın başına geçirmek istedim"


Gerçekleri göreceğiz. Bunlar, medeniyettir. Onlar anlamaz bu işlerden. Ödemiş ovasını sulamaya başladık mı? (Evet sesleri) Emekçi demek, bu demektir. Şimdi ne yapıyoruz? Meclis ve yargının görevlerini yeniden tanımlıyoruz, daha da güçlendiriyoruz. CHP ne diyor? "Bunlar Meclis'i kaldırıyor". Yalan konuşma, doğru konuş. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir yönetim şekliyle taçlandırıyoruz. Biz size aşığız aşık. Biz Ferhadız, siz de Şirinsiniz. Ferhat dağları nası deldi? O aşkından dolayı deldi. Biz de dağları dele dele geliyoruz. Dağları deldik, tüneller yaptık. Bitmedi, "Biz denizin altından da gideriz" dedik. Fatih gemileri karadan yürüttü. Dedik ki "Dede, sen gemileri karadan yürüttün, biz denizin altından araçları yürütürüz" Marmaray'ı yaptık, yine denizin altından Asya ile Avrupa'yı Avrasya Tüneli ile bağladık. Fatih'e layık olacağız. Dedik ki boğazın üzerine bir de üçüncü bir gerdanlık yapalım dedik. Ne yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Üzerinden raylı sistem geçecek. Bütün bunlar aziz milletim için. 16 Nisan'a hazır mıyız? (Evet sesleri) Türk milletinin aleyhine olacak hiçbir işin altına girişmeyiz. Siz, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğumdan beri duruşumu biliyorsunuz. 99 yılında bir şiir okuduğum için beni içeri attılar. Şahsımın milletvekilliği engellendi, hatırlayın. 2003'ten bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında sizleri temsil ederken ortaya koyduğum duruşa da şahitsiniz. 15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında sizlerle tarihe geçecek şanlı bir duruş sergiledik. Bugün de Cumhurbaşkanlığı Hükmeti Sistemi'ni milletimizin geleceği için istiyoruz. Anladık mı burayı? Bunun mücadelesini veriyoruz.

Mevcut sistemde Türkiye'nin hedefine ulaşabileceğine inansaydık adım atmazdık. Nasreddin Hoca'nın dediği gibi, damdan düştük, neyin ne olduğunu biliyoruz. Başbakanlığa geldim, Merkez Bankası'na atama yapacağız. TÜSİAD'da falan genel sekreterlik yapmış bir ismi Merkez Bankası'nın başına geçirmek istedim. Uluslararası alanda birikimi olan bir arkadaşım. Yapmadılar be. Arkasından ikinci bir teklif yaptım. Bu zihniyet çok ilginç. Mehmet Şimşek'i teklif ettim. İngiltere'de o zaman Mehmet Şimşek. Buna da "Olmaz" dedi. E dedik, "Sayın Cumhurbaşkanım niye olmaz?". Yok, "Olmaz" dedi. "Mehmet Bey'in eşi başörtülü değil" dedim. Amerikalı. Şimdiki eşi değil, eski eşi. Sonra Merkez Bankası'nın içinden biri başa geçti.

"Tek adamcılık CHP'nin yapısında var"


Anayasa kitapçığı fırlatıldı ya bu ülkede. Ben Sayın Gül ile böyle bir sıkıntı yaşamadım. Benim cumhurbaşkanlığım döneminde de iki başbakan böyle bir sıkıntı yaşamadı. Bu ülke, değerli kardeşlerim ne yazık ki birçok darbe, engelleme, şunun bunun karşısında rüzgar önündeki yaprak gibi savruldu. Bu ülkedeki zayıf yönetimler yüzünden, çalkantılar, krizler yaşandığında zararını millet görüyor. 2003 yılına kadar bu ülkenin yaşadığı sıkıntıları bizzat gören kardeşlerim var. 2007 yılında bizi cumhurbaşkanı seçtirmemek için icat edilen 367 garabeti ve diğer usulsüzlükler Türkiye'nin önünde yaşandı. Bu anayasa değişikliğine durduk yere gelmedik. Arkasında asırlardır ortaya çıkan ihtiyaçlar var. Anayasa değişikliği ile getirilen yeni yönetim sistemi ülkemizin ve milletimizin hayrınadır. Onca engele, onca badireye rağmen bunu size getirdik. 16 Nisan'da sandıkları "Evet" ile patlatmak durumundayız. Manisa, 16 Nisan'da büyük Türkiye için, güçlü Türkiye için, müreffeh Türkiye için "Evet" diyor muyuz? (Evet sesleri)

Birileri diyor ki "Türkiye'nin bu kadar sorunu var, bunları çözmek yerine niye yönetim sistemini değiştiriyorsunuz" Türkiye'nin sorunlarının çözümü, şahısların inisiyatifine kalmasın diye yönetim sistemini değiştiriyoruz. Görüyorsunuz, her cepheden ülkemize yönelik büyük saldırılar var. Terör örgütlerinden ekonomiye, medyadan uluslararası mecralara kadar her alandan saldırıyorlar. Böyle bir sistemle devam etmek, ülkeyi krizlerin, kavgaların pençesine terk etmek demektir. "10 yıldır işler tıkır tıkır gidiyor" diyorlar. Sistemle alakalı değil ki bu, bizim sayemizde. Biz bu sistemi milletimiz için istiyoruz. Eğer "Tek adam" diyorsanız, tek adamcılık CHP'nin yapısında vardır. CHP'nin il başkanları o ilin valisiydi aynı zamanda. Gençler siz bilmezsiniz, babalarınıza, dedelerinize sorun söylesinler. Türkiye, terör örgütleriyle mücadelesini daha güçlü bir şekilde sürdürebilsin diye bu yeni yönetimi istiyoruz.