Başkanlık sistemini FETÖ ile
denediler...
Ergenekon, Balyoz, tarlalardan çıkan bombalar, kozmik oda baskını, Silivri hapishaneleri, TSK’nın bitirilmesi, vesaire...
Tümü, Atatürk cumhuriyetini
bitirip yerine başkanlık rejimini
getirme planıydı...
Olmadı...

*

PKK ile denediler...
Açılımlar, süreçler, Oslo görüşmeleri, İmralı’ya gidenlen-gelenler, Apo’ya
ofis döşemeler, canı sıkılmasın diye arkadaş göndermeler, özel gemi tahsis etmeler, teröristlerin davul zurna ile karşılanmaları, Diyarbakır meydanında şarkı söylemeler...
Tümü birlikte Atatürk cumhuriyetini bitirip, yerine başkanlık sistemini
getirme denemesiydi...
Olmadı...

*

Devlet Bahçeli ile denediler...
Oldu...

*

Nereden biliyoruz?...
Çünkü Bahçeli söylüyor:
“.....AKP zihniyeti ve Erdoğan, Kandil kadrolarının geride kalmış bütün niyetlerini siyaset zemini içinde çözmeyi kafasına koymuş
ve bölücülüğün yeni liderliğine soyunmuştur. Ve bu konuda
İmralı canisi ile rekabet ve iş
birliği başlatmıştır. Bizim
konuşmaktan bile yüzümüzün
kızardığı ne kadar ayıp ve
edepsizlik varsa onlar heyecanla yapmaktadır. Biz rüşvetin
kötülüğünü konuşuruz, onlar yaparlar. Biz hırsızlık dehşetinden konuşuruz, onlar yaparlar.
Biz hıyanetin, işbirlikçiliğin,
yalancılığın ve ikiyüzlülüğün iğrençliğinden konuşuruz,
onlar heves ve iştahla yaparlar... Brüksel’den Oslo’ya kadar ana aktör olan AKP, PKK ve HDP’nin BOP’un ara istasyonları olduğu iyice belirginleşmiştir. Dolmabahçe’de söz kesen bölücülük ortaklarının birbirlerini suçlaması yalnızca dönemsel bir kurnazlığın neticesidir (2015)...”

*

Aynı Bahçeli dün dedi ki:
“Referanduma evet diyoruz,
sayın Erdoğan’a evet diyoruz...”

*

Yazar ve editör arkadaşlardan ricam; evet-hayır diye yazıp suç işleyerek
başınızı derde sokmayın...
Bahçeli’nin sözlerini kesip
yapıştırın yeter...
Güzel adam, güzel...