İşte Kılıçdaroğlu'nun 'vicdanımıza seslenmiş' diye kürsüden okuduğu FETÖ mağduru Silivrilili İsmail Sade'nin o mektubu;

 

"Sayın Genel Başkanım
Öncelikle bu kadar mağdur insanların sesi olduğunuz için size teşekkür ederim. Ben İstanbul Silivri'de oturan 12 Temmuz 2016 günü her Türk evladı gibi askerlik görevini yapmak için Ankara 28. Mekanize Piyade Tugayı'na teslim oldum. Sizin de bildiğiniz gibi 15 Temmuz'da yaşanan hain darbe girişimi günü, ben birliğimde 3 günlük bir erdim. Bu üç gün içinde yürüyüş eğitiminden başka bir eğitim almamış, silah zimmeti verilmemiş, başımdaki komutanları dahi tanımayan bir askerdim. 15 Temmuz gecesi de uyumak için yatağımdayken 'tatbikat var' diyerek hepimizi topladılar. Ne silahım ne mühimmatım vardı. Üzerimde hücum yeleğim bile yoktu. Öylece araçlara bindirildik. Ben daha önce Ankara'ya ayak basmış biri değilim. Ne yolunu ne yordamını bilirim. Alıp bizi araçlarla Ankara İl Emniyeti'nin önüne götürmüşler. Ben ne bileyim. Bir anda kendimi silah seslerimin arasında buldum. Olay boyunca ne araçtan kafamı çıkardım ne de etrafı gördüm. Ben ömrüm boyunca eline silah değmemiş biriyim, tutmayı dahi bilmem.  O anda şok geçirdim ve olduğum gibi donup kaldım. Sonra araca gelen polislere sığındım. O tarihten bu yana da cezaevindeyim. Şimdi size soruyorum benim suçum param olmadığı için bedelli askerlik yapmamak seve seve asker ocağına gelmek mi? Yoksa devletiimiz tarafgnında seçilen başımıza getirilen komutanların emri uymak mı, Yoksa hiçbir eylemde bulunmadan polislere sığınmak mı? Şimdi lütfen söyleyin bana 11 aydır beni anamın kokusundan,
babamın gölgesinden yuvamdan ayırıp vatan haini damgasıyla süründen suçum nedir? Defalarca savcılığa, ilgili makamlara dilekçe yazdım. 'Suçsuzum' dedim '3 günlük askerim' dedim. Ama ne bir cevap geldi ne de sesime kulak verildi. Aylardır bekliyorum. Her gün gözlerim kapıda. 'Gelip de çıkaracaklar beni de diğer erler gibi' diye. Ama ne gelen var ne de giden.

Ben inşaat işçisi bir babanın oğluyum.  Kemal bey zar zor geçinen bir aileyiz. Bizim avukat tutacak ne paramız ne de pulumuz var. Beni görebilmek için bile eşten dostan borç alarak geliyorlar. Ne ailemin ne de benim dayanacak gücümüz kalmadı. Daha 20 yaşında psikolojim alt-üst oldu. Ağlayarak uyanıyorum. Hak ettiğim bu muydu, böyle mi sahip çıkacak devletimiz bize? Birlikte 3 günlük er olduğumda, silahımın olmadığı da dosyamda mevcuttur ama neden istemiyorlar, neden bakmıyorlar? Tek çarem sizsiniz Kemal bey. Çaresizliğimi, sesimi lütfen yetkililere duyurun bize sahip çıkın. Yüzlerce erin tahliyesi verilirken bizlerin burada harcanmasına izin vermeyin"